< < ERMENISTAN RUSYA-TÜRKİYE YAKINLAŞMASINDAN NEDEN BU KADAR RAHATSIZ?


ERMENISTAN RUSYA-TÜRKİYE YAKINLAŞMASINDAN NEDEN BU KADAR RAHATSIZ?

Yazan  21 Mayıs 2010
Rusya Cumhurbaşkanı D. Medvedev`in Türkiye ziyaretini dikkatle izleyen ülkelerden biri de Ermenistan oldu.

Ermenistan`daki siyasi çevreler ve Yukarı Karabağ ayrımcıları Rusya ile Türkiye arasında artan siyasi ve ekonomik ilişkilerin kendilerine güvenlik sorunu yaşatacağı görüşünde.

Ermenistan Dışişleri Eski Bakanı Vartan Oskanyan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Rusya ile Türkiye arasında ilişkilerin yoğunlaşmasının Yukarı Karabağ konusunu eskisinden daha fazla gündeme getirilmesine yol açtığını bildirdi: "Türkiye Yukarı Karabağ sorununun çözümünden yana. Buna göre de Ankara Rusya, ABD ve münakaşaya etkisi olan öteki devletler karşısında sürekli Yukarı Karabağ sorununu gündeme getiriyor. Ankara`nın bu yöndeki baskısının artacağı kesin".

Merkezi Erivan`da bulunan "Akink" Siyasi Araştırmalar Merkezi Başkanı Ruben Akopyan da eski bakanın görüşlerini paylaşıyor. Akopyan Türkiye`nin Güney Kafkasya`da faal olması için Rusya ile sıkı irtibat kurması gerektiğini belirterek, Ankara`nın bu konuda büyük mesafe kat ettiğinin altını çizdi: "Rusya ile Türkiye arasında iki yılda 20 devletlerarası anlaşmanın imzalanmasına yol açmış ve bu anlaşmalar tüm alanları ahate ediyor".

Rusya-Türkiye yakınlaşmasının ve Rusya ile Azerbaycan arasında imzalanan doğalgaz anlaşmasının Ermenistan için iyi hiç bir şey vad etmediğini kaydeden Ermeni uzman bunların bölgedeki jeopolitik dengeleri değiştirdiğini vurguladı: "Ermenistan bölgedeki önemli gelişmelerden kenara itilmiş. Rusya`nın Ankara ve Bakü ile artan işbirliği Moskova`nın Ermenistan`a baskı yapmasına yol açabilir". Akopyan buna göre de Ermenistan dış politikasının en önemli vazifesinin Türkiye`ni Yukarı Karabağ sorunundan uzak tutmakta olduğunu dile getirdi.

Rusya-Türkiye ilişkileri yalnızca Erivan`da değil, Yukarı Karabağ`da da tartışma konusu. Yukarı Karabağ başkenti Hankendi`de konuyla ilgili hatta "Rusya Cumhurbaşkanının Türkiye ziyaretinin Yukarı Karabağ sorununa mümkün etkileri" isimli yuvarlak masa da düzenlenmiş. Masada konuşanlar Rusya Cumhurbaşkanının Ankara`da ekonomik konuların yanı sıra bölgesel sorunları da ele almasına dikkat çekmişler. Konuşmacılar artık Erivan`ın tüm konularda Rusya`nın yanında yer almasının tehlikeli olabileceğini belirtmişler.

İlk kez Ermenistan ve Yukarı Karabağ ayrımcılarının ortakları- Rusya hakkında bu kadar güvensiz konuşmalarını izliyorum. Rahatsızlıklarının nedeni vardır. Rusya yönetimi son yıllar dış politikada ekonomi çıkarlara önem veriyor. Rusya ile Ermenistan stratejik ortak olsalar da, iki ülke arasında ticaret hacmi yıllardır 1 milyar dolar civarında sürünüyor. Rusya-Türkiye ticari hacmi ise 30 milyara yakın, 5 yılda 100 milyar dolara ulaşacağı hedefleniyor. Yani Rusya ve Ermenistan arasındaki dış ticaretin yüz misli. Türkiye`nin ABD`nin Avrasya bölgesindeki siyasi planlarında yer almaması da Kremlin`de olumlu karşılanıyor.

Buna rağmen, Rusya`nın Türkiye ile artan ilişkileri dolayısıyla Kremlin`in Ermenistan`dan imtina edeceği de söz konusu değil. Kremlin açısından Türkiye ve Ermenistan`ın her biri kendilerine özgün öneme sahiptir. Ancak Ermeni uzmanın "Ermenistan bölgede gelişen olayların dışarısında kalmış" ifadesi de isabetli bir ifadedir. Ermenistan`ın bölgesel gelişmelerin dışarısında kalması bu devletin siyasal ve ekonomik ağırlığını azaltıyor. Ermenistan 1990 yılların başında Azerbaycan topraklarını işgal ederken, ne Rusya-Türkiye ilişkileri bu kadar gelişmişti, ne Azerbaycan`ın silah ve mühimmat alması için bugünkü kadar parası var idi, ne de dev boru hatları inşa edilmişti. Bölgede çok şeyler değişmiş, değişmeyen tek unsur Yukarı Karabağ sorunudur. Ancak Avrasya`daki jeopolitik değişimler bu sorunu da ölü noktadan hareket ettirmek gücünde. Erivan ve Hankendi'nin en çok korktuğu da bu.

 

 

Elhan Şahinoğlu, "Atlas" Araştırmalar Merkezi Başkanı (Azerbaycan)

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display