Türkiye-İran İlişkileri Gelişiyor


Türkiye-İran İlişkileri Gelişiyor

Yazan  09 Eylül 2020

Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 6. Toplantısı, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. 

Türkiye ve İran arasındaki münasebetlerin iyi komşuluk, ortak kültürel değerler, karşılıklı saygı, çıkarların korunması, istikrar, güvenlik ve barış temelinde geliştiğini dile getiren Ruhani, "İki dost ülke Türkiye ve İran ilişkileri, tarih boyunca sağlam temeller üzerine kurulmuştur. Bu nedenle acı ve nahoş hadiseler hiçbir şekilde dost ve kardeş iki ülke ilişkilerine zarar verememiştir" ifadelerini kullandı.[1]

Türkiye ile İran sınırlarının daima "barış ve dostluk sınırları" olduğunu kaydeden Ruhani, özellikle geride kalan 7 yılda iki hükümetin de ikili, bölgesel ve uluslararası iş birliği temelinde büyük bir çaba sergilediğini belirtti. 

İki ülkenin de Orta Doğu'nun hassas bölgesinde yer aldığına dikkati çeken Ruhani, "Türkiye ve İran, bölgenin iki büyük gücüdür. İki ülkeye yönelik de düşmanlık ve kindarlık vardı ve bugün de var. Bu tür komplolara karşı başarılı olmak için iki ülkenin dostluk ilişkilerini takviye etmesinden başka bir yol yoktur" değerlendirmesinde bulundu.[2]

Türkiye ve İran arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Altıncı Toplantısı’nın ardından ortak bildiri yayımlandı. Bildiride, PKK/PJAK ve diğer terör örgütlerine karşı ortak operasyonlar dahil adım atmanın her iki ülkenin sorumluluğunda olduğu vurgulandı. Türkiye ve İran, ikili ticaret hacmindeki azalmanın tersine çevrilmesi için yeni ekonomik iş birliği alanlarının geliştirilmesi taahhütlerini yineledi.

Yayımlanan ortak bildiride şu ifadelere yer verildi:[3]

“Türkiye Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Altıncı Toplantısı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Hasan Ruhani eş-başkanlıklarında ve koordinatör olarak her iki ülke Dışişleri Bakanları ile Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı, İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Ticaret Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile mevkidaşları İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı, Petrol Bakanı, İçişleri Bakanı, Enerji Bakanı, Yol ve Şehir Planlama Bakanı, Sağlık ve Tıbbi Eğitim Bakanı’nın katılımlarıyla 8 Eylül 2020 tarihinde video konferans aracılığıyla düzenlenmiştir.

İlişkilerini, bölgesel gelişmeleri ve koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerini gözden geçiren Taraflar, güçlü siyasi iradelerinden beslenen iyi komşuluk ilişkilerini daha da geliştirme konusundaki kararlılıklarını yinelemiş ve ikili ilişkilere dair kararların ortak çıkarlar temelinde etkin bir şekilde uygulanması yönündeki kararlılıklarını ifade etmişlerdir, Kovid-19 salgınına ilişkin olarak vatandaşlarına gerekli tıbbi hizmetlerin, ilaçların, malzemelerin sunulmasında daha hazırlıklı olunmasını teminen salgınla mücadelede daha yakın istişare ve işbirliğinin önemini vurgulamışlardır,

İki ülke arasındaki işbirliğinin daha da derinleştirilmesi amacıyla, ikili ve bölgesel konularda her seviyede yakın siyasi diyaloğun ve ikili ilişkilerin farklı veçhelerini kapsayan mekanizmalar çerçevesinde istişarelerin sürdürülmesinin önemine vurgu yapmışlardır,

