PKK Cizre'de Dağıttığı Bildiride "Öcalan'ın Özgürlüğü Barışın Önşartıdır" dedi

PKK'nın Cizre'de dağıttığı ekteki bildiri terör örgütü PKK'nın içinde olduğu ruh halini göstermesi açısından bir belge niteliği taşımaktadır. Bildiri şöyledir: Yurtsever Botan Halkına ve Yiğit Gençliğe “Bilindiği üzere özgürlük hareketimiz ve halkımız için tarihsel ve kritik günler yaşanmaktadır. Kırk yılı aşkındır özgürlük hareketimiz ve halkımızın büyük bedellerle verdiği özgürlük mücadelesi zaferin eşiğine dayanmıştır. Köleliğin en derinini yaşayan, duyguları, ruhu bedeni esir alınan, soykırımların en vahşisine maruz bırakılan halkımız yeniden diriltilmiştir; özgür insanlık ailesinin bir ferdi olmayı imkân dâhiline sokmuştur. Kuşkusuz bunda değerlerimizin yaratıcı mimarı önder Apo ve kahraman şehitlerimiz belirleyici olmuştur. Önderliğimiz son on beş yılı zindan da kırk yıl boyunca olağan üstü hamleler geliştirmiş adeta dönemin ve tarihin akışını değiştirmiştir. Önder Apo’nun direniş hamlelerinin sonuncusu; gerillada büyük devrimci hamle başlatmış, zindanlarda eşi benzeri görülmemiş bir direniş yaratmış ve halkı büyük serhildanlara (başkaldırı) kaldırmıştır. Bu büyük direniş karşısında çaresiz kalan sömürgeci barbar T.C önderliğimize teslim olmak zorunda kalmıştır. Ancak iktidar kibirli ve soykırımcı AKP; bu yenilmişliğini gizlemek için satın aldığı özel savaş medyası ve onurlarını satan kalemşorlar tayfası üzerinden kendisini güçlü gösterme çabası içerisindedir. Sanki yenilen özel paralı ordusu değil de özgürlük gerillasıymış gibi bir algı yaratmak istemektedir. Hakeza önderliğimiz ve hareketimizin iyi niyetli demokratik çözümden yana olan çabalarının sonucu ilan edilen ateşkes süreci medya üzerinden bir silah bırakma ve her şeyin sonu olarak yansıtılmaktadır.” Anavatanımız Kürdistan Hala İşgal Altındadır Başta Kürdistan gençliği olmak üzere tüm halkımız mücadele bayrağını radikal ve yüksek tutmada en ufak bir gevşeme yaşamamalıdır. Basında çokça işlenen barış tartışmaları halkımızda sürece karşı bir muğlaklık yaratmaktadır. Oysaki bir barıştan bahsedebilmek için barışan tarafların eşit koşullarda olması gerekmektedir. Lakin biz sömürgeci T.C ile eşit koşullara sahip değiliz. Anavatanımız Kürdistan hala işgal altındadır, önderliğimiz ağır tecrit koşullarında İmralı ölüm çukurundadır. On binlere varan yoldaşımız sömürgeciliğin esir kamplarında bulunmaktadır. Onun için başta Kürdistan gençliği olmak üzere tüm halkımız mücadele bayrağını radikal ve yüksek tutmada en ufak bir gevşeme yaşamamalıdır. Askerlik Yapılmaması Yönünde Talimat Veriliyor Önder Apo’nun İmralı’da yürütmekte olduğu görüşmeler topyekûn direnme mücadelesinin bir parçasıdır. Önderlik görüşme masasında Kürdistan kadını, gençliği ve halkının büyüttüğü mücadeleden güç alacak ve adım adım özgürleşecektir. Onun için komutan Agit’in ruhuyla mücadele alanlarına akmalı faşist zorba rejimi Kürdistan’dan söküp atmalıyız. Buna bağlı olarak artık halkımızın sömürgeci rejimle olan zihni ve fiziki bağlarını koparması gerekiyor, bunların başında da sömürgeci Türk devletinin ordusunda yapılan askerliktir.” Askerliği Meşru Gösterenler Ajan Ve İşbirlikçi Olarak Görülmelidir “Yıllarca Türk devletinin sömürgeci çıkarlarına denk bir şekilde örgütlendirilmiş Türk ordusu Kürdistan’da ise benzeri görülmemiş zulüm politikalarının pratik uygulayıcıları olmuştur. Kürdistan ulusal kurtuluş mücadelesinin doğuşunda sömürgeci Türk ordusu hunharca bir saldırıya yönelmiştir. Köylerin yakılması, küçük çocukların katledilmesi, kadınlara yönelik taciz ve tecavüz karakterli saldırılar bunlara sadece birkaç örnektir. Askerlikle Kürt toplumunun bireyleri düzeni içselleştirilmekte, aykırı yönleri törpülenmekte ve devletine ve üstüne (hâkim ulusuna) biat eden, köle hale getirilen bir çizgiye çekilmektedir. Sömürgeciliğin en güçlü sızmalarından ve meşruiyet araçlarından biri olan askerlik bundan sonra onurlu ve yurtsever Kürt gençliği ve aileleri tarafından mahkûm edilmeli ve açıktan askerliğe giden, toplumuna ve değerlerine ihanet etmiş olarak teşhir edilmelidir. Askerliği meşru gösterenler ajan ve işbirlikçi olarak görülmelidir. Artık hiç kimse sömürgeciliğe ve işbirlikçiliğine karşı sessiz kalmamalıdır” şeklindeki ifadeler yer alıyor. Önder Apo’nun Özgür Olmadığı Bir Barış Bizim Savaş Gerekçemizdir Gün hakilerden Hayri ve Kemallere ve şahadet yıldönümünü yaşadığımız komutan AGİT’lerin Sara ve Akiflerin özgür vatan hayallerini gerçekleştirme günüdür. Bu temelde gerillanın ilan ettiği ateşkes süreci bizlerde bir rehavet duygusuna ölçülerde liberalleşme yaklaşımları geliştirmemeli aksine çaresiz kalan T.C Devletini bütün kurum ve kuruluşlasrıyla ordu ve polisiyle, memuru ve işbirlikçi ajanıyla Kürdistan’dan kovma demokratik bağımsız özgür konfedere Kürdistan’ı kurma günüdür. Son olarak şu açık ve net olarak bilinmelidir ki Kürdistan’da sömürgeciliğin kökünü kurutmanın zamanı gelmiştir. Önder Apo’nun özgür olmadığı bir barış bizim savaş gerekçemizdir.” PKK'nın barış istediğini ileri sürenlerin bir kez daha düşünmesi gerekmektedir.

Son ekleyen 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Editörü

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display