< < İktidar destekli medya vesayeti!


İktidar destekli medya vesayeti!

Yazan  20 Temmuz 2009
Askerlerin terfi zamanı gelince bazı askerler, hâkim ve savcıların tayin ya da terfi zamanı gelince HSYK aleyhinde, rektör atamaları yapılacağı zaman ise bazı öğretim üyeleri aleyhinde medya kampanyalarının düzenlenmesi rastlantı değildir.

Birileri kurumlar ve kavramlar üzerinden bilerek ya da bilmeyerek resmen kurumları itibarsızlaştırma yayını yapmaktadır. Önce bunu görmek gerekir.

Son günlerde bir kesimin 'dokunulmayan imtiyazlı yargıçlar sınıfı'olarak tarif ettiği HSYK ile ilgili ilginç bir kampanya yürütülmektedir. Bilindiği gibi HSYK anayasal bir kurumdur. Anayasanın 159. maddesinin tarifiyle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, adalet bakanı, adalet bakanı müsteşarı ile birlikte 5 asil, 5 yedek üyeden oluşuyor. Asil ve yedek 3'er üye Yargıtay genel kurulu; 2'şer asil ve yedek üye ise Danıştay genel kurulunun belirlediği isimler arasından cumhurbaşkanınca atanır. Kurulla ilgili en çok tartışılan husus HSYK'da adalet bakanı ve müsteşarının varlığı sebebiyle 'yargı bağımsızlığının sağlanamadığı'iddialarıdır.

Yandaş medya en iyisini bilir!

Ancak son zamanlardaki tartışma "yargının bağımsızlığı" ile ilgili değil hâkim ve savcıların tayin ya da atamasıyla ilgili olarak yapılıyor. Kim yapıyor? Her şeyi bilen, gören, doğru anlayan hikmetinden kimsenin sual edemediği medya yapıyor. İddiaları şu "HSYK, görev süresi dolan bazı Ümraniye davası savcılarını ve bu davaya bakan mahkeme yargıcını başka yere tayin edebilirmiş" . Bu durum adaletin tecellisini engellermiş! Adaletin tecellisi bu davanın savcı ve yargıçlarının görev yerlerinde kalmalarıyla mümkünmüş! Bu nedenle HSYK aleyhine yandaş medya büyük bir kampanya yürütüyor.

Her şeyden önce HSYK üyelerinin, Türkiye'nin en seçkin hukukçuları olduğunu bilmek gerekir. Oraya Türkiye'nin en yüksek makamları tarafından seçilmişlerdir. Onlara yapılacak saygısızlık aslında bu makamlarla birlikte hukuka da yapılmaktadır. Bir hâkimin ya da savcının yerinin değiştirilmesi bir davanın hukuki niteliğini nasıl etkileyebilir? Eğer bir yargıcın ya da savcının yerinin değiştirilmesi ya da değiştirilmemesi yargının sonucunu etkiliyorsa orada hukukun ilkeleri değil kişisel ilkeler geçerlidir.

Güvensizlik duygusu toplumu çözer!

Türkiye'de kurumlar üzerinde iktidar destekli medya vesayeti vardır. Tartışmalar da halkın ya da adaletin yararına olanını tespit etmek için değil, tamamen kurumları iktidar karşısında güçsüzleştirmek amacıyla yapılıyor. "Kimse dokunulmaz değildir" popülizmi sonuçta "bütün kurumları ve değerleri" yerden yere vurulabilir noktasına taşımıştır. Bu mantığın sonucu olarak Türkiye'de hırpalanmayan, örselenmeyen ve yıpratılmayan hiçbir kurum ve kavram kalmamıştır. Bu durum toplumda büyük bir güvensizlik duygusu yaratmıştır. Kurumlara olan güven duygusunu sarsmanın bedelini uzun vadede bütün toplum ödeyecektir.

Genelkurmay Başkanı bu yüzden "TSK'nın üzerinden elinizi çekiniz!" demişti. Şu sıralarda millet olarak herkesin "hakimler ve savcılar", "üniversiteler", "emniyet" ve "camiler üzerinden elinizi çekiniz" demesi gereken olaylar yaşanıyor. Bilinmelidir ki, siyaset üzerindeki herhangi bir vesayet ne kadar kabul edilemez ise kurumlar üzerindeki iktidar destekli medya vesayeti de o kadar kabul edilemezdir. Hukukun ya da askerin vesayetine hayır demek demokrasinin gereğidir. Ancak hukuka ve askere iktidar destekli medya vesayeti uygulanmasına karşı çıkmak daha fazla demokrasinin gereğidir.

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display