"HDP İmralı Heyeti" imzası "Kuzey Kürdistan Temsil Heyeti"nin habercisi mi?

Başbakan Davutoğlu yurt genelindeki olayların görüşüldüğü güvenlik zirvesinden sonra "Türkiye Cumhuriyeti demokratik hukuk devletidir. Demokratik hakları kullanmak iddiasıyla kurulan bir partinin demokrasi dışı bir çağrı yapması yanlıştır. Kimse hesap sorulmayacağını düşünmesin. Tek tek hesap sorulacaktır." demişti. Ama olayların önünün alınamaması üzerine HDP Başkanının bugünkü açıklamalarından anlaşıldı ki ne yapılması gerekerin cevabı için İmralı'ya başvurulmuş. İşte Öcalan'ın o görüşleri hem de Başbakan'ın hesap sorulacak dediği partinin (HDP) temsilcileri tarafından bugün İçişleri Bakanına yani hükümete aktarıldı.....xxxxxx...YORUM...xxxxxx... Burada ilginç olan ve devlet yönetiminin esaslarına uymayan bir çok husus var. BİRİNCİSİ, Başbakanın hesap sorulacak dediği kişilerin sanki halkı sokağa çağrıları sonunda Türkiye'de yaşananlarda hiç sorumlukları yokmuş tersine çok sanki iyi bir şey yapmış olmanın verdiği psikolojik üstünlük görüntüsüyle şimdi devlete/hükümete bir şeyler öğretmeye ve direktif vermeye gelir gibi bir İçişleri Bakanıyla görüşmesi. Normal bir demokratik devlette olması ve kabul edilmesi mümkün olmayan bir durum. İKİNCİSİ, hükümete resmen imzalı uyarı yaptılar. Türkiye'yi yakıp yıkan öldüren yandaşlarına durun artık demeyen, en ufak bir imada bile bulunmayan ama diyalog ve müzakere sürecenin hızlandırılması gerektiğini esas alan açıklama sanki Öcalan'ın bekleyeceğim son tarih olarak ifade ettiği 15 Ekim öncesinde aslında son bir uyarı açıklaması gibiydi, çünkü açıklamanın son cümlesi "Bu konuda hükümetin de üzerine düşen sorumlulukları ivedilikle yerine getirmesi elzemdir." şeklinde bitiyordu. ÜÇÜNCÜSÜ, açıklamada yer alan "temaslarımızı ilgili tüm devlet ve hükümet yetkilileriyle sürdürmeye devam edeceğiz" cümlesinde devleti de sayarak muhatap alanlarını genişlettiklerini ima ediyorlar. Bugüne kadar muhatapları hükümet iken işin içine devleti sokmaları dikkat çekici. Ana muhalefet partisi bile devletle irtibat kuramaz ve bilgi alamazken bunların hangi devlet yetkilisiyle ne görüşeceği de ilginç bir durum. Yoksa kendilerini başka bir devletin temsilcileri olarak mı sunacaklar? DÖRDÜNCÜSÜ, açıklamanın altında "HDP İmralı Heyeti" imzasının yer alması. Bu da hükümetin 30 Eylül'de aldığı yol haritası kararlarının yansımalarından biri olarak çözüm sürecinin yeni bir aşamaya girdiğinin bir işareti gibi. Hükümet PKK/KCK'nın tehdit ve şantajlarına sessiz kaldıkça yakında bu heyet "KUZEY KÜRDİSTAN TEMSİL HEYETİ" olarak da imza atmaya başlayacaktır. Ne de olsa aynı partinin temsilcileri geçmişte Türkiye'nin doğu ve güneydoğusu için Kuzey Kürdistan dediklerinde iktidar partisinden tepki gelmemiş sadece "çok şık olmadı" eleştirisi yapılmıştı. Çözüm süreci maalesef bölmeye ve ayrıştırmaya devam ediyor.