Arınç: PKK bölgede kendisinden başka hakimiyet istemiyor!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı bir televizyon programında Cizre olaylarıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. İşte Arınç'ın Cizre olaylarıyla ilgili ifadeleri... Yaşananların çok ağır bir suç olduğunu bilmemiz lazım. SON YILLARDA TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YANDAŞLARI CİZRE VE BİRKAÇ İLÇEYİ PİLOT BÖLGE OLARAK TAYİN ETTİ. (Uludere olayı) Komplo değil, bunun tek sorumlusu var o da terördür. Bu olayın suçlusu hükümet ve asker değil, bu olayın suçlusu terör. Şuanda asayiş sağlanmıştır. Emniyet güçlerimiz, kolluk güçlerimiz orada hakimdir. HÜDA-PAR'ı evlerine giderek yakmak istediler, HÜDA-PAR mazlum ve mağdurdur. HEM 6-7 EKİM OLAYLARINDA HEM DE ŞİMDİ. PKK BÖLGEDE KENDİSİNDEN BAŞKA HAKİMİYET İSTEMİYOR. Biz bu olayın elbette üstüne gideceğiz, adli soruşturma başladı. **********YORUM********** AKP hükümetinin Başakan yardımcılığı makamındaki bir kişinin bu açıklamalarını kişisel bir görüş olmadığını hükümeti de bağladığını öncelikle söylemeliyiz. Arınç'ın bu açıklamaları PKK açılımı kapsamındaki çözüm sürecinin eleştiren ve PKK'nın bu süreci bölgedeki hakimiyeti tesis etmek için kullandığı yönünde eleştirenlerin açıklamalarıyla örtüşmesi de dikkat çekicidir. Öyleyse 6-7 Ekim olayların ve son olarak dünkü Cizre olaylarından arkasında halen PKK'nın olduğu yani PKK'nın tutumunun değişmediği ve bölgede kendisinden başka bir gücün hakim olmasını istemediği biliniyorsa Ekim'deki olaylarla birlikte duran çözüm süreci neden hiçbir şey olmamış gibi ve büyük umutlar vaad eden mesajlarla yeniden neden başlatıldı ve sürdürülüyor diye sormak vatandaşın hakkı değil mi? PKK/KCK'nın halen barış/demokrasi falan istediğini düşünmek mümkün mü? PKK'nın çözüm sürecinde verdiği hiçbir sözü tutmadığı bilindiği ve bu husus bizzat Başbakan tarafından ifade edilmiş olmasına rağmen iki gün önce Kandil'de artık bölgedeki olaylarda molotof atılması, göstericilerin yüzlerini kapaması hoş karşılanmayacak gibi absürt açıklamaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik algı operasyonun bir parçası olduğu bilinmiyor mu da iktidar partisi üyeleri ve hükümete yakın medya tarafından PKK'nın iyi niyetimiş gibi kamuoyuna pompalanmasına müsade ediliyor? Tabi bu arada Arınç'ın bu açıklamasında eli silahlı iki grup arasında bir tarafı mağdur göstererek taraf tutan bir yaklaşıma girmiş olması da hükümetin soruna bakışının sorunlu olduğunu gösteriyor. Demokrasilerde silahlı grupları/üyeleri olan siyasi partilerin olması kabul edilebilir mi?