SADC Mozambik’e Cihatçı Tehdit İçin Destek Verdi: IŞİD Mozambik’ten Yeniden mi Diriliyor?


SADC Mozambik’e Cihatçı Tehdit İçin Destek Verdi: IŞİD Mozambik’ten Yeniden mi Diriliyor?

Yazan  24 Haziran 2021

Güney Afrika'daki ülkeler Çarşamba günü, son üç yılda kuzey Mozambik'te ortalığı kasıp kavuran kanlı cihatçı isyanı bastırmak için güçlerini konuşlandırmayı kabul etti.

Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) bloğu, CaboDelgado'da terörizm ve şiddet içeren aşırılık eylemleriyle mücadele için Mozambik'i desteklemek için "SADC Bekleme Gücü"nün konuşlandırılmasını "onayladı" dedi.

Bu yılın başlarında isyancıların kasaba ve köylerin kontrolünü ele geçirdiği ve yüz binlerce insanı evlerini terk etmeye zorladığı Cabo Delgado eyaletine yaklaşık 3.000 askerin gönderilmesi önerildi. Savethe Children tarafından analize göre, çatışmaların vurduğu kuzey Mozambik'teki savaşçılar 2020'deki baskınlar sırasında düzinelerce çocuğu kaçırdı.Yardım kuruluşu Çarşamba günü yayınladığı bir raporda , son üç buçuk yılda kötüleşen çatışmaların yaklaşık 3 bin kişinin ölümüne yol açtığı Cabo Delgado eyaletinde “çocukların kaçırılmasının silahlı gruplar tarafından yeni ve endişe verici derecede düzenli bir taktik haline geldiğini” söyledi. Rapora göre, 700.000'den fazla kişi yerinden edilmiş, bunların yarısı da çocuk.

Şiddet, gaz zengini Mozambik'in kuzeyinde 2017'nin sonlarında patlak vermesinden bu yana tırmandı ve komşu ülkelere de sıçrayabileceğine dair korkular var.24 Mart'ta IŞİD bağlantılı militanlar kuzeydeki Palma kasabasına koordineli saldırılar düzenleyerek binaları yağmaladı ve binlerce kişi çevredeki ormanlara kaçarken bölge sakinlerini öldürdü.

Saldırı şiddetin yoğunlaşmasını takip etti. Cihatçı saldırılar, Birleşmiş Milletler'e göre yaklaşık 800.000 insanı evlerinden etti ve yarısı sivil olmak üzere 2.800'den fazla insan bu saldırılarda yaşamını yitirdi.

Maputo'daki görüşmelere Botsvana, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Eswatini, Malavi, Mozambik, Güney Afrika, Tanzanya ve Zimbabve liderleri katıldı.

Blok liderlerinin görüşmesinden sonraki bildiride, kaç askerin dahil olacağı, ne zaman konuşlandırılacağı veya rollerinin ne olacağı konusunda daha fazla ayrıntı verilmedi, yalnızca insani yardımın en çok ihtiyacı olanlara kanalize edilmesi gerektiğini ekledi.

Bu karar, şiddeti durdurmak için neyin gerekli olduğu konusunda blok arasında aylarca süren müzakere ve anlaşmazlığı sona erdiriyor ancak Güney Afrika gibi bazı üyeler askeri harekat için bastırırken, diğerlerinin daha sessiz olması dikkat çekiyor.

Analistlere göre kökenleri yerel siyasi, dini ve ekonomik hoşnutsuzluklara batmış yerelde El-Şebab olarak bilinen silahlı grubun saldırıları, Ekim 2017'den bu yana Cabo Delgado eyaletinde istikrarlı bir şekilde artarken saldırıların karmaşıklığı da arttı.

IŞİD bağlantılı savaşçılar kasabaları yağmaladı ve önemli yolların kontrolünü ele geçirdi, ülkenin altyapısını tahrip etti ve sivillerin kafasını kesti. Bazı durumlarda, yerlileri saflarına zorladılar veya seks kölesi olarak tuttular.

Ağustos 2020'den bu yana, savaşçılar kilit liman kenti Mocimboa da Praia'nın kontrolünü ele geçirirken, Mart ayında Palma kasabasına koordineli bir saldırı başlatarak düzinelerce kişiyi öldürdü ve 67.000'den fazla kişiyi evlerini terk etmeye zorladı.

Hükümet, cihatçıları bastırmak için Cabo Delgado'ya binlerce asker yerleştirdi, ancak analistler, Mozambik ordusunun tarihsel olarak zayıf, eğitimli ve donanım konusunda yetersiz olduğunu söyleyip uyarıyorlar.

Mozambik'in güvenlik krizini kapsamlı bir şekilde ele alan Al Jazeera’dan Haru Mutasa, dahil olacak ülkelerin büyük olasılıkla bölgesel ekonomik güç merkezi Güney Afrika veya Zimbabve, Namibya ve Angola gibi ülkeler gibi bunu yapma kapasitesine sahip olacağını söyledi.

Zimbabve’nin başkenti Harare’den konuşan Mutasa, "Önerilen bu tekliften bildiğimiz şey, askerler ne olursa olsun, Mozambik'e yardım edecekler, belki de Hint Okyanusu kıyılarında ve Tanzanya ile sınır bölgelerinde devriye gezerek - bu isyancıların bazılarının geldiği sanılıyor" dedi. Esas sorunun bu ülkelerin Mozambik'e konuşlandırmak için yeterli fona sahip olup olmayacağıdır, diyen Mutasa, "Teorik olarak, SADC bloğundaki her ülkenin yedek kuvvete katkıda bulunması gerekiyor, ancak ekonomik olarak birçok ülke COVID-19 salgını nedeniyle zor zamanlar geçiriyor" dedi.“Şimdi soru, bu konuşlandırmanın ne zaman gerçekleşeceği, birliklerin hangi ülkelerden olacağı ve tam olarak neye dahil olacakları.”diye ekledi.

IŞİD’in Mozambik’ten yeniden dirildiğine ilişkin senaryolar doğruluk payını kuvvetlendiriyor. IŞİD, 2016’dan sonra Suriye’de kan kaybetmeye başlamış ve sözde devleti erimeye başlamıştı. Nijerya’nın kuzeyindeki Boko Haram gücüne ve Mozambik’teki duruma bakıldığında IŞİD, kendisini Afrika’da yeniden doğuşa hazırlıyor. Orta Doğu’da kaybettiği gücü Afrika’da toparlamaya başlamasının nedeni küresel ve bölgesel güçlerin IŞİD’e yönelik kararlı eylemlerinden kaynaklanıyor. Afrika’da çok daha karmaşık ama bakir bir alanda kendisine militan devşirmesi, askeri eğitim vermesi, örgütü çevirecek kaynak bulması kendisi açısından Orta Doğu’ya göre daha avantajlı. Nisan ayında Fransız petrol devi Total Energies, Afrika'daki en büyük özel yatırım olan 20 milyar dolarlık sıvılaştırılmış doğal gaz projesi için mücbir sebep ilan ederek Mozambik'ten çekilmişti. Şirket, Mart ayında IŞİD'e bağlı isyancıların yakındaki bir kasabayı ele geçirmesinin ardından yavaş yavaş geri çekilmeye başlamıştı. Nitekim IŞİD, Mozambik’teki kaynakları etkin ve verimli kullanarak küresel ağlarını yeniden kurup genişletirse 2013-2016 arası yıkıcı vahşete geri döneceği öngörülebilir. O yüzden Mozambik’teki bu yeniden diriliş geç olmadan engellenmelidir. Güney Afrika Kalkınma Topluluğu bölgesel olarak bu tehdidi bertaraf edemezse, BM tarafından bu mesele ele alınmalıdır. Bu sadece Mozambik'in veya Afrika'nın sorunu değildir, bu sorun evrenseldir ve Afrika'daki bu tehdidin zararlarını tüm dünya görecektir.

Kaynak: Africa News, Al Jazeera, FP.

Büşra Aksu

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Terörizm ve Radikalleşme Uzmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display