Dünya, liderini dinlemedi…

Birleşmiş Milletler, 2.Dünya Savaşı sonrası kurulan uluslararası düzenin en önemli aktörlerinde biri. Savaşın galip devletleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya (Sovyetler Birliği’nin ardılı) ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin yeraldığı daimi üyeler ile iki yılda bir seçilen geçici on üye örgütün Güvenlik Konseyi’ni oluşturmakta. Konsey BM’nin en önemli ana organı sayılmakta. Zira Konsey uluslararası barış ve güvenlik korunmasında başlıca rolü oynamakta. Konsey, saldırganın tespitinden yaptırımlara, zorlayıcı önlemlere başvurulmasından kuvvet kullanmaya kadar bir dizi yaşamsal konu hakkında karar veriyor. Öte yandan BM’nin bir diğer önemli organı Genel Kurul. Birleşmiş Milletler’in her yıl Eylül ayında üye ülkelerin en üst yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen ve önemli konuların görüşüldüğü, liderlerin ilgili gündem maddelerine göre hitapta bulunduğu bir platform. Bu yıl Genel Kurul’un 69. Olağan toplantısı New York’ta gerçekleştirildi. Dün bazı liderler kurula hitap etti. Liderlerden biri halihazırda uluslararası güvenlik gündeminin en ön sıralarında yer alan IŞİD ile mücadele edecek koalisyonun lideri ABD Başkanı Barack Obama idi. Obama konuşmasında IŞİD ile mücadele stratejisini ana hatlarıyla katılımcılara anlattı. Salon meraklı gözlerle, ABD Başkanı’nın neler söyleyeceğine konsantre olmuş katılımcılarla tıklım tıklım doluydu. Öte yandan aynı gün kurula bir başka lider daha hitap etti. Bu lider, kendi kamuoyuna ve özellikle seçmen kitlesine “dünya lideri” olarak takdim edilen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dı. Her nedense gündemin en önemli maddeleri yerine iklim konulu bir maddeyle ilgili konuştu. Ancak kurul üyeleri ne Erdoğan’a ne de söylediklerine itibar etti. Erdoğan konuşurken salon neredeyse bomboştu. Türk halkı iki gündür şunu merak etmekte. Madem ki Cumhurbaşkanları bir dünya lideri, dünyanın diğer ülkeleri kendisini neden dinlemiyor? Madem ki önemli bir lider, en önemli siyasi ve güvenlik konuları yerine neden daha ikincil bir konu hakkında konuşuyor?