Bşb.Yrd.Akdoğan: PKK'nın silah bırakması kısa vadede görünmüyor!

Başbakan Yardımcısı Akdoğan'ın dün Milliyet gazetesinde yayınlan röportajındaki "HDP çağrı yapsın silahlı teröristler şehirleri terk etsin"açıklamasını bu sitede bir felaket olarak değerlendirmiş ve "Demek ki hükümet artık PKK'nın Türkiye'nin sınırlarının dışına çıkmayacağını, silah bırakmayacağını kanıksamış" diye tespitte bulunmuştuk. http://www.21yyte.org/tr/fikir-tanki/9585/hukumetten-pkkli-silahli-teroristlerin-sehirleri-terk-etmelerinin-saglanmasi-icin-hdpye-rica Daha bir gün geçmeden Bşb. Yrd.Akdoğan bugün bu tespitimizi doğrulayan yeni bir açıklama yaptı. Akdoğan bugünkü açıklamasında yine HDP'nin PKK'lı silahlı teröristlerin şehirlerin dışına çıkması çağrısı yapmasını isterken aynı zamanda "Şu an PKK'nın kongre toplayarak silah bırakması kısa vadede, şu birkaç ay içerisinde görünmüyor" diyerek PKK terör örgütünün silah bırakmayacağını ve bunu da AKP hükümetinin kabullendiğini teyit etmiş oluyor. Akdoğan açıklamalarında "silahlı adamların ortada dolaşması ve bulaşmasıyla HDP örgüt partisi durumuna düşer, inandırıcılığı da kalmaz" diyerek sanki HDP'nin şuanda PKK ile hiçbir bağı yokmuş gibi ilginç bir ifade de kullanıyor. PKK terör örgütünün hükümlü lideri terörtbaşına genel başkanım diyen HDP'nin şuanda zaten örgütün partisi olmadığını herhalde Bşb.Yrd.Akdoğan'dan başka kimse düşünmüyordur! Dünkü ve bugünkü açıklamalar gösteriyor ki çözüm süreci çoktan çökmüştür, aslında konuya biraz ilgi gösterenler açısından sürecin başladığı açıklandığında süreç zaten çökmüştü, yani hiç olmamıştı. Çünkü yanlış denklemle yanlış düzlemde yürütüleceği açıkça görülüyordu. Şimdilerde ise sadece söylemde yürüyen bir süreç var. Bşb.Yrd. Akdoğan bütün bu açıklamalarıyla PKK/HDP'ye aslında şunu söylemek istiyor: Ortada süreç falan kalmamıştır. Hiç olmazsa seçimlere kadar bir sorun çıkarmayın, seçimlerden sonra duruma yeniden bakarız! Ama Kandil'deki terör elebaşlarının tavırları, bölgedeki PKK'lı teröristlerin faaliyetleri, PKK'nın taleplerine yönelik daha kesin garantiler alamayacağını düşünmesi durumunda seçimleri beklemeden maalesef Ağrı'dakinden daha büyük terör saldırıları gerçekleştirebileceği yönündedir. Dolayısıyla hükümet asker ve güvenlik güçlerini bu terör tehdidinin gerçeğe dönüşmesini önleyecek operasyonları yapması yönünde talimatlandırmalıdır.