Irak'ta Kürtlerin Sözde Tartışmalı Bölgeler Tezgahı

Yazan  13 Mart 2011
Irak’a Özgürlük Operasyonu ve Kerkük Kitabının Yazarı Ali KERKÜK'lü tarafından yazılmıştır.

Irak Kürtleri, Irak 2003'de işgal edildikten sonra ve Bağdat'taki Merkezi Hükümetin zaafından yararlanarak tartışmalı bölgeler tezgahını kurdular. Irak'ın tarihi boyunca Kürtler, İstikrarlı bir Irak'ı hiç istemediler. Irak'ı istikrarsız ve zayıf kılmak için hep dış güçlerle işbirliği yaptılar. Dünyanın neresinde görülmüştür Irak'ın ekmeğini ve suyunu içen, milli gelirinden % 17 pay alan, Türkiye ve İran'a açılan gümrük kapılarından elde edilen geliri kendi kasalarına atan ve Irak Hükümetinin izni olmadan yabancı firmalarla petrol çıkarma ve satma anlaşmaları yapan, Irak'ın nüfus kağıdı ve Pasaportunu taşıyan Irak vatandaşı Irak Kürtleri sözde tartışmalı bölgeler diye yeni bir tezgah ve oyunla Irak Devletinden (Musul, Kerkük, Salahaddin ve Diyala ) toprak talep ediyorlar, yani Irak'ın yarısını istiyorlar.

Bugün aç gözlü Barzani ve Talabani Amerikan işgal güçleri sayesinde Irak'ı yönetiyorlar, diğer toplumların haklarına tecavüz ederek, hayal edemeyecekleri güçleri elde ettiler. Tarihçiler ve bizlerin bilmediği Irak'tan başka gizli bir ülke mi var bölgede, ki tartışmalı bölgeler olsun. Kürtler hiçbir tarihte devlet kuramamışlar. Hitler'in propaganda bakanı Joseph Goebbels: "Öylesine büyük bir yalan üret ki, kimse karşı çıkamasın". 3 Ekim 1932 tarihinde dönemin Birleşmiş Milletler'i olan Milletler Cemiyeti Irak'ı bir bütün ve bağımsız bir devlet olarak kabul etmedi mi? Etti, Kürtler sözde tartışmalı bölgeler oyunuyla Irak'ı huzursuz etmek, parçalamak ve bölgede bir Kürt devleti (ikinci İsrail'i) kurmak istiyorlar. Şayet Kürtler yarın başkent Bağdat ve Basra'yı da isterlerse sakın şaşırmayın! Bölgeyi ateşe vermek, iç savaş ve kargaşaya sürüklemek ve kardeşi kardeşe kırdırmak Kürtlerin umurunda bile değil. Irak Krallığı 30 Mayıs 1932 tarihinde, Milletler Cemiyeti tarafından hazırlanan deklarasyonu kabul ettiğini duyurmuş ve 29 Haziran tarihinde Milletler Cemiyeti'ne Irak Krallığı'nın onayladığı deklarasyonu sunarak, Irak, 1932 yılında bir bütün ve sınırları belirlenmiş 'tam bağımsız' bir devlet olarak Milletler Cemiyeti'ne üye olmuştur.

Bu deklarasyon ile Irak'ta herkese ve azınlıklara verilmiş haklar Milletler Cemiyeti garantisine alınmıştır. Ancak bir Allah'ın kulu çıkıp da ey Irak vatandaşı Kürtler tartışmalı bölgeler oyunu ve tezgahı ile Irak'tan toprak talebi de ne oluyor soramıyor. Zaten Irak, Birleşmiş Milletler ve komşuları tarafından tanınan bir bütün ve sınırları belirlenmiş bir ülkedir, bütün dünyada bunu kabul etmiştir. Bu tiyatro oyunu artık bitmiştir, Irak halkı bu tezgahı da bozacaktır. Irak Kürtleri bilmeliler ki, Kürtlerin bu sınırsız ve bitmez istekleri Irak halkı arasında Kürtlere karşı kin ve nefret duygusu uyandırmıştır. 2011'in sonuna kadar işgalciler Irak'tan gidecek, Kürtleri kim koruyacak?
Irak Kürtleri, yıllar önce Irak Devletinden sadece kimliklerini tanımalarını istemişlerdi, Irak Devleti kimliklerini tanıdı. Bir süre sonra kendi dillerinde eğitim görmek istediler, bu istekleri de kabul edildi. Bu yetmedi biz özerklik istiyoruz dendi, 11 Mart 1970 Iraklı Kürtlere özerklik tanındı. Buda yetmedi federasyon istiyoruz dendi, işgalcilerle işbirliğinin karşılığında Kürtler federasyonu da elde ettiler. Şimdi ise Irak Kürtleri Irak Devletinden toprak talep ediyor (Musul, Kerkük Salahaddin ve Diyala), hedef ise bağımsız bir Kürt devleti. Irak Kürtleri sonra ne mi isteyecekler? Bölge Ülkeleri Irak'taki gelişmeleri çok yakından takip etmelidir, çünkü Kürtler aynı oyun ve tezgahı bölge ülkelerde de sahneye koyacaklardır, " görünen köy kılavuz istemez".

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display