
Japonya 2. Dünya Savaşından sonra savunma güvenlik politikasındaki en büyük ve köklü değişikliği yapıyor. Japon Ordusu artık kolektif savunma (collective self-defense) görevlerinde kullanılabilecek. Diğer bir deyişler Japon silahlı kuvvetleri başka bir ülkenin savunması için (örneğin Irak'ta) uluslararası harekatlarda görev alabilecek. Savaştan sonra ABD'nin belirlediği esaslar çerçevesinde oluşturulan Japon anayasasına konan maddeyle Japonya'nın savaş sırasında Asya'da işgal ettiği yerlerdeki vahşeti cezalandırmak ve tekrarını önlemek üzere Japonya'nın ordu kurmasını engelleyecek daha doğrusu savaş yapacak güç oluşturması engellenmişti. Bu durum 1950'de Kore Savaşı nedeniyle yumuşatıldı ve polis gücü oluşturulmