ABD'ye rağmen Irak'tan Rusya'ya IŞİD operasyonu izni! ABD'nin elinde sadece Kürt-PKK kartı kaldı!

IŞİD'le mücadele kapsamında 30 Eylül'deki ilk hava operasyonlarıyla birlikte Suriye üzerinden Ortadoğu'ya hızlı ve keskin bir giriş yapan Rusya askeri alanda yaptığı kuvvet gösterisinin yanında diplomatik alanda da etrafında oluşan ittifak halkasını da genişletip adeta ABD'ye meydan okuyor. İran, Suriye ve Irak'la birlikte Bağdat'ta dörtlü bir isithbarat operasyon koordinasyon merkezi teşkil eden Rusya, Suriyeli Kürtleri (PKK'nın Suriye kolu PYD/YPGyi kastederek) IŞİD'e karşı gerçekte anlamda savaşan güçler (Esad güçleriyle birlikte) olarak tanımlamış hatta bu ikisinin IŞİD'e karşı müşterek olarak savaşmaları gerektiğini açıklamışlardı. PYD yönetimi de Rusya'nın operasynlarının işe yardaığını söylerek ABD'ye ters çıkış yapmış, PYD Rusya'da temsilcilik açmak için Moskova'ya ziyaret gerçekleştirmişti. Rusya ayrıca PKK ve PYD'yi terör örgütü olarak görmediğini de açıklamıştı. Rusya ayrıca Bağdat'ın izniyle Peşmergeye de askeri yradımda bulunduğunu açıklamış, eğer Bağdat yönetimi talep ederse Irak topraklarında IŞİD'e karşı hava operasyonları icra edebileceklerini söylemişti. İşte Rusya'nın bölgede özellikle karada savaşan grupları kendi tarafına çekme girişimleri karşısında ABD de hızla karşılık vermiş, bu kapsamda Suriye kuzeyinde PYD/YPG kontrolünde olan Haseki'ye havadan 50 ton patlayıcı ve mühimmat indirmiş, Bağdat yönetimine de Rusya'nın önerisiyle ilgili olarak "ya biz ya Rusya" resti çekmişti. Nitekim ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford görevi devraldıktan iki hafta sonra ilk yurtdışı ziyaretini önce İsrail sonra Irak'a yapmış, Bağdat'ta İbadi yönetimiyle görüşmüş sonra Erbil'de Barzani'yi ziyaret etmişti. Joseph Dunford ziyaret sonrası yaptığı açıklamada ise “Irak’ta Rusya da askeri operasyon düzenlerse, ABD’nin Bağdat’a destek vermesi zorlaşır” gerekçesiyle Irak'ı Rusya'nın Irak'ta operasyon yapmasına izin vermemesi konusunda ikna ettiğini ifade etmişti. Ama anlaşılan o ki ABD Bağdat yönetimini aslında pek de ikna edememiş. Çünkü Irak Parlamentosu Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Hakim El Zamili, Moskova ve Bağdat'ın Suriye'den Irak'a kaçan IŞİD militanlarına hava operasyonu düzenlenmesi konusunda anlaştığını açıkladı. (Kaynak:http://tr.sputniknews.com/ortadogu/20151025/1018577898/irak-rusya-suriye-isid-operasyon.html) Buna göre Rusya'nın Suriye'de sürdürdüğü yoğun hava operasyonlarından kaçmak isteyen IŞİD militanları, Irak'ta da güvenli bir sığınak bulamayacak. İran'ın Fars ajansının haberine göre, Iraklı Milletvekili Zamili "Irak, Suriye'den IŞİD'e kaçan IŞİD militanlarını vurması konusunda Rusya ile anlaştı" diyen Zamili, bu adım sayesinde Irak'tan Suriye'ye militan ve mühimmat akışına da son verilebileceğini söyledi. ***ABD'NİN ELİNDE SADECE KÜRT-PKK KARTI KALDI***Görünen o ki çökmüş/başarısız bir devlet olan, bütün ordusu hemen hemen ABD'ye bağlı olan Irak yani Bağdat yönetimi bile ABD'nin IŞİD stratejisinin işlemediğini ya da ABD'nin IŞİD'le savaşmak istemediğini anlamış ve Rusya'nın son bir aydaki politikası ve askeri stratejisiyle IŞİD'le mücadeleyi daha ciddi yapıyor ve sonuç alıyor, ABD'nin tehdidine rağmen Rusya ile birlikte çalışmayı göze alabiliyor. Bunun farkına varan ABD açısından bölgede (Irak ve Suriye'de) tek müttefiki kalıyor o da Kürtler (aslında Peşmerge ve PKK). Bunun içindir ki Suriye kuzeyindeki PYD'yi PKK'dan farklı gördüğünü beyan edip sialh dahil her türlü askeri yardımı açıkça yapıyor. Üç gün önce Irak'ta Havice'de Amerikan özel kuvvetleri Peşmegenin özel kuvvetleriyle ortak bir operasyon yaparak (rehine kurtarma operasyonu, kurtarılanlar ise Irak ordusunun askerleri, Arap kökenli Irak vatandaşı, eski IŞİD'liler) Peşmergeye duyduğu sözde güveni göstermeye çalışıyor. Erbil'de kurulan müşterek harekat merkezinde Irak ordusunun yanında Peşmerge ve PKK/PYD temsilcisi birlikte çalışıyor. ABD'nin Peşmerge ve PKK/PYD'ye karşı son günlerde artan bu yakınlaşması muhtemelen Peşmergenin ve PKK/PYD'nin de Rusya'nın etkisi altına girip saflarını değiştirmeyi engelleme çabası olarak görmek lazım. Çünkü ABD'nin elinde sadece bu kart kalmıştır. Peşmergenin ve PKK/PYD'nin de ABD ile Rusya arasındaki bu rekabeti kendi lehlerine çevirmek için iki yüzlü davrandıklarını kim fazla verirse onun yanında yer alacaklarını gösterdiklerini anlıyoruz. ***ABD'YE KÜRT-PKK KARTINI KULLANMA ORTAMINI TÜRKİYE VERİYOR***İşte ABD'nin elinde hemen hemen sadece Kürt-PKK kartı kalmışken Türkiye AKP hükümetinin öngörüsüz ve önyargılı politikası nedeniyle ABD'ye en büyük kolaylığı sağlayıp hareket serbestisini artırmakta (İncirlik ve diğer askeri üslerin ucu açık şekilde ABD'ye açılması, kağıt üstünde de olsa IŞİD'le mücadeleye katılmasıyla ABD'ye politik destek verilmiş olması), ABD bu hareket serbestisiyle Kürt-PKK kartını rahat kullanma imkanı bulmaktadır. Ancak ne acıdır ki bu kart Türkiye'ye karşı bir ortam oluşturmaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı seviyesinde PKK ile PYD'nin aynı olduğunu söylemesine, PYD içinde en az 1.400 PKK'lı terörist olduğunun açıklnamasına rağmen ABD tercihini Peşmerge ve PKK lehinde kullandığını da hiç çekinmeden kullanmaktadır. Cumhurbaşkanı her ne kadar Suriye kuzeyinde bu planlara izin vermeyeceğiz dese de bunun söylemde kaldığını, çünkü pazarlıkçı ilişkiler ve yurtiçinde kurumların işlevsizleştirilmesiyle Türkiye'nin caydırıcılığını kaybettiğini, dolayısıyla sahada ABD'nin kurguladığı uygulmaların de facto kabullenmelere dönüştüğünü, Türkiye'nin itirazlarını boşa çıkardığını görüyoruz. Türkiye kendi çıkarları, devletinin ve milletinin bekası ve refahı için en azından Bağdat yönetiminin son Rusya kararı gibi ABD'ye karşı duruş sergileyebilmeli ve kendi planlarını uygulayacak şekilde kendi milli güç unsurlarını harekete geçirmelidir.