Brüksel, Türkiye'ye Verilen AB Paralarını Mercek Altına Alıyor.

--AB Komisyonu, Erasmus Programı İçin Verilen Paralara İlişkin Ankara’daki İhale Uygulamalarını İnceletiyor. AB Fonlarının Dağılımıyla Görevli Türk Ajansının Eski Bir Müdürü Gönderdiği Bir E-Mailde Eski Avrupa Bakanı Bağış’ı Dostlarına Ayrıcalık Tanımakla ve İhaleleri Devre Dışı Bırakmakla Suçluyor-- Türk hükûmeti tarafından göreve yeni atanan İstanbul savcıları, Twitter uzmanı (“nekrofil göstericiler”) ve eski Avrupa Bakanı Egemen Bağış hakkında ne dereceye kadar soruşturma yürütür henüz bilinmiyor ama AB Komisyonu bunu her hâlükârda yapıyor. Fakat bu rüşvet alındığı gerekçesiyle değil, aksine AB paralarının dağılımında usulsüzlük yapıldığı şüphesi nedeniyle gerçekleşiyor. Türkiye’ye ceza verilmesi ve Türk üniversite öğrencileri için Erasmus Programının askıya alınması muhtemel sonuçlar arasında yer alıyor. Bu ayın başında AB Eğitim, Kültür, Çok Dillilik ve Gençlik Komiseri Androulla Vassilou’nun sözcüsü bu iddiaları doğruladı. AB’ye bu açıklamadan önce, her AB katılım adayı ülkesinde olduğu gibi Birliğin oldukça yüksek olan katılım yardımlarının ihalesinden ve tahsisinden sorumlu olan Ulusal Ajansın bir müdürünün yazısı ulaşmıştı. Türkiye’ye 2013 yılında 902,9 milyon avro yardım yapıldı. Musa Ceylan bu paranın bir kısmını idare ediyordu ve -ifadelerine inanılırsa- Ulusal Ajansın işine karışan, dostlarını oraya yerleştiren ve AB paralarını seçilen şirketlere doğrudan aktarabilmek için zorunlu kamu ihalelerini devre dışı bırakan Avrupa Bakanı Bağış ile işi epey zordu. Tüm bunlar Eğitim ve Gençlik Programları Müdürü Musa Ceylan’ın sabrının taşması üzerine Mart 2013’te gece yarısı Egemen Bağış’a gönderdiği ve bir kopyasını da Avrupa Bakanlığı çalışanlarına ve Ulusal Ajansa ilettiği e-mailde okunabiliyor. Düşük tirajlı komünist günlük gazete Evrensel, geçen aralık ayında bununla ilgili haber yapmıştı fakat aynı gün Türk hükûmet lideri yolsuzluk soruşturmalarının baskısı sonucunda kabinesini değiştirdiği ve Egemen Bağış’ı da görevden aldığı için fazla dikkat çekmedi. Ceylan’ın şikâyet e-mailinde, ihalelerdeki usulsüzlükler ve Ulusal Ajansın hizmet ve mal alımları mevzubahis: “Sizin tarafınızdan istihdam edilen arkadaşların tavırları kabul edilemez.” şeklinde ifadeler yer alıyor. Ceylan, reel harcamaların çok daha yüksek olduğu ama kâğıt üzerinde toplamda AB tarafından belirlenen limitin altında kalacak şekilde bir projenin ihalesinin paylaştırılması yasağına dikkati çekiyor. Ceylan ayrıca Bağış’ın devamlı aynı şirketlere avantaj sağladığını ve bunu gerekçelendirmekte de bir sorun görmediğini belirtiyor. Ceylan, Bakan’ın, “Önümde birkaç aylık bir seçim süreci var. İhaleleri bekleyecek durumda değilim.” şeklindeki sözlerini de hatırlatıyor. Bağış, talimatları dinlemeyen Müdüre “Tüm olası engelleri çıkaranlarla çalışmak istemiyorum. Eğer bunu yapmazsan, o zaman çeker gidersin. Bu işi yapacak başkasını bulurum.” diye yanıt veriyor. E-mailin sonunda vurguladığı üzere Ceylan, kendiliğinden gitmek istemiyor çünkü haklı olduğunu düşünüyor ama yine de makamı geçen yıl bıraktı. Ceylan, AB’nin usulsüzlükleri tespit etmesi hâlinde Türk üniversite öğrencileri için Erasmus Programının tehlikeye gireceği hususunda da Avrupa Bakanı’nı açıkça uyarmış. Bu uyarının Bağış’ı etkilemediği anlaşılıyor. Bu olayı önemsizmiş gibi göstermeye çalışan Bağış’ın halefi Mevlüt Çavuşoğlu da “şeffaflık” endişesini dile getirdi ve bu yüzden Bağış’ın da AB Komisyonunun Ulusal Ajanstaki olası usulsüzlükler hakkındaki talebini öğrendikten sonra inceleme başlattığını belirtti. Yani artık bundan sonra hiçbir şey ters gidemez (Kaynak:Markus Bernath,Der Standard-İnternet,Avusturya,18 Mart 2014)