Çözüm sürecinin sonunda Erdoğan-Öcalan aynı podyuma çıkar, TSK yargılanır!

Evet, bu başlık Uluslararası Kriz Grubu (ICG) Türkiye direktörü ve grubun geçen ay yayınladığı Türkiye ve PKK; çözüm sürecini kurtarmak’ raporunu hazırlayanlardan olan Türkiye, Kıbrıs konularında uzmanlaşmış Hugh Pope'un Hürriyet gazetesine verdiği röportajda söylediklerinden. ICG'nin yayımladığı raporu daha önce bu sitede de haberleştirmiştik ve PKK yanlısı olduğunu ortaya koymuştuk. Hugh Pope bu röportajında bu raporun perde arkasını anlatırken hükümetin Türk toplumuna anlatmadı PKk'nın gizli hedeflerini açıklıyor hem de bu gidişte olabilecekleri film gibi anlatıyor. Buna göre işte tespitler ve olabilecekler: Türkler, süreç başarılı olursa Cumhurbaşkanı Erdoğan ile PKK lideri Öcalan’ın uluslararası bir podyumda barış ödülünü kabul ederken yan yana durduğu olası bir senaryoyu tahayyül etmek durumunda. Tecil edilen mahkeme kararları ya da ev hapsi gibi formüller de gündeme gelebilir. PKK elebaşları cezaevine girebilir yada Kuzey Irak'ta kalabilir. Genel af mümkün değil sivillere ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar nedeniyle TSK yargılanabilir. PKK bağımsız Kürdistan'dan vazgeçmeye hevesli değil. Türkiye PKK'ya koşulsuz teslim ol diyemediği gibi PKK da bağımsız Kürdistan hedefini açıklayamıyor. ÜST DÜZEY TÜRK YETKİLİLERLE VE PKK İLE YAPTIĞIMIZ KAPALI GÖRÜŞMELERDE İKİ TARAF DA DİĞERİNİ ASKERİ OLARAK YENEMEDİĞİNİ KABUL ETTİ. PKK bağımıszlık hedefini açıklayamıyor çünkü Kürtlerin bağımsızlık istmediğini biliyorlar. Ankara PKK'yı değil IŞİD'i düşman olarak görüyor. PKK Kemalist sistemin çocuğu. PKK top yekün değil sadece Türkiye'de silah bırakabilir. Süreç sonunda Öcalan serbest kalır. Hükümet bütün bu olabileceklerin farkıda. (Röportajın tamamı için http://www.hurriyet.com.tr/dunya/27684264.asp) **********YORUM********** Evet daha önce ICG'nin hazırladığı çözüm süreci raporunun PKK yanlısı olduğunu, sürecin PKK hedeflerine yönelik geliştiğini yazmıştık. Bu röportajdaki açıklamalar bunu teyit ediyor. İşin en dikkat çekici yanı aslında röportajı veren gazeteci Hugh Pope'un süreçle ilgili kamuoyunun ve TBMM'nin bilmediği bilgilere sahip olması. TSK defalarca PKK'yı askeri olarak etkisiz hale getirmişken, son olarak çözüm süreci yalanı başlamadan önce 2012 sonunda bile PKK askeri anlamda dağılma noktasına gelmişken AKP iktidarının PKK'yı askeri olarak yenemediğimizi kabul etmeleri ise çözüm sürecinin PKK'nın istediği şekilde sonuçlanacağının en bariz işaretidir. Çünkü hükümet fikren PKK'ya yenilmiş oluyor. Dolayısıyla bir kez daha anlaşılıyor ki bu süreç hiç de hükümetin kamuoyuna söylediği gibi ne hükümetin kontrolünde ne de milli ve birlik beraberliği sağlayıcı nitelikte. Eğer süreç bu kurgu içinde sonuca ulaşırsa (her ne kadar Türkiye'de bırakın barışı sağlamayı toplumu parçalara ayıracak bir dinamitlemeye neden olacaksa da) pekala Öcalan ve Erdoğan uluslararası toplum tarafından aynı podyuma çıkarılacaktır. Ama Türk Milleti açısından en acı vereni ERDOĞAN ÖDÜL ALIRKEN 30 YILDIR TERÖRLE MÜCADELE YAPAN BİNLERCE ŞEHİT VE GAZİ VEREN TSK'NIN BU MÜCADELESİ NEDENİYLE YARGILANACAK OLMASIDIR (Öcalan'ın ısrarla istediği hakikatleri araştırma komisyonu işte buna sağlayacaktır). Tabi sürecin sonunda PKK'NIN GİZLİ HEDEFİ OLAN BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN'IN KURULUCAK OLMASI VE ÖCALAN'IN SERBEST KALMASI da var. Ve işin trajik yanı ise ŞU AN SÜRECİ GÖTÜREN AKP YETKİLİLERİN BÜTÜN BUNLARIN OLACAĞININ FARKINDA OLMALARI. İşte bu hem TSK hem de Türkiye Cumhuriyeti'ne cematin kumpasından sonra kurulmuş hatta onun üzerine oturtulmuş İKİNCİ BİR KUMPASTIR. Bunun vebali çok ağır olacaktır.