MESUT BARZANİ’NİN SUUDİ ARABİSTAN VE LÜBNAN ZİYARETLERİ

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi başkanı Mesut Barzani geçtiğimiz hafta içerisinde bir bölge turuna çıkarak Suudi Arabistan ve Lübnan ziyaretlerinde bulunmuştur.

Her ne kadar ziyaretlerin Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdül Aziz ve Lübnan Başbakanı Saad Hariri tarafından daha önceden yapılmış resmi davet neticesinde cereyan ettiği belirtilmişse de diğer bazı Iraklı siyasi unsurların da aynı zaman dilimleri içinde arka arkaya özellikle Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş olmaları farklı açılardan değerlendirmelerin yapılmasına olanak sağlamıştır.

Hükümet kurma çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiği bir dönemde 11 Nisan Pazar günü Irak Ulusal İttifakı üyesi ve eski başbakan İbrahim el Caferi'yi ağırlayan Mesut Barzani bu görüşmesinin ardından 12 Nisan Pazartesi günü Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin Suudi Arabistan'dan ayrılmasından birkaç saat sonra beraberindeki Eğitim Bakanı Safin Dizayi, İmar Bakanı Kamuran Ahmed ve Başkanlık divanı başkanı Fuad Hüseyin ile birlikte Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a ulaşmıştır. Suudi Kral Abdullah bin Abdül Aziz ve Suudi yetkililer ile gerçekleştirilen görüşmelerin 'ikili ilişkilerin geliştirilmesi yönünde' geçtiği şeklinde bilgi verilmişse de Irak'ın içinde bulunduğu hükümet kurma çalışmaları şüphesiz en yoğun görüşme maddesini teşkil etmiştir. Mesut Barzani 13 Nisan Salı günü Suudi Arabistan'dan ayrılarak diğer ziyaret noktası olan Lübnan'a hareket etmiştir. Yine aynı gün Irak Yüksek İslam Konseyi başkanı Ammar el Hakim, yine resmi bir davet neticesinde Kral Abdullah bin Abdül Aziz ile görüşmelerde bulunmak üzere Suudi Arabistan'a gelmiştir. Aynı sıralarda El-Irakiye oluşumu liderlerinden Irak Cumhurbaşkanı yardımcısı Sünni Tarık el Haşimi de Kuveyt ve Suudi Arabistan'ı kapsayan bölge turuna çıkmak için Bağdat'tan Kuveyt'e hareket etmiştir.

Mesut Barzani Lübnan'da Devlet Başkanı Mişel Süleyman, Başbakan Saad Hariri ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmeler gerçekleştirmiştir. Bunun yanında eski Devlet Başkanı Emin Cemayel ve Dürzi lider Velid Canbolat ile de görüşmeler gerçekleştirmiştir. Mesut Barzani'nin 1970 yılından bu yana Lübnan'a gerçekleştirdiği ilk ziyaret olması ve neredeyse tüm siyasi unsurlar ile görüşülmüş olması Iraklı Kürt unsurların Ortadoğu coğrafyasında resmi düzeyde temasta bulunmadığı unsurlarla da temasa geçerek hem Ortadoğu coğrafyasında hem de dünya genelinde varlığını hissettirebilme gayreti olarak nitelendirilebilinir. Kürt unsurlar açısından Lübnan üzerinden bu yönde bir yorum geliştirilebileceği gibi diğer taraftan da Kürt unsurların yanında diğer Iraklı siyasi unsurların da bir bölge turuna çıkmış olmaları hükümet kurma çalışmalarında özellikle Arap coğrafyasının nabzını tutmak şeklinde algılanabilir. Celal Talabani'nin ziyaretinin ardından sırasıyla Mesut Barzani, Ammar el Hakim ve Tarık el Haşimi'nin Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş olması Şii etkisinin yoğun olduğu Irak topraklarında Sünni Arap coğrafyasının da dikkate alınması gerekliliğinin tezahürü olarak karşımıza çıkmaktadır. 7 Mart genel seçimi sonrası özellikle İran'ın Iraklı siyasiler üzerindeki nüfuzundan sıkça bahsedildiği bir ortamda bir anda ibrenin Suudi Arabistan ve bununla birlikte Kürt unsurlar nezdinde Lübnan'a çevrilmiş olması kimi Arap yazarlar tarafından İran'ın Irak politikasının başarılı olamadığı şeklinde yorumlanmaktadır. Ancak bu yönde bir yorumun sağlıklı olduğu söylenemez. Nitekim bu yorumun doğruluğunun kabul edilmesi İyad Allavi grubunun genel seçim öncesi Suudi Arabistan'a ve geçtiğimiz hafta içerisinde de İran'a ziyarette bulunmuş olması dolayısıyla Suudi Arabistan'ın da Irak'a yönelik politikasının başarısızlıkla neticelendiği sonucunu doğru kabul etmeye yönlendirecektir. O yüzden gerçekleştirilen bu ziyaretleri Şii İran nüfuzunun tesirini tespit etmenin ardından Sünni Arap coğrafyasının da nabzını tutmak şeklinde yorumlamak daha sağlıklı olacaktır. Nitekim Ortadoğu coğrafyasının karmaşık yapısı içinde gerçekleşen bir olayı çok kısa bir süre içerisinde görünen yüzü ile değerlendirmek yanıltıcı neticeleri beraberinde getirebilmektedir.

Mesut Barzani'nin gerçekleştirmiş olduğu bu ziyaretler hükümet kurma çalışmaları haricinde değerlendirildiğinde özellikle ilk defa en üst düzeyde temasa geçilmiş olması dolayısıyla Lübnan ekseninde kazanç olarak nitelendirilebilinir. Yukarıda da bahsedildiği üzere bu ziyaretlerin Irak'taki hükümet kurma çalışmaları çerçevesinde Sünni Arap coğrafyasının nabzını tutmak şeklinde algılamak daha sağlıklı bir öngörü olarak görünmektedir. Nitekim Mesut Barzani'nin bu ziyaretler sonrası 17 Nisan Cumartesi günü daha önceden bir blok oluşturma kararı aldıkları diğer Kürt siyasi partileri ile bir toplantı gerçekleştirmiş olması o ana kadar gerçekleştirilen hükümet kurma müzakerelerinin değerlendirilmesi yanında gerçekleştirilen bu ziyaretlerin neticeleri hususunda istişarede bulunduklarını göstermektedir.

Son ekleyen 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Editörü

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display