×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116



Yaşasın Türk Milletçiliği

Yazan  22 Ekim 2008
MUSTAFA ASLAN - Duygularımıza el koyuldu! Hayallerimiz işgâl edildi! Ülkümüzün adı bilmem ne koyularak rengârenkleştirildi!

Partilerimiz bizim değil! Ocağımız elimizden alındı! Derneklerimiz derdest edildi! Teşkilâtlarımız, aynı adreslerinde ama okyanus ötesinden kontrol edilen, bize yabancı, bizden korkan, bizden ürken bir hâle getirildi!

İktidarımız bizim değil, muhalefetimiz var mı, yok mu bellisiz!

Dilimiz parçalandı! Vatanımız, uğruna her gün can bedeli ödememize rağmen parçalanmak isteniyor!

Demokrasi; sadece gayelerine ulaşmak için araç kullananların işine yaradı! Demokrasi nimetlerinden istifâde ederek yükselenler, bütün gerçek demokratların hürriyetlerine kast ettiler!

Bizdik! Tek Millet, Tek Vatan, Tek Devlet, Tek Dil, Tek Bayrak düşüncesinin muhteşem paylaşımcılığı; "Komşu, komşunun külüne muhtaçtır" örfünün vericiliği; "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" muhteşem öğretisinin sosyalliği; halkları toparlayıp milletleştiren tarihi geleneğin devamı "Ne mutlu Türk'üm diyene..." millet formülüyle; Türklüğümüzün, milletliğimizin tadını çıkara çıkara yaşarken, emperyalizmin boy hedefi olduk!

Bizdik! Türk'tük. Türklüğümüzle onurlu, bağımsızlığımızla gururluyduk! "Yerli malı Türk'ün malı, her Türk onu kullanmalı" tekerlemesiyle ilk okullarda Türkleşerek okur büyürdük! Muş'taki otlu peynir de Türk'ün malıydı, yerli maldı; İstanbul'un Şile bezi de, Maraş'ın şalvarı da, Aydın'ın yemenisi de yerli maldı, Türk'ün malıydı!

Yerli Malı Haftalarında; "Renkli mermerin farklı renkleri"nin, Türkiye'nin her yöresinden, her bölgesinden getirilen, birbirinden güzel ve leziz üretimleri paylaşarak Milletliğimizin tadını çıkara çıkara yaşayarak büyürdük! Milletliğimize devam ederdik!

Emperyalistler, yani yayılmacılar, yani kendilerinden başkalarına yaşama hakkı tanımayacak kadar kan içiciler, yani Haçlılar; içimizden de ucuz karakterlilerimizi satın alarak önce bizi sağcı-solcu ettiler!

Sağcılık-Solculuk sonra iyice sertleştirilerek Ülkücü-Devrimci tarifinde iki hasım kamp edildi! Vurduk birbirimizi kıyasıya! Öldürdük birbirimizi kahramanlaşmacasına! Beraber öldürdük, beraber öldük! Kendi içimizde ölüp-öldürürken, kendimizce öldürülürken içimizde ki en Solcu Karaoğlan Ecevit; Kıbrıs'taki soydaşlarımıza yapılan soy kırıma baş kaldırınca, bir anda sağcılığımızı-solculuğumuzu unuttuk! Hepimiz, aynı kelimelerle, aynı coşku ve heyecanla; "Ya Kıbrıs, ya ölüm!" diye emperyalizme kafa tutarken millettik!

Sonra sünnî-alevî diye ayrıştırmaya çalıştılar bu muhteşem toprağın, tek karakterli milletini! İçimizden birilerimizi öldürüp, suçu birilerimizin üzerine attılar! Sabah sağcı vuran silah, öğlenden sonra solcu vurdu!

Bu kıyasıya kavgalara ve tarifsiz tahrik edilen bu iç savaşlara rağmen bağımsızdık! Milletlik duygularımız dipdiri, komşuluk ilişkilerimiz mukaddesti! Mahallenin kızlarının namusu, mahallenin delikanlılarına emânetti! Bekçi Baba'nın, bir düdüğü ile sağlanırdı asayiş...

Bitirildi bütün bu güzellikler ve kendimize bitirtildi! Bu bitirmenin, bu iç kemirmenin konu mankenleri de hep bizimkilerdi! Hep bizdik!

Şimdi; Türk-Kürt ayrışmasına, kapışmasına, çatışmasına götürülmek isteniyoruz!

Aklımızı başımıza toplamazsak; Irak'a getirilen demokrasinin bize de gelmesi yakınlaştı! Afganistan'a, Pakistan'a getirilen demokrasi bize de yaklaştı haberimiz ola!

Komşu hakkını asla unutmadan, mahalleli-hemşeri muhabbetini asla unutmadan, büyük-küçük ilişkilerindeki muhteşem geleneklerimize inadına sahip çıkarak, tek dil ısrarcılığımızla emperyalizme kafa tutarak,; tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek dil savunuculuğumuza ölümüne sahip çıkarak millet gibi yaşamaya devama mecburuz!

Milletliğimizi, halklara-halkçılıklara-halkların eşitliği gibi bölücülüklere; "Senin dinin sana, benim dinim bana." Allah öğretisine sadakatle, gayr-ı Müslimlere gösterdiğimiz saygının yerine monte edilen cemaatler arası çekişmelerin getirdiği parçalanmışlığa direnerek, milletliğimizi muhafaza edemezsek; 400 yıldan fazla tebaamız olmuş ve şimdi Haçlı'nın işgâlindeki komşularımıza zorla getirilen demokrasinin, bize de gelmesi yakındır!

Milletliğimizi muhafaza edelim ki, devletliliğimiz devam etsin...

Millet olmadan devlet olunabilir mi? Milletleşmeden Türk-Kürt kardeşliği muhafaza edilebilir mi? Kahrolsun şövenizm! Kahrolsun ırkçılık! Kahrolsun 'halkçılık' adıyla yapılan bölücülük! Yaşasın TÜRK MİLLETÇİLİĞİ...

"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."

Selâm, sevgi, dua...

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display