ABD'nin IŞİD stratejisinde Türkiye'ye verilebilecek rol ve yaratabileceği sorunlar

Öncelikle şu tespiti yapmak gerekir ki IŞİD'in 49 Türk konsolosluk personelini halen rehin olarak tutması Türkiye'nin elini kolunu bağlamaktadır. Dolayısıyla bu rehin alma olayının stratejik bir karar olduğunu söylemelişyiz. Bilindiği üzere en kanlı PKK saldırılarından sonra bile Türkiye'nin Irak'ın kuzeyine herhangi bir operasyon yapması hem de karar/özel kuvvetlerini sokmasına herkes karşı çıkmıştır. Aslında herhangi bir vesileyle Türkiye'nin Irak'ın kuzeyine müdahale Irak'taki hiçbir yerel ve yabanı aktör istememektedir. Bu husus dikkate alındığında Irak'ta ya da Suriye'de operasyonel bir rol verilmesi mümkün görülmemektedir. Türkiye'nin IŞİD'e karşı mücadele stratejisindeki rolü IŞİD'in çevrelenmesi yani lojistik ve insan kaynaklarının akışının kesilmesi bağlamında olacaktır. Her ne kadar Erdoğan-Davutoğlu hükümetleri bu yöndeki destek iddialarını reddetse de batı medyasında istisnasız bütün yayınlar IŞİD'in Türk topraklarını rahatça kullandığı ihtiyaçlarını karşılayabildiği yönündedir. İşte NATO zirvesinde IŞİD'e karşı operasyon yapacak 10 ülkelik koalisyon içinde Türkiye'nin adı geçse de Türkiye'den asıl bekleneni daha sonra yine ABD Başkanı Obama'nın açıklamalarında yer almış ve Türkiye'nin Suudi Arabistan, Ürdün, Katar gibi ülkelerle birlikte IŞİD'e yönelik mücadeleye müdahil olmalarını istemişti. Bu dört ülkenin ortak özelliği ise Sünni (maalesef artık Türkiye laik değil Sünni olarak sınıflandırılmaktadır) olmaları ve IŞİD ve bazı El Kaide gruplarına destek sağladıklarına yönelik Batı'da oluşmuş olan algıdır. Ancak IŞİD'in elindeki Türk rehineler ve IŞİD'in halen Türkiye içinde eleman bulundurduğu yönündeki haberler dikkate alındığında Türkiye'nin bu rol kapsamında yapabileceklerinin de sınırlı olacağını söyleyebiliriz. /////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////// Obama'nın IŞİD stratejisi bağlamında Türkiye'ye sorun yaratabilecek hususlar: ABD'nin IŞİD'e karşı mücadele için oluşturacağı strateji Türkiye'ye önemli sorunlar yaratabilecektir. 1. Türkiye IŞİD'in lojistik ve insan kaynaklarının kesilmesi yönünde etkin adımlar atsa da atmasa da ciddi tehditlerle karşılaşabilecektir. Ciddi ve sert tedbirler IŞİD'e yönelik lojistik ve insan akışını durdurursa IŞİD elindeki Türk rehinleri büyük koz olarak kullanacaktır. Eğer Türkiye ciddi adımlar atmazsa bu sefer Irak'tan püskürtülen ve Suriye'de sıkışan IŞİD'in Türkiye içine kaçması söz konusu olabilecek, böylece Türkiye'nin ithal bir terör örgütü olacak, IŞİD bombası Türkiye'nin elinde patlayacaktır. Bununla birlikte ABD'nin IŞİD stratejisi içinde kendisine biçilen rolün gereğini yapmayan Türkiye Batı ittifakından dışlanma riskiyle de karşı karşıya kalacaktır. 2. ABD karada savaşmak üzere Irak ve Suriye'deki yerel unsurları silah dahil askeri malzemeyle desteklemeyi ve eğitim vermeyi planlıyor. Ancak yerel unsurları tanımlarken hem ABD hem de İngiltere ve Almanya gibi ülkeler Kürtler, Kürt askeri, Kürt milisleri gibi ifadeler kullanmaktadır. Yine batı medyasında çıkan haberlerde PKK'nın özellikle Sincar ve Mahmur'daki çatışmalarda yer alması kahramanlık hikayeleriyle verilmekte, PKK terörle mücadele eden masum yerel silahlı bir unsur gibi sunulmaktadır. PKK ABD'nin hava desteği sağladığı operasyonda yer almış, ABD'li yetkililerle muhatap olmuş, Barzani PKK.lıları tebrik etmiştir. Bu durumda ABD ve diğer batı ülkelerinin karada savaşacaklara göndereceği her türlü lojistik ve eğitim desteğinin PKK'ya da katkısı kaçınılmaz olacaktır. Aynı şekilde Suriye'de ılımlı muhalif grup bulmakta zorlanan ABD'nin PKK'nın kolu olan PYD/YPG'nin de aynı şekilde bu yardımlardan faydalanması söz olacaktır. Mevcut silahlı gücüyle bile Türkiye'ye çözüm süreci kapsamında sonu gelmeyen dayatmalarda bulunan PKK'nın alacağı askeri desteğin yanısıra uluslararası operasyonlarda devletlerle birlikte terörle mücadele operasyonlarında rol alıyor olması PKK'yı Türkiye karşısında daha kuvvetli hale getirilecek, taleplerine yönelik uluslararası desteği arkasına alması kolaylaşacak, Türkiye üzerindeki baskılar ise artacaktır. Hükümetin çözüm süreci adı altında PKK terör örgütüyle zaten görüşüyor olması da PKK'nın taleplerini haklı gören, PKK'ya silah malzeme yardımını makul görenlerin, terör örgütleri listesinden çıkarılmasını isteyenlerin en büyük dayanağını oluşturmaktadır.