İkili ticaret hacminde Kovid-19 dahil olumsuz küresel koşullarından kaynaklanan azalma eğiliminin tersine çevrilmesini teminen ortak çabaları yoğunlaştırma, bu çerçevede Karma Ekonomik Komisyon, Kara Ulaştırması Ortak Komisyonu gibi mekanizmalardan tam olarak istifade etme ve yeni ekonomik işbirliği alanları geliştirilmesi yönündeki taahhütlerini yinelemişlerdir,

Ekonomik işbirliğinin daha da ilerletilmesi, ikili ticaret hacminin artırılması, Kovid-19’un yarattığı ekonomik sınamaların aşılması amacıyla, 28. Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı’nı, salgının yarattığı şartlar göz önünde bulundurulmak suretiyle mümkün olan en kısa zamanda gerçekleştirme isteklerini ifade etmişlerdir,

Tercihli Ticaret Anlaşması’ndan ortak çıkarlar temelinde tam olarak yararlanılmasının, anlaşmanın kapsamının genişletilmesinin ve her iki ülke işadamları için yatırım ortamının iyileştirilmesinin önemini vurgulamışlardır,

Halklar arası temasların daha fazla teşvikini teminen, Kovid-19’un yarattığı risklerin bertaraf edilmesinin akabinde turizm ve kültür alanlarında işbirliğinin daha da güçlendirilmesinde mutabık kalmışlardır,

Enerji sektörünün önemine vurgu yaparak, ortak fayda temelinde bu alanda işbirliğinin sürdürülmesinin önemini teyit etmişledir,

PKK/PJAK ve bölgedeki tüm terör örgütlerinin Türkiye’nin ve İran’ın güvenliğine karşı ortak tehdit teşkil ettiğini dikkate alarak, ortak sınırlarda bulunan PKK/PJAK ve diğer terör örgütlerinin unsurlarının eylemlerine karşı mevcut işbirliği mekanizmalarından tam olarak istifade etmenin ve terörizme ve örgütlü suça karşı sonuç odaklı işbirliği amacıyla, ortak operasyonlar dahil, eşgüdüm içinde adım atmanın her iki ülkenin sorumluluğunda olduğunu vurgulamışlardır,

Bölgesel güvenliği ve istikrarı artıran çok taraflı diplomasinin müstesna bir başarısı olan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararı ile onaylanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) muhafazasının önemini yeniden vurgulamışlar ve KOEP’in muhafazası için BMGK’da ahiren ortaya konan geniş tabanlı desteği memnuniyetle karşılamışlardır,

Ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve küresel konuları ele almışlar ve bu bağlamda, evrensel olarak kabul gören ilkelerden, özellikle, uluslararası hukuka tam saygı ve çatışmaların barışçı yollarla çözülmesi ile kuvvet kullanımına veya kuvvet tehdidine başvurmama ilkelerinin, uluslararası ilişkilere hâkim olmaya devam etmesi gerektiği görüşünü paylaşmışlardır,

Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini vurgulayarak, Suriye ihtilafının Astana formatı çerçevesindeki tüm anlaşmalar doğrultusunda ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu bir siyasi süreç yoluyla çözüme kavuşturulabileceğine dair inançlarını teyit etmişlerdir,

Irak’ın istikrarının, refahının ve güvenliğinin bölgesel ve uluslararası barış ve istikrar için bir gereklilik olduğunun bilinciyle, Irak’ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin ve egemenliğinin korunmasına yönelik taahhütlerini teyit etmişler ve Irak Hükümeti’ne desteklerini yinelemişlerdir,

İsrail-Filistin ihtilafının kapsamlı, adil ve kalıcı çözümüne sarsılmaz desteklerini vurgulamışlar, bu bağlamda, başkenti Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devletinin kurulması ihtiyacını yinelemişlerdir,

Üçüncü ülkelerin Filistin Davasını zayıflatma girişimlerine karşı Filistin’e desteklerini ifade etmişlerdir,

