21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Misafir Yazar
Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki soykırımına karşı Milletlerarası Adalet Divanı’na (MAD) resmen başvurdu. İsrail’in Filistinlilere soykırımı kapsamındaki uygulamaları, daha devlet olarak kurulmadan yıllarca önce, kurucu çeteler tarafından başlatılmıştı.
Gazze ve Batı Şeria dışında da İsrail’de önemli miktarda Müslüman yaşamaktadır. 2 milyon civarındaki Müslümanların oranı yaklaşık yüzde 20’dir. Siyonistlerin egemenlik iddia ettiği Gazze ve Batı Şeria da katıldığında İsrail nüfusunun yarısından çoğu Müslümandır.
Sanayi devriminin yaygınlaşmasıyla son iki asırda havalar, denizler ve karalarda biriken zehir, dünyayı gittikçe daha yaşanmaz hale getirmiştir.
Dünyanın gözü önünde yaşanan Gazze soykırımı 40 günü geçerken, bölgesel, kültürel, dinsel sebeplerle konuya çok daha hassas olması gereken Türk Devletleri Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) da durumu sadece sözlü ifadelerle kınayarak geçiştirdi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), 1998 Roma Statüsü ile soykırım dahil insanlığa karşı suçları yargılamak üzere kurulmuştur.
İsrail’in Gazze’deki Filistinlileri yok etme programı, asırları aşan Siyonist stratejinin gereğidir. “Hamas sivil hedeflere saldırdığından İsrail kendini savunmak zorunda kaldı” söylemleri, Siyonist propagandanın başarısından başka bir şey değildir.
27 Eylül 2020’de başlayıp 44 günde zaferle sonuçlanan savaş ile, Karabağ ve çevresindeki Azerbaycan toprakları Ermenistan işgalinden kurtarılmış, Hankendi’de geçici statüko şartıyla ateşkes imzalanmıştı.
Dijital tekonoloji ürünlerinin yaygınlaşarak kullanılması, yarardan çok zarar sorununu gündeme getirdi.
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Kur’an-ı Kerim yakma olaylarından sonraki kararları, batı başkentlerinde endişeyle karşılanmış, özür mesajları gelmiş, benzer olaylara karşı tedbirler alınmıştır.
Ülkemizin de taraf olduğu çevre sözleşmelerinin üç boyutu vardır: İklim değişikliği, çölleşmeyle mücadele, biyolojik çeşitliliğin korunması. Son 20 yılda iklim değişikliği, karbon salınımının kontrolü konusunda birçok sözleşme imzalandı.
Muhittin Ziya Gözler - 21-02-2025
Enerji konusunda yapılanlar, yapılamayanlar ve bu konuda uzak hedefler nelerdir? Ülkenin kendi kaynakları var mıdır? Varsa nasıl değerlendirilmektedir? Enerjide dışa bağımlılık nasıl en aza indirilebilir?
Tugay Uluçevik - 03 Şubat 2025
Yunanistan Dışişleri bakanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre Dışişleri Bakanı George Gerapetritis “Efimerida ton Syntakton” isimli gazeteye 25 Ocak 2025 günü bir mülâkat vermiş.[i]
“Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir” atasözünü her dönemde Türkiye- Yunanistan ilişkilerinin geleceğinin tahmininde kullanmak mümkündür.
Arap Baharı’nın ilk yıllarında Büyük Ortadoğu Projesi’nin ana kavşaklarından Suriye’de Esat’ı devirmek düşüncesi ABD, İsrail, S.Arabistan ve Türkiye’yi başlangıçta yan yana getirmişti ama tarafların özel gündemleri belli olunca işbirliği kısa…