Türkiye ve Rusya’nın Soçi Mutabakatı Ne Anlama Geliyor?

Yazan  23 Ekim 2019

Türkiye, bir hafta arayla Suriye’de etkili iki küresel güç ABD ve Rusya Federasyonu ile mutabakat metni imzaladı.

İlk mutabakat metninin en kritik maddesi olan 10. Madde, YPG güçlerinin Türkiye’nin öngördüğü güvenli bölgeden 120 saat içinde çıkmasını öngörüyordu. Hükümet yetkilileri, YPG güçlerinin Salı gecesine kadar güvenli bölgeden çekilmemeleri halinde harekatın yeniden başlayacağını dile getiriyordu.

Soçi’de imzalanan anlaşmayla Türkiye, 150 saat (6 gün 6 saat )daha Türkiye harekata kaldığı yerden devam etmeyeceğini teyit etti.

Dilek: ‘‘Bu mutabakat Türkiye’ye kazanç sağlıyor ama terörle mücadele hedefleri karşılık bulmuş değil’’

21. Yüzyıl Enstitüsü Başkanı Cahit Armağan Dilek, yaklaşık altı saat süren Erdoğan-Putin görüşmesinin ardından varılan mutabakatın Suriye’deki tüm taraflar açısında oluşan kayıp ve kazançlarını ortaya koydu.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Dilek, ‘‘Mutabakattan elbette bizim de kazancımız var. Öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri, boşuna bir operasyondan kurtulmuş oldu. Ben uzun zamandır, ‘terör örgütleriyle mücadele bizim işimiz değil, istihbarat desteği verelim Suriye devleti yapsın’ diyordum. Şimdi bu mutabakatla YPG, Menbiç ve Tel Rıfat’ın güneyine iniyor, Türkiye-Rusya ile ortak devriyelerle bunu denetleyecek. Ancak bu durum, Türkiye’nin terörle mücadele hedeflerini karşıladı mı? Hayır, çünkü terör örgütü ne eleman kaybetti ne de silah. Lojistik imkanları da duruyor. Ayrıca Suriye Dışişleri Bakanı Lavrov’dan sonra bugün Devlet Başkanı Putin de Kürtlerle diyaloga vurgu yaptı. Kürtler de bu süreçten kazançla ayrılmış oldu. Ancak şu bir gerçek ki artık Suriye’de hakim güç Rusya. Esat da kurşun atmadan Fırat’ın doğusuna geçti. Türkiye ise Cerablus ve Afrin’den sonra Fırat’ın batısında Tel Abyad ve çevresinde söz sahibi olarak masaya oturacak’’ dedi.

Peki Kobani bu kapsamda mı?

Cahit Armağan Dilek, ‘‘ABD Başkan Yardımcısı Pence, mutabakatta yazılı olmadığı halde Türk hükümetinin Kobani’ye askeri eylem yapmayacağı konusunda garanti verdiğini açıkladı. Ruslar’la mı bu konuda taahhüt altına alındı? Bu açık değil. Lakin Kobani’nin IŞİD direnişinden kaynaklı özellikle Batı’da simgesel bir anlamı var. Görünen o ki Rusya’da sözlü taahhüt verilmiş gibi bu nedenle bana Kobani’ye girilmeyecek gibi geliyor’’ diyor.

Cahit Armağan Dilek de Suriye Milli Ordusu’nun Adana Mutabakatı kapsamında ele alınacağını düşünüyor.

‘‘Bu mutabakatın en zayıf yönlerinden biri, kesinlikle Suriye Milli Ordusu meselesi. Muhtemelen Adana Mutabakatı devreye girince hem Suriye Milli Ordusu hem de Suriye Geçici Hükümeti konuşulacak. O sorunlar henüz çözümsüz olarak duruyor. Ama Suriye ile görüşmeler olunca bu gündeme gelecek. Ancak hala Türkiye tarafında güvensizlik var. Önce YPG’nin 30 kilometre güneye çekilmesini görmek istiyor. 150 saatlik bir süre sonunda durumu kendi gözleriyle görecek. Ortak devriyelerin ne kadar süreceği ile ilgili bir takvim yok. Bir süre sonra Rusya, bu meseleyi ‘Suriye ile çözün’ diyebilir. Ama zamanı kestirmek şimdilik güç.’’

2 Milyon Suriyeli güvenli bölgeye dönebilir mi?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay dün Fırat’ın doğusunda oluşturulacak güvenli bölgeye 2 milyon Suriyeli’nin yerleştirileceğini söylemişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da bugün Soçi’de yaptığı açıklamada ‘‘Harekatla güvenli hale getirebileceğimiz alana öncelikli 1 milyon Suriyelinin yerleşeceğini umuyoruz. İnşallah uluslararası toplumun katkı ve desteğiyle bu planı hayata geçireceğiz’’ dedi. Peki bu gerçekten mümkün olabilir mi?

Cahit Armağan Dilek, ‘‘TSK, Afrin, El Bab ve Cerablus bölgesinde 4 bin kilometrekare alanı kontrol altına aldı ve buraya 360 bin Suriyeli yerleştirildi. Barış Pınarı Harekatı’nda yaklaşık 1500 kilometrekare alan kontrol altına alındı. Buraya en fazla 200 bin kişi yerleştirilebilir. Hedef 15 bin kilometrekarelik bir alanda güvenli bölge kurmaktı. Şimdi nereye gidip ev, bahçe yapacaksın? TOKİ projesi askıda. Kim bunu finanse edecek’’ dedi.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display