Şam Büyükelçisine Hafıza Ödülü Verilsin

Yazan  26 Aralık 2008
Türkiye’nin Şam Büyükelçisi’nin söylediklerini unutmayalım ve ona bir hafıza ödülü verelim. Çünkü bu büyükelçi Türkiye Cumhuriyeti’nin yani Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin Şam Büyükelçisidir.

Özelde Türkiye'yi genel de ise Türk tarihini ve Türk kültürünü bölgesinde temsil eden Büyükelçi'ye geçtiğimiz hafta bir gurup gazeteci ziyaret etmiş. Rıza Zelyut ziyaret sonrası anlatmış. Basının diğer kalemleri de ona dayanarak konuyu köşelerini taşımışlar. Ayrıntısını Rıza Zelyut'un kaleminden dinleyelim: "Salona girişte sağdaki duvar dibinde buluna masanın üstünde Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan'ın fotoğrafları konulmuştu.../... Büyük kabul salonunda duvarları değişik resimlerle süslenmişti. Bir yerlerde devletimizin kurucusu Mutafta Kemal Atatürk'ün bir fotoğrafını aradı gözlerimiz. Yoktu.."

Rıza Zelyut, Şam Büyükelçisine soruyor;

-Sayın Büyükelçim, kabul salonunda pek çok resim var ama hiç Atatürk resmi yok. Acaba ben mi göremedim?
-Efendim, bu salona Atatürk resmi koymadık. Çünkü gerek görmedik...
-Niçin?
-Artık bu işleri aşmalıyız. Avrupa'da devlet adamlarının resmi olmaz kabul salonlarında. Sadece kralların, kraliçelerinki bulunur. Bizim de artık bu resim işini aşmamız gerek. Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğru değil; başka şeylere bakalım.
-İyi ama Atatürk bir devlet adamından daha öte. Kurucu lider..
-Kurucu lider olabilir ama kabul salonunda resmi şart değil...

Büyükelçiyle Zelyut arasındaki konuşma bu minval üzerinde devam etmiş. Sayın Büyükelçi resimden -daha doğrusu Atatürk'ten- çok daha büyük işlerle uğraştığından bu tür küçük ayrıntıları önemsememektedir. Avrupa'da nasılsa bizim Şam Büyükelçiliğimiz de aynı şekilde dekore edilmiş. Dekorasyonda bile Avrupa ölçü olarak alınınca Atatürk resmi falan gibi ayrıntılar önemsenmemiş.

Bir süre önce bir Profesör yine Avrupa'dan referans vererek şunları söylemişti: "AB sürecinde artık bizlere 'Neden her yerde bu adamın (Atatürk) heykelleri, fotoğrafları var?' diye soracaklar. Üstünü örtemezsiniz".

Atatürk hakkında Avrupalıların görüşleri de çok açıktır. Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkan Yardımcısı İngiliz Liberal Demokrat Partili Andrew Duff "Türkiye bir şekilde Kemalizm tanımını reforme etmeli ve devlet dairelerinin duvarlarından Kemal Atatürk'ün fotoğraflarını indirmeli" demişti.

Bir Türkiyeli bilim adamı da Atatürk'ün heykel ve resimlerinin AB'lileri rahatsız edeceğinden söz ediyor. Şam Büyükelçisi de artık bu resim gibi ayrıntıların aşılması gerektiğinden söz ediyor. Avrupa'da da duvarlarda resim yokmuş! (Doğru değil) Üçünün görüşleri de birebir örtüşüyor.

Elbette Atatürk'ün resminin o duvarda asılı olup olmaması sorun değildir. Sorun zihniyetle ilgilidir. Atatürk, Türk Milletinin bağımsızlığının, özgürlüğünün, haysiyetinin ve onurunun ifadesidir. Atatürk'ün resmi her Türk'e, şartlar ne olursa olsun başarılamayacak bir zaferin asla olmadığını anlatır.

Varsın bir de Atatürk'ün resminin duvarda olmamasını ayrıntı olarak niteleyen Büyükelçiler olsun. Ne dersiniz? Sayın Büyükelçi'nin bu tavrı bile hafıza ödülünü hak etmiyor mu?

Özcan Yeniçeri

1954 yılında Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Gümüşhane'de, yüksek tahsilini Ankara'da tamamladı. 1987 yılında Uludağ üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti-tüsü'nde Yüksek Lisansını tamamladı. 1991 yılında ise Erciyes üni-versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yönetim Organizasyon dalında “örgütlerde çatışma ve Yabancılaşmanın önlenmesinde Yönetime Katılmanın Rolü” adlı tezinin kabul edilmesiyle de doktor unvanını aldı.

1998 yılında doçent, 2004 yılında da profesör oldu.

Prof.Dr. özcan Yeniçeri, Niğde üniversitesi'nde çeşitli aralıklarla Kamu Yönetimi Bölüm Başkanlığı, Meslek Yüksek Okulu Mü-dürlüğü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı.

1999 yılında Kazakistan'daki Ahmet Yesevi üniversitesi'nde görev aldı. Bu üniversitede “Uluslararası İlişkiler Bölümü”nü kurdu ve bir yıl süreyle de başkanlığını yaptı. 2004 yılında AYSAM (Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanlığına getirildi. İki yıl bu görevi yapmış olup halen Niğde üniversitesi'ndeki görevine de-vam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri'nin yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: Yeniden Türkleşmek, örgütsel Değişmenin Yönetimi, Küre-selleşme Karşısında Milliyetçilik ve Kimlik, Küresel Kıskaç ve Türkçülük, Bilgi Yönetim Stratejileri ve Girişimcilik, Dokunanlar, İtirazlar, Bugünden Yarına Türk Dünyasına Stratejik Bakış, Yönetimde Yeni Yaklaşımlar. ölüler Nefes Almaz (Roman), örgütlerde çatışma ve Yabancılaşma Yönetimi

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 2003 yılı “Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları” ödülünü almıştır.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, Ortadoğu, Ayyıldız, Millet, Hergün ve Siyaset Ekseni gazetelerinde çeşitli aralıklarla köşe yazarlığı yapmıştır. Halen Yeniçağ Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir.

Prof. Dr. özcan Yeniçeri, 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri ile Milliyetçi Hareket Partisi Ankara milletvekili olmuştur. Ankara Milletvekili Yeniçeri aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesidir.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display