×

Uyarı

JUser: :_load: Unable to load user with ID: 116



Kürtlerin Temsilcileri (!) ve Rakamlar

Yazan  16 Kasım 2008
SABAHATTİN TALU* - Rakamlar yalan söylemez. En azından hepimiz böyle biliyor ve inanıyoruz. Bu yüzden, Türkiye’de yaşayan Kürtlerin kaçta kaçının PKK ve siyasi uzantısı DTP tarafından temsil edildiğini görmek için rakamlara başvurmak gerekiyor.

Çünkü, PKK ve DTP, tüm Kürtlerin temsilcisi olduğunu ısrarla iddia ediyor. Bakalım öyle mi?

Önce istatistiki rakamları ortaya koyalım. Türkiye 70 milyonluk bir ülke. Yarı resmi rakamlara göre Kürtlerin nüfusu ise 10 ila 12 milyon arasında. Ancak, PKK ve sözcüleri tarafından bu rakam, 25 milyon olarak iddia ediliyor.

DTP ve öncesi partilerin son üç seçimdeki oyları ve yüzdeleri şöyle;

Yaklaşık rakamlarla ifade edecek olursak; 2002 seçimlerinde % 6,2 ila 2 milyon -ki şu ana kadar tavan yaptığı bir seçim-, 2004 yerel seçimlerinde % 4,7 ila 1.5 milyon ve son olarak 22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde % 5 ila 1.8 milyon oy almışlar. Her üç seçimin ağırlıklı ortalaması ise yaklaşık 1.7 milyon.

22 Temmuz seçimlerinin Türkiye genelinde katılım oranı % 84.16, kullanılan oy sayısı 34 milyon 822 bin 907 ve DTP'nin toplam oyu ise 1.8 milyon. Türkiye genelinde kullanılan oy sayısını yaklaşık 35 milyon olarak kabul edersek, DTP'nin genele oranı kaba bir hesaplamayla % 5.1 olarak karşımıza çıkıyor. Yani, her 100 seçmenden sadece 5'i DTP'yi destekliyor. Dolayısıyla, bu sonucu 70 milyonluk Türkiye'ye uyarlarsak, DTP oylarının yaklaşık 3.5 milyon olduğu görülüyor.

Şimdi, PKK ve bazı DTP yandaşlarının, "Türkiye'de 25 milyon Kürt yaşıyor" iddiasından yola çıkarak önemli bir tespit yapalım.

25 milyon Kürt vatandaşın 3.5 milyonu DTP'yi destekliyorsa, buradan, geriye kalan ve % 85'e tekabül eden 21.5 milyon Kürt vatandaşın da tersine, desteklemediği ortaya çıkıyor.

"Yok, kabul etmeyiz" diyorsanız, bu sefer de yarı resmi rakamları, yani, Türkiye'de yaklaşık 12 milyon Kürt vatandaşın yaşadığı kanaatini baz alırsak, buradan da, % 71'e tekabül eden 8.5 milyon Kürt vatandaşın, PKK'yı desteklemediği görülüyor.

İster 12 milyonu, ister 25 milyonu baz alın, Kürt nüfus içinde PKK'yı destekleyenlerin oranı % 15 ila 29 arasında kalıyor. Yani, resmi rakamlara göre en fazla % 15, PKK ve DTP'ye göre ise en fazla % 29'un PKK ve DTP'yi desteklediği net olarak karşımıza çıkıyor.

Görüldüğü üzere, her ne şekil ve şartta da olursa olsun, yol ya da yollar hep aynı kapıya çıkıyor. Ortalama aldığımızda dahi PKK ve DTP'nin, Kürt vatandaşlarımızın ancak ve ancak ve de en fazla % 22'sini temsil edebildiğini görüyoruz.

Üstelik şunu da kesinlikle altını çizerek belirtmek gerekiyor; PKK yandaşlarının tümü DTP'yi destekliyor, bu kesin. Ancak bu durum, DTP'ye verilen her oy'un sahibinin PKK'yı desteklediği anlamına da gelmiyor. Bu da kesin. Çünkü, DTP ve öncesi partilerin tümünde de olduğu gibi, PKK'dan kaynaklanan korku nedeniyle PKK karşıtı görüşlerini savunamayan, bırakın savunmayı açıklayamayan belli ve önemli bir grubun olduğunu, zaman zaman yapılan açıklamalarından anlıyor, görüyor ve düşünüyoruz.

Hal böyle olduğuna göre, PKK ve destekçileri tarafından özellikle son 10 yıldır bilinçli ve sürekli olarak dillendirilen ve kimilerinin de gözü kapalı kabul ederek üzerinden tartıştığı bu "Kürt sorunu" ifadesi de neyin nesi oluyor?

En fazla % 22'lik bir grubun yaşadıklarını iddia ettiği bu sorun, nasıl olur da geri kalan en az % 78'lik büyük bir çoğunluğu temsil eden diğer Kürt vatandaşlarımız için de geçerli olabiliyor ve topyekün "Kürt sorunu" olarak adlandırılabiliyor ki?

Yaşanan bu soruna illa bir isim koymak gerekirse, ki doğrusu olmak kaydıyla kesinlikle gerekir, olsa olsa bu sorunun adı "PKK ve PKK'lı Kürtler sorunu" olarak algılanmalı, görülmeli ve değerlendirilmeli ve nihayetinde de "sorun'un çözümü, bu gerçeğin üzerinden tartışılmalı ve çareleri araştırılmalıdır" diye düşünmek gerekiyor. Çünkü, Yüksek Matematik bilgisine ihtiyaç yok, ortadaki basit rakamlar bu gerçeği böyle gösteriyor.

____________________________________________________________________________

(*) This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

  II.Mahmut, Vakay-ı Hayriye adıyla, Aksaray-Et Meydanı’ndaki yeniçeri kışlaları top ateşine tutularak 6.000'den fazla yeniçeri öldürülmüş ve isyana katılan yobaz takımı tutuklanmıştır. Askeri kuvveti çok zayıflayan Osmanlı’nın Donanması 1827’de Navarin’de sonra Sinop Limanında yakılınca Osmanlını...

Error: No articles to display