Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın, İsrail, Türkiye, İran ve Suriye Konularındaki Açıklamaları.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Meyadin Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Gassan Ciddu ile yaptığı röportajda İsrail, Türkiye, İran ve Suriye konularında bir dizi açıklamalarda bulundu. Nasrallah, Hizbullah’ın Kırmızı çizgileri ile ilgili olarak yöneltilen bir soruya; bizim kırmızı çizgilerimiz İsrail ile ilgilidir. Lübnan egemenliğinin ve güvenliğinin her hangi bir şekilde ihlali direnişin kırmızı çizgisidir. İsrail bazen yaptığı kara suları ihlali de bir kırmızı çizgidir. Her ne kadar Şeba Çiftlikleri ve Vizani gibi bölgelerde sınır belirleme sorunları olsa da İsrail’in yapığı kara sınırları da kırmızı çizgidir. İsrail bazen sınır gerisinden casuslar ile irtibat kurarak çalışıyor bu da kırmızı bir çizgidir. Bombalama, öldürme, suikast, hava saldırısı gibi olaylar da kırmızı çizgidir ve öyle de olması gerekir. İşte biz tüm bunları kırmızı çizgi olarak kabul etmekteyiz. İsrail’in tüm bu girişimlerine karşı direnişin bunlara cevap verme hakkına sahiptir. Biz her türlü saldırıya cevap verme hakkımızın saklı olduğunu ilan ediyoruz dedi. Nasrallah İsrail’in hava sahası ihlallerine demi cevap verme hakkınızın olduğunu söylüyorsunuz ve buna cevap verme yeteneğiniz var mı sorusuna ise; Evet cevap verebiliriz ve bu bizim hakkımızdır ve söz konusu ihlallere cevap verme hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Hizbullah’ın İsrail’e şunu yaparsanız cevap verme hakkımız olur, yapmazsanız cevap verme hakkımız yoktur gibi söylemler içine girmesi doğru değildir. Biz sahadaki komutana otomatik olarak işleme koyacağı bir cevap verme emrini vermedik. Bu ihlallere sadece bizim değil Lübnan hükümetinin de cevap verme hakkı vardır. Cevap verme konusu şartlara, zamana, mekana ve ihlalin cinsi ile etkileri göz önüne alınarak belirleniyor. Dolayısıyla daha önceden verilmiş ani ve otomatik olarak uygulanacak bir cevap verme emri söz konusu değildir dedi Nasrallah İran Fatih-110 füzelerini Hizbullah’a gönderdiğini açıklamıştı siz bu füzeleri aldınız mı sorusuna; Fatih-100 füzelerinin bizim elimize geçeli çok uzun zaman oldu. Biz bu füzeleri 2006 yılında aldık. Bu füzeler bizim için artık eskidi. Bizim İran’la çok iyi bir diyalogumuz var. Mesela İran diğer bölge ülkelerinin aksine Lübnan, Irak ve Filistin meselesinin bir bölgesel mesele olarak söz edilmesini kabul etmiyor. İran kendi bağımsızlığını korumak için her türlü baskılara karşı duruyor. Petrol fiyatları meselesi İran ekonomisinden ziyade başkalarını ekonomisini çökertir ve bu konudan İran daha da güçlenerek çıkacaktır ve ben İran’ı çok iyi tanıyorum ifadesini kullandı. İran Kudüs Kuvvetleri Kasım Süleymani hakkında ne düşünüyorsunuz ve kendisini tanıyor musunuz sorusuna; Evet Sülaymani’yi tanıyorum o benim yakın ve aziz bir kardeşimdir. O Kudüs ordusu komutanıdır ve Kudüs ordusu İran İslam Cumhuriyeti’nin, düşmanın komplolarıyla mücadelesindeki okunun ucudur. Süleymani Irak’ta yaşanan olaylar karşısında kendi kadrosuyla birlikte Irak’a giden ilk kişiydi ve İŞİD’in Irak’ta durdurulmasında önemli bir rol oynadı. İŞİD’i Irak’ta durduranlar İran’ın danışmanlık ve lojistik yardımlarıyla Irak’lılar oldu dedi. Bölgede yaşanan tüm olaylarda Türkiye’nin rolünün ne olduğu sorusuna Nasrallah; Türkiye’nin İŞİD ve Nursa Cephesi ile ilişkileri sürmektedir. Türkiye kendi sınırlarını tamamen açtı ve Türkiye’nin haberi olmadan hiçbir silah Suriye’ye giremez. Eğer Türkiye sınırlarını kapatırsa hiçbir unsur buradan giriş çıkış yapamaz zira Türkiye-Sınırı Türk ordusu ve istihbaratının kontrolü altında. Türkiye sınırından Suriye’ye halen silahlı gruplar giriyor ve Türkiye topraklarında silahlı grupların eğitim kampları var. Türkiye, Suriye konusunda zorlayıcı bir tutuma sahip ve bunun elbette sonuçları olacaktır. İleride Irak’ta yeni bir hükümetin kurulması ile Türkiye’nin Bağdat’a karşı tutumu değişebilir ifadesini kullandı.// http://www.qodsna.com/NewsPage.aspx?newsid=50453