IŞİD'in Kürt açılımı!!! Kürdistan'ın önünü açmak için mi?

IŞİD terör örgütünden ilginç bir açıklama geldi. Örgüt, Halife ilan ettiği Ebubekir El Bağdadi'nin "Kürt açılımı" başlattığını duyurdu. IŞİD "Kürt açılımı" kapsamında Celula, Dakuk, Havice, Reşad, Molla Abdullah, Abbasiye ve Yenice bölgelerine Kürt valiler, Kadılar ve emirler tayin edildiğini iddia etti. Suriye ve Irak'ın bir kısmını kapsayan topraklarda hilafet kurduğunu açıklayan ve ilk halife olarak da Ebu Bekir el Bağdadi'yi seçen IŞİD, Kürt açılımını kendine yakın haber sitesinde şöyle duyurdu: "40 yıldır Kürt sorunuyla boğuşan ve bir türlü sonlandıramayan Türk devleti 'çözüm süreciyle' uğraşırken, İslam Devleti 3 ay içinde Kürt açılımını bitirerek hayata geçirdi. Mü'minlerin Emiri ve Halifesi Dr. Şeyh Ebubekir el Bağdadi'nin bizzat üzerinde çalıştığı ortaya atılan 'İslam Devleti'nin Kürt açılımı' nihayet sona erdi. Buna göre İslam Devleti'nin özgürleştirdiği Kürdistan coğrafyasına Kürt emirler, Kadılar ve valiler tayin edilecek. Bu iddiaya göre açılım için 'pilot bölge' belirlenme aşaması es geçilerek, tüm hatlarıyla hayata geçirildi bile. Celula, Dakuk, Havice, Reşad, Molla Abdullah, Abbasiye ve Yenice bölgelerine Kürt valiler, Kadılar ve emirler tayin edildi. İslam Devleti, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'yi içine alan bu bölgede "Kürdistan Vilayeti" kurarak yüzlerce yıl sonra ilk defa Kürtlerin kendi kendini yönetmesini sağlayacak. (Kaynak: http://www.gazetevatan.com/bagdadi-den-dunyayi-soke-edecek-aciklama-691113-dunya/) ********YORUM******** Daha önce bu sitede IŞİD'e yakın haber sitelerinde IŞİD'in işgalini öngördüğü yerler, kurmayı düşündüğü devletin sınırlarını ve bu devlet içindeki emirlikleri ilişkin bir haber-yorumu yayımlamıştık. (Bakınız: http://www.21yyte.org/tr/fikir-tanki/5602/isidin-isgal-haritasinda-turkiyenin-yerinde-anadolu-ve-kurdistan-emirlikleri-var)) Bunların hepsinin propaganda olduğu bilinse de IŞİD'in bu yayınlarında belli bir tutarlılık olduğunu da söylemeliyiz. Gerek önceki haberde gerekse bu haberde ortak olan ise bir Kürdistan'ın kurulacağı yönlendirmesidir. Yine biliyoruz ki ABD kaynaklı bir çok haritada da Ortadoğunun yeni haritasında Kürdistan'a yer verilmekteydi. Yine ilginç olan IŞİD'in piyasa sürdüğü işgal haritasında emirliklere verdiği isimlerin bir bölge/yer adı olduğunu ancak sadece bir tanesinin etnik köken belirten adı (Kürdistan) esas almasıdır. Bu arada IŞİD Irak ve Suriye'de bir çok yere saldırıp işgal ederken, Bağdat'ın kapısına dayanmışken bile bunların hiçbiri batı medyasında Ayn El Arab (Kobani) kadar yer bulmadı, gündemin ilk sıralarına çıkamadı. Kobani'deki savaşın haftalardır IŞİD aldı alıyor, PYD aldı alıyor haberleriyle kamuoyuna sunulması Kürtlerin durumunun kasıtlı ve danışıklı döğüşle gündemde tutulduğu izlenimini güçlendirmektedir. Bu aşamada "acaba bu harita ve Kürtlerin mağduriyetini öne çıkaran haberlerle özellikle Kürtlere ait olduğu iddia edilen sınırların zihinlerde iyice yerleşmesinin ve dünyada devleti olmayan en büyük halk propagandasıyla da bu bölgelerde bir Kürt devletinin kurulmasının tüm dünya kamuoyunda benimsetilmesini sağlamak, ayrıca Kobani merkezli olarak Kürt milliyetçiliğini canlandırarak ayrı ayrı yürüyen Kürt devleti faaliyetlerini ortak düşman IŞİD ekseninde birleştirmek amacı mı güdülüyor" soruları insanın aklına geliyor. IŞİD'in arkasında batının olduğuna ilişkin yine batı medyasında yer alan haber ve yorumlar ve ABD kaynaklı Kürdistan'ı içeren haritalar da dikkate alındığında IŞİD eliyle Ortadoğu'da yaptırılan ilk harita değişikliğinin Kürdistan olacağını söylemek çok da komplo teorisi olmayacaktır. Bu söylediklerimizin bizzat ABD'nin yönlendirmesiyle gerçekleşmekte olduğunu somut gelişmelere dayandırarak yine bu sitede yayınlanan yazıda açıklamıştık. (Bakınız. http://www.21yyte.org/tr/arastirma/terorizm-ve-terorizmle-mucadele/2014/10/20/7829/abd-dugmeye-basti-bati-kurdistan-kuruluyor-ocalan-ozgur-kaliyor) Aslında artık gelinen aşamada Kobani'de IŞİD de kazansa PYD'de kazansa Suriye'nin kuzeyinde büyük Kürdistan'ın bir parçasının kurulacağı mesajıdır ki bunun kuzey parçasını barındıran Türkiye'nin bekası açısından bu durum hem büyük bir tehdit hem de kritik bir açmazdır. Dolayısıyla Türkiye ne IŞİD ne de PYD'ye imkan vermeyecek başka seçenekler yaratmak üzere köklü politika değişiklerine gitmelidir.