Ümit Özdağ: AKP Türkiye'yi Ortadoğu'da Bitirdi

Yazan  25 Şubat 2015

Ülke dışındaki tek vatan toprağı Süleyman Şah Türbesi'nin nakliyle ilgili eleştiriler gündemdeki sıcaklığını koruyor.

Konuyla ilgili Aktifhaber.com’a konuşan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, ‘Geri çekilme’ olarak adlandırılan operasyonun en önemli sonucunun Türkiye’nin Ortadoğu’daki caydırıcılığının ortadan kalkması olarak değerlendirirken, dış politikada büyük bir başarısızlıkla karşı karşıya olunduğunuz belirtti.

Süleyman Şah Türbesi’nin yerinin geçmişte olduğu gibi bir irade sonucu değil,korkudan dolayı değiştiğini belirten Özdağ, terör örgütünün gölgesi altındakiyeni yerininse ayrı bir utanç vesilesi olduğunu söyledi.

İŞTE O AÇIKLAMALAR:

ORTADOĞU’DA TÜRKİYE’NİN CAYDIRICILIĞI ORTADAN KALKMIŞTIR

Bu operasyon Türkiye’nin Ortadoğu’da caydırıcılığını ortadan kaldıracaktır. Türkiye’ye güvenen unsurlar Türkiye’ye olan inançlarını yitirirken, Türkiye’ye düşmanca davranan unsurlar Türkiye’nin küçük baskılarla geri adım atabilecek bir ülke olduğunu düşüneceklerdir. Bundan dolayı da yerinin geldiğini düşündükleri zaman Türkiye’ye baskı yapmaya yöneleceklerdir. Türkiye bu baskıları kabul ederse, karşı taraf cesaretlendiği içinb Türkiye tekrar geri adım atacaktır. Türkiye baskılara direnirse çatışma çıkacaktır. Yani karşı tarafı, düşmanlarınızı cesaretlendirdiğiniz zaman bu tür geri adımlarla aslında çatışmayı engellemekten çok çatışmayı kışkırtmış olursunuz. Meselenin en önemli boyutunun Ortadoğu’da Türkiye’nin caydırıcılığının kalkmış olduğunu düşünüyorum.

DIŞ POLİTİKADA BÜYÜK BİR BAŞARISIZLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ

Bu tek başına bir süreç değil. Süleymaniye’de 4 Temmuz 2003’te başlayan ve özel kuvvetler merkezimize yapılan operasyonla başlayıp daha sonra Kerkük’ün işgal edilmesi, Kürdistan’ın kurulmasına ses çıkarılamaması arakasından Suriye’de uçağımızın düşürülmesi, Reyhanlı’nın bombalanmasına karşın bir tavır alınamayışı... Bunlarla uzayan Ortadoğu’dan bir yandan ilişkilerimiz bozulurken, bir yandan da geri çekilme sürecimizle paralel bir sürecin sonucu. Üstelik bu geri çekilme gerçekleşirken Ortadoğu’yla ilgili retoriğimizin de çok böyle ‘Biz burayı şekillendiririz, Şam’da namaz kılarız, 3 saatte Şam’a ineriz’ falan gibi gerçekle oluşmayan bir retorik olduğunu görüyoruz. Bu anlamda dış politikada büyük bir başarısızlıkla karşı karşıya olduğumuz söylenebilir.

