Bölücülük hız kesmiyor!

Yazan  03 Temmuz 2009
Bölgede olup biteni anlamak bir anlamda Türkiye’de olup biteni anlamak demektir. İçeride meydana gelen olaylar bir biçimde dışarıdaki olayların uzantısıdır.

Bu bakımdan çevreden merkeze Türkiye'deki siyasi manzarayı özetlemekte yarar vardır.

Irak'ın kuzeyindeki yönetim, ABD askerlerinin Irak'tan çekilme hazırlıklarına başlamasını fırsata dönüştürmeye çalışıyor. Barzani yönetimi otoritesini güçlendirmek ve yaymak için hesap üstüne hesap yapıyor. Bu arada bölgedeki terörist mihraklar da halkları birbirine düşürmek için komplo üstüne komplo yapıyor. Bu bağlamda Kerkük'te bir hafta içinde birisi Türkmenlere diğeri Kürtlere yönelik olmak üzere iki bombalı provokasyon gerçekleştirilmiştir.

İran'da yapılan ve rejimin meşruiyetinin sorgulanmasına neden olan seçimlerin sonucunda bölgede önemli hareketlilikler yaşanıyor. Bu arada İsrail'deki hükümet yetkilileri açıkça Türkiye'nin ara buluculuğuna karşı olduklarını açıklamış bulunuyorlar. AB, Kıbrıs'ta Türkiye'yi bir şeyler yapmaya daha doğrusu yeni tavizler vermeye çağırıyor. Türkiye ise AB adlı partnerini bir süre daha oyalayabilmek için Heybeliada Ruhban okulunun yeniden açılması konusunda hazırlıklar yapıyor. Ankara'da bir sayfalık bildiri için sekiz saat MGK toplantısı yapılıyor. Yetmiyor bir buçuk saatte Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı, üçlü bir zirve daha gerçekleştiriyor. Mahkeme "belge" artı "Kâğıt Parçası" nın muhatabını MGK toplantısıyla aynı saatlerde sorguluyor. Mahkemeden akşam tutuklama bir sonraki gün ise serbest bırakılma kararı çıkıyor.

Bu arada iktidar, TBMM'den geçen bir gece yarısı yasasıyla ilgili olarak muhalefeti uyumakla, muhalefet ise iktidarı "nitelikli yalan" söylemekle suçluyor. Kısacası yetkililerin içeride ve dışarıda meydana gelen olaylar karşısındaki kafa karışıklıkları alabildiğine devam ediyor. Bu arada erk sahipleri kurumlar arası uyumdan söz etmeyi de ihmal etmiyor. Tabii, öteden beri Türkiye'de demokrasi ve devlet yönetiminin bile kesintiye uğramasına rağmen bölücülük ve ayrılıkçılık kesintisiz devam ediyor.

Bölücülük kesintisiz sürüyor!

Bölücülerin işi kolaydır. Çünkü bölücü sözlükte, teröriste saygı duruşunda bulunmak için milletvekili, canlı bomba olarak kendini telef eden fanatik teröristi kahraman ilan etmek için de belediye başkanı olmak gereklidir. Onlar da "Dilimizi tanıdınız, sıra sınırlarımızı tanımaya geldi" cümlesini kurarak barışa, "bu seçimle sınırlarımızı çizdiniz" sözleriyle halka hizmet (!) etmeyi sürdürüyorlar. Mağduriyet edebiyatıyla da tatmin oluyorlar. Sütten çıkmış ak kaşık olan bölücüler; ezildiklerini, haksızlığa uğradıklarını, asimilasyon ve inkâr politikasının kurbanı olduklarını tekrarlayıp duruyorlar. Konuşmalarına "Sayın Öcalan" diyerek başlamaları, alkış almaları için yeterli oluyor. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, bir paragrafta beş kez "Kürt" sözcüğü kullanarak "Kürt Sorunu"nu çözüyor. Türk, bunu şöyle başarıyor: "Kürt sorunu Kürt halkı, Kürt halkının önderi ve Kürt siyasetinin dışında çözülemez. Kürt halkı bu mücadelenin sahibidir".

Ahmet Türk ve onun gibi düşünenler için "Kürt Sorunu" demek "Abdullah Öcalan" sorunu demektir. Bu bakımdan onlar Güneydoğu'daki insanlardan daha çok İmralı'dakinin kılını, tüyünü ve özgürlüğünü düşünüyor. Bu nedenle DTP cenahı, terörü ve teröristi meşru göstermek için elinden her geleni yapıyor.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display