AB, ABD ve Suriye... Ankara Kenara İtildi.

Yolsuzluk iddialarıyla sarsılmış ve Suriye’de maceracı bir politika izleyen İslamcı muhafazakâr Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2002’de iktidara geldiği günden bu yana siyasi açıdan hiç bu kadar tecrit altında olmamıştı. Erdoğan’ın artan otoriterliğinden dolayı partisinden istifa eden AB-Türkiye Parlamento Komisyonu Başkan Yardımcısı Haluk Özdalga “Şu anda hukuk devleti tehlike altındadır.” yorumunu yaptı. Başbakan’ın Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu Adalet Bakanlığının kontrolü altına sokmaya çalışması, Türkiye’deki muhalefete olduğu kadar Avrupalı ortaklarına da endişe veriyor. AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, bu gelişmelerin, Erdoğan’ın Avrupa emellerine ciddi zarar vereceğini ifade etti. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, önceki gün “Avrupa’nın fikirlerini dinlemeye hazırız.” açıklamasında bulunsa da Başbakan “Türkiye’nin adalet sisteminde yaptığı reformlar hakkında kimsenin açıklama yapma hakkı yoktur.” dedi. Arap baharı bölgede başrol oynayan Türk siyasetine zarar verdi. Dışişleri Bakanı’nın benimsediği komşularla sıfır sorun prensibi zarar gördü. Türkiye, şu anda bütün komşularıyla sorunlu vaziyette. Irak, Mısır ve Suriye ile ilişkileri bozuldu. Milliyet gazetesi köşe yazarlarından Kadri Gürsel “Türkiye’nin şu anda güvenlik ve inanılırlık açısından Orta Doğu ülkelerine ve AB’ye karşı tanımlanabilir bir dış politikası yoktur.” dedi. Türkiye’nin eskiden sıkı ilişki içinde olduğu Suriye ile arası bozuldu. Türkiye, Suriyeli muhalifleri destekliyor hatta geri üs hizmeti de veriyor. İktidar Partisi eski Milletvekili Haluk Özdalga “AKP, komşu bir ülkede rejim değiştirme siyasetine soyunmuştur. Türkiye’nin geçmişinde böyle bir deneyimi yoktur.” yorumunu yaptı. Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’si son 10 yıldır bölgesel sorunlara çözüm üreten bir ülke durumundaydı. Şu anda AB ve ABD tarafından sorunun ta kendisi olarak görülüyor. (Kaynak:Marc Semo,Liberation,Paris,Fransa,21 Ocak 2014)