TOPRAĞIMIZIN YERİ İRADENİZDEN DOLAYI DEĞİL, KORKUNUZDAN DOLAYI DEĞİŞİYOR

Bu bir terör örgütünün baskıları karşısında toprağınızı bırakmadır. Şöyle söyleniyor; ‘Efendim önemli değil daha önce de yeri değişti.’ Şimdi daha önce sizin iradenizle ve bir başka devletin ortak iradesiyle yeri değişiyor ve bir hukuki zeminde değişiyor. Oysa burada sizin iradenizle değişmiyor, korkunuzdan dolayı değişiyor. Yani öbür tarafta geri çekilmiyorsunuz, burada geri çekiliyorsunuz.Bunların ikisinin aynı şey olduğunu söylemek mümkün değil. İktidar bunu bir zafer olarak sunuyor. Siyasette çok yalan söylenir de böylesi söylenmemeli.Çünkü bakarsanız Çanakkale’den çekilen İngilizler çekildikten sonra, ‘Aman şöyle güzel çekildik, böyle güzel çekildik’ Kim hatırlıyor tarihte İngilizlerin güzel çekildiğini? Ama bütün insanlar biliyor ki, İngilizler Çanakkale’de fena halde dayak yediler değil mi? Böyle hatırlanıyor. Geri çekilmenin düzenli olmasını kaydetmez tarih, mağlubiyeti kaydeder tarih. Burada da tarih Türkiye’nin caydığını ve geri çekildiğini kaydedecek.

TAŞINDIĞI YER AYRI BİR UTANÇ VESİLESİ

Taşındığı yeni yer ayrı bir utanç vesilesi. Orada 14 tane Türkmen köyü var bulunduğu yerde. Türkiye madem El Nusra’yı destekliyor, Özgür Suriye Ordusu’nu destekliyor, orada dost unsurları var. Dersiniz ki kardeşim sarın bunun etrafını, Türkmen köyleri de var, Türkmen köylerini de silahlandırırsınız, dersiniz ki; burası Türk mezarı savunacaksınız. Bunu senelerce yapmıyorsunuz, olur mu böyle şey? Ciddi bir devlet ne yapar, özel kuvvetlerine bölgenin yerel köylülerinin elbisesini giydirir kime karşı gerekiyorsa orada savaştırır. Ama bunların hiçbirisinin olmadığını görüyoruz.

PKK’YA PROPAGANDA YAPMA İMKANI VERİLDİ

PKK’nın yardımı denilen şey Türkiye’nin biz buradan geliyoruz, amacımız budur diye terör örgütüne istihbarat elemanları aracılığıyla bilgi veriyor. PKK da o yolu boşaltıyor, sağa, sola çekiliyorlar. Bunun ötesinde bir şey yok. Ama bu bile onur kırıcıdır. PKK’ya böyle bir propaganda yapma imkanı veriyorlar.

HÜKÜMET KORKAKÇA BİR SİYASET İZLEDİ VE GERİ ADIM ATTI

Yapılması gereken şuydu; Türk Silahlı Kuvvetleri bunu yapabilecek bir ordudur, güçtür. Bölgede savaş çıkma ihtimali var. Amerikan Kara Kuvvetleri’nin bölgeye gelmesi söz konusudur IŞİD’le mücadele için. Türkiye Cumhuriyeti bölgedeki askeri varlığını 38’den 108’e çıkartırdı. Bölgeye tanksavar birlikleri, uçaksavar birlikleri konuşlandırılırdı. Zaten 3 tarafı suyla çevrili bir yer. Gerekirse köprünün de hemen havaya uçurulması için gerekli tedbirler alınırdı. Bunlar yapıldıktan sonra Türk Hava Kuvvetleri zaten bölgeye bir çatışma durumunda 3-4 dakikada ulaşabilecek durumda. Kara havacılığın savaş helikopterleri bölgeye 10 dakikada inerler, saldıran güçleri ateş altına alırlar. Yani Türkiye açısından sınırın 30 km ötesinde bir bölgenin korunmama diye bir sorunu yoktur. Türkiye burayı koruyabilirdi. Hükümet bu konuda korkakça bir siyaset izledi ve geri adım attı.Kendi evinizden çıkıyorsunuz gece kondu kuruyorsunuz, toprak kaybetmedik diyemezsiniz. Toprağınızı terk etmeyeceksiniz.

Kaynak: http://www.aktifhaber.com/umit-ozdag-akp-turkiyeyi-ortadoguda-bitirdi-1128178h.htm

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display