Afganistan’da sürdürülebilir barışın ve istikrarın, ancak gerçek anlamda Afgan öncülüğünde ve sahipliğinde olacak siyasi çözüme yönelik bir barış süreciyle sağlanabileceğini vurgulamışlar ve böyle bir çözüme desteklerini beyan etmişlerdir,

İki ülkenin birlikte üye olduğu Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA), Gelişen Sekiz Ülke (D-8) gibi uluslararası örgütler çerçevesindeki işbirliğinin önemini vurgulamışlardır,

Parlamentolararası Birlik (IPU), Asya Parlamenterler Asamblesi (APA), İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) gibi bölgesel ve uluslararası parlamenter örgütler çerçevesinde ikili işbirliğinin teşvikini teminen iki ülke yasama organları arasındaki etkileşimin kolaylaştırılması yönünde iyi niyetlerini ifade etmişlerdir.”

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen İran-Türkiye Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 6. Toplantısı'nı değerlendirdi.

Bu toplantının İran Cumhurbaşkanı Ruhani ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığıyla yapıldığını belirten Zarif, "İki cumhurbaşkanı ve çeşitli bakanlar ticaret, bankacılık, sağlık ve bölgesel kalkınma konuları dahil olmak üzere ikili, bölgesel ve uluslararası işbirliğini masaya yatırdılar" dedi.[4]

Düzenlenen 6. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi sonrası açıklamada bulunan İran Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı ve İran-Türkiye Ortak Ekonomik Komisyonu Eş Başkanı Mahmud Vaizi de, Korona sonrası İran ve Türkiye ticaret hacminde düşüş[5] yaşandığını belirterek, iki ülkenin de bu rakamı korona öncesi döneme ulaştırmaya azimli olduklarını söyledi. İki ülke ekonomik ilişkilerinin temelinin iyi olduğunu ve iyi anlaşmaların da imzalandığını ifade eden Vaizi, iki ülke arasındaki bankacılık ilişkilerine vurgu yaparak, toplantıda iki ülkenin ürün alımlarında önceliği bir birine vermeleri, ticarette milli para kullanımına ve ürün değişimi hususlarına vurgu yaptıklarını söyledi. Vaizi toplantıda enerji, gaz ihracatı, petrokimya ürünleri, elektrik alanında işbirliği, gümrüklerde daha yakın işbirliği, transit ulaştırma ve sınır işbirliği konularının gündeme geldiğini söyledi.[6]

Bölgesel ve üçlü işbirliğinin bölgeye barış ve istikrar getirebileceğini ifade eden Vaizi, toplantıda Türkiye’nin İran aleyhine Amerika’nın uyguladığı zalimce ambargoları mahkum ettiğini ve bunların bir an evvel bitmesini temenni ettiğini söyledi.[7]

İran-Türkiye ilişkilerinin temel özelliği tarihsel olarak yakın rekabet ve aynı zamanda yakın işbirliği olmuştur.

İki ülkenin konumu ve coğrafi genişliği, İran ve Türkiye arasındaki iyi ilişkileri kaçınılmaz bir zorunluluk haline getirdi. Ayrıca, İran'a uygulanan yaptırımlar sonucunda Ankara ile ilişkilerin Tahran için önemi iki katına çıktı.

Dikkate değer nokta şu ki, işbirliği yapmanın ve ilişkileri genişletmenin her iki ülkeye sağladığı faydalar, İran ve Türkiye arasındaki çatışma veya düşmanlığın faydalarıyla karşılaştırılamaz.

 

[1] https://entekhab.ir/002PBA

[2] https://tn.ai/2344567

[3] https://salameno.ir/xczXsS

[4] https://tn.ai/2344696

[5] https://21yyte.org/tr/fikir-tanki/i-ran-turkiye-arasindaki-ticaret-hacminde-rekor-dusus

[6] https://www.ilna.news/fa/tiny/news-965571

[7] http://www.president.ir/fa/117184

Köksal Taşkent

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
İran Araştırmaları Uzmanı

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display