Belarus-Rusya Birlik Devleti mi?

Yazan  08 Haziran 2021

Yazan: İlayda Alaca

Beyaz Rusya yani Belarus, Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında 25 Ağustos 1991 tarihinde, bağımsızlığını ilan etmiş ve 1994’ten günümüze, Alexander Lukaşenko’nun yönetimi altında varlığını devam ettirmiştir. Bağımsızlık sonrasında Sovyet döneminin iktisadi ve siyasi zihniyetini sürdüren Lukaşenko, uzun yıllar boyunca Rusya’nın kanatları altında ve Batı ile ilişkilerine ciddi mesafe koyarak ülkeyi yönetti. Rusya ile yakın ilişkileri, 1996’dan beri “Rusya ve Beyaz Rusya Milletler Topluluğu (Commonwealth of Russiaand Belarus)” adı altında yeni ve tek bir devlet için birleşme görüşmeleriyle daha da ilerledi. 8 Aralık 1999 tarihinde ise “Rusya ve Beyaz Rusya Birlik Devleti’nin Oluşturulması Antlaşmasının” imzalandı. Bu iş birliğinde amaç Sovyetler Birliği benzeri yeni bir federasyon kurarak ortak bir dil, bayrak, anayasa, liderlik ve para birliği altında birleşmekti.Birlik Antlaşması, yapılan hazırlıklara ve istikrarlı bir sekretarya çalışmasına karşın, her iki devletin de zamanla birleşmeye yönelik eski isteklerini kaybetmesiyle, giderek zayıflamaya başlamıştır. Önce Rusya ve sonra Belarus, daha 2001 yılında ortak sınır üzerindeki gümrük kontrollerini sıkılaştırdıklarında, bir “gümrük birliğinden” söz etmenin anlamı kalmamıştır. Aynı şekilde ortak bir para değeri üzerinde geliştirilmesi düşünülen ekonomik entegrasyon çalışmaları da pek çok kez ertelenmiş ve ortak bir para değeri bir türlü yürürlüğe konulamamıştır. Örneğin, 2004 yılında tamamlanacağı düşünülen “para birliği”, önce 2005 yılına, daha sonra 2006 ve 2007 yılına ertelenmiş, 2008 yılına gelindiğinde ise Belarus Merkez Bankası, Beyaz Rusya rublesinin, Rusya rublesi yerine ABD dolarına bağlanacağını bildirmiştir. Bu durumda, 2007 başından beri Rusya ve Belarus arasındaki birlik görüşmelerinin iyi gittiğini söylemek pek de mümkün değildir. Lukaşenko’nun ifadesiyle “Rusya, yapılan görüşmelerde bir ortaklık anlaşmasından ziyade, Beyaz Rusya’nın Rusya’ya katılacağı bir ilhak anlaşmasını öngörmektedir”. Lukaşenko’ya göre bu tavır, Belarus’un egemenliğini ve bağımsızlığını “gömmek” anlamına gelmektedir. Bu durumda, birliğin bayrağı ve devlet sembolleri oluşturulmuş olsa dahi Belarus yani Beyaz Rusya, Rusya ile farklı bakış açılarına sahip olduklarını söyleyerek birlik projesine karşı çıkmaya başlamıştır. Rusya ise özellikle ekonomik gerekçelerle Belarus ile hemen bütünleşme sürecine girmek istememiş ve Belarus’un getireceği ek yükü karşılamak niyetinde olmadığını göstermiştir. İlişkilerini daha ziyade Beyaz Rusya’nın askeri ve siyasi desteğini sürdürmesi amacıyla ilerletmiş, özellikle Polonya üzerinden gelen Avrupa Birliği etkisini kırmak için “birlik” düşüncesi sürekli canlı tutmaya çalışmıştır. Buna karşın Lukaşenko, AB ile yakınlaşmayı desteklemiş yani Rusya’ya ihtiyacı olmadığını göstermeye çalışmıştır. Rusya ise Belarus’un AB ile yakınlaşmasını önlemek için kendisi ile birleşme projelerini destekleyecek kaynak yapısını oluşturmuştur. Nitekim 2007 yılı sonunda, 13-14 Aralık’ta Minsk’de bir araya gelen Putin ve Lukaşenko yeni devletin geliştirilmesi için yapılacakları görüşmüştür. Ancak beklenenin aksine bir “Birlik Parlamentosu” ya da “Birlik Devleti’nin Anayasal Metni” somutlaştırılamamıştır.

Belarus, coğrafi konum olarak özel bir noktada diyebiliriz. Ülkenin batısında NATO üyeleri Polonya, Litvanya ve Letonya yer alıyorken ülkenin güneyinde Ukrayna, doğusunda ise Rusya yer alıyor.

Belarus, Moskova açısından stratejik bir konuma ve jeopolitik bir öneme sahip. Çünkü,Rusya’nın karayoluyla batıya açılan kapısı konumunda. Ukrayna ile var olan soğuk ilişkileri göz önüne alındığında, Rusya için Belarus’un bir lütuf. Avrupa ile Asya arasında aynı zamanda bir köprü görevi de gören Belarus, Doğu’dan Batı’ya uzanan enerji, doğalgaz ve petrol boru hatlarının, kara ve demiryollarının da kesiştiği bir kavşak noktası. Bütün bunlar Rusya açısından Belarus’un önemini daha da arttırıyor.Coğrafi olarak Avrupa ile Rusya arasında bulunan ve konumu gereği son yıllarda çok yönlü bağımsız bir dış politika izlemeye çalışan Belarus, Batı'nın yaptırımlarına maruz kaldıkça Rusya ile daha da yakınlaşıyor.

Batı ile Belarus İlişkileri

Batı'nın bugüne kadar uyguladığı yaptırım kararları, Belarus'un Batı ile olan ilişkilerinde her zaman öne çıkan unsur oldu. Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 1997'den itibaren sürekli Batı'nın hedefinde olsa da son yıllarda ülkesinin ilişkilerini hem Batı hem de Rusya ile dengeli bir şekilde sürdürmeye gayret ediyordu. Belarus'ta 1996'da Lukaşenko'nun tekrar cumhurbaşkanı olabilmesine olanak sağlayan referandumu gerekçe gösteren AB, bu ülkeye karşı ilk yaptırım kararını 1997'de aldı. Bakanlar seviyesinde temasların yasaklandığı yaptırımlar çerçevesinde AB ortaklık ve iş birliği süreci de askıya alındı. Belarus'a karşı AB tarafından uygulanan yaptırımlara 2004'te ABD de katıldı. Bu yaptırımlar üzerine, 2008'de Washington'daki büyükelçisini çağıran Belarus, ABD'nin Minsk Büyükelçisini sınır dışı etti. Ancak AB ve ABD ile ilişkilerdeki bu gerginlik son yıllarda Lukaşenko'nun politikaları sayesinde iyileşmeye doğru ilerledi. Enerji ve ekonomik anlamda Rusya'ya büyük oranda bağımlı olan Belarus ile AB ve ABD arasında son yıllarda yakınlaşma başladı. Minsk, 2019'da, tarihinde ilk defa ABD'den gelen en üst düzeyde ziyaretçilere ev sahipliği yaptı ve Lukaşenko’nun ABD’li yetkilileri kabul etmesi Rus kamuoyunda tepkilere neden oldu. Lukaşenko’nun "Rusya ile Belarus kardeşliğine ihanet ettiği yorumları, kendi çıkarlarına göre hareket ettiği" yönünde tepkiler Rus basınında dillendirildi. Rusya’nın bir türlü yıldızının barışmadığı AB ve ABD ikilisi ile ilişkilerini toparlamakta olan bir Belarus, Rusya’nın hiç hoşuna gitmedi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana Avrupa, Belarus’u Rusya’dan gelecek tehlikenin merkezi olarak görüyor bu sebeple de Belarus’u her zaman Avrupa ülkesi olarak tanımlayarak yanına çekmeye çalışan Batı, Belarus’u kazanmaya yönelik hamlelerini sürdürdü. Rusya’da Avrupa’nın Belarus’u yanına çekmemesi için her fırsatta “Birlik Devleti” politikasını öne atmaktaydı. AB ile güncel durumda ilişkileri iyi olmayan Belarus, Rusya’nın desteğini Avrupa konu olunca daima görmekte.

En son yaşanan zorla indirilen uçak krizinde AB ve ABD, Belarus’u hedef alması Rusya ve Belarus arasındaki ilişkiyi pekiştirdi. Mayıs ayında Atina-Vilnius seferini yapan bir yolcu uçağının bomba ihbarı nedeniyle Belarus'un başkenti Minsk'e acil iniş yapması, uçakta bulunan ve Belarus istihbaratı KGB'nin terör listesinde olan muhalif bir sosyal medya hesabı kurucusu Belarus vatandaşı Roman Protaseviç'in gözaltına alınması, Avrupa Birliği ve Batı ülkelerinin tepkisine neden oldu. Belarus, olayla ilgili soruşturma için tam şeffaflığı garanti edip, tüm materyalleri göstermeye hazır olduğunu açıklasa da olay AB tarafından "eşi görülmemiş ve kabul edilemez" olarak nitelendirildi ve Protaseviç'in serbest bırakılması için açıklamalar yapıldı. Belarus, bu olay üzerine AB tarafından yeni bir yaptırım dalgasına maruz kaldı. AB, Belarus'a yeni ekonomik yaptırımlar uygulanması, AB'deki hava yolu şirketlerinin Belarus hava sahasını kullanmaması çağrısında bulundu. Batı ile her ters düştüğünde Rusya’nın desteğini gören Belarus bu olayda da tabi ki Rusya’nın desteğini gördü. Rusya Dış İstihbarat Servisi Direktörü Sergey Narışkin ve Belarus Devlet Güvenlik Komitesi Başkanı İvan Tertelya, Vitebsk şehrinde gerçekleştirdiği görüşme sırasında Batı’nın yıkıcı eylemlerine karşı ortaklaşa mücadele etme kararı aldıkları belirtti. Bunun ardından NATO, bu iş birliğinden endişeli oldukları açıklamasını yaptı. NATO, Belarus’a uygulanacak yaptırımların yakın ilişki sebebiyle Rusya’ya da uygulanabileceği konusunda uyarı yaptı. Ancak NATO’nun bu uyarıları Rusya kesimi tarafından pek karşılık buldu diyemeyiz. Rusya bu konuda Belarus’a olan desteğini net şekilde devam ettirmekte.

Çıkarları sağlandığı sürece aralarından “su sızmayan” bu iki ülkenin ittifakı Belarus, AB tarafına geçmedikçe bozulacak gibi görünmüyor. Aslına bakacak olursak iki ülkenin ilişkileri tarihsel olarak incelendiğinde de hiç yolundan sapmadı.Dönem dönem Rusya’nın sert çıkışları Belarus’u AB’ye yakınlaştırsa da Belarus ve Rusya arasındaki ilişki hep yan yana, hep aynı zeminde buluşma… İki ülkenin yakınlığı öyle kanıksanmış durumdaki yer yer "Rusya ile Belarus birleşecek” iddiaları gündem olmakta. İlişkilerinin kötü olmasının iki ülkeyi de derinden etkileyeceği öngörülen bir gerçek.

 

Kaynakça:

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/84520

https://www.aa.com.tr/tr/analiz/belarus-ornegi-rusya-ile-bati-arasinda-bir-mucadele-araci-olarak-post-sovyet-ulkelerinde-secimler/2064219

https://www.dw.com/tr/belarus-bat%C4%B1ya-m%C4%B1-rusyaya-m%C4%B1-yak%C4%B1n/a-54623311

https://www.aa.com.tr/tr/analiz/batinin-yaptirimlari-belarusu-rusyaya-daha-da-yakinlastiracak/2254513

https://tr.sputniknews.com/rusya/202106031044653067-rusya-ve-belarus-batinin-yikici-eylemlerine-karsi-ortaklasa-mucadele-edecek/

https://www.evrensel.net/yazi/88799/bati-rusya-geriliminde-pandoranin-kutusu-aciliyor

https://www.trthaber.com/haber/dunya/belarusta-zorla-indirilen-ucak-krizi-buyuyor-582994.html

https://www.azonceoldu.com/gundem/stoltenberg-rusya-belarus-is-birliginden-endiseliyiz-82885

https://www.haber365.com.tr/nato-liderleri-belarusa-karsi-ek-tedbirleri-degerlendirecek-h260899

https://tr.sputniknews.com/rusya/202104021044176416-putinden-lukasenkoya-birlik-devleti-mekanizmalari-isbirligimizin-ust-duzey-kalmasini-sagliyor/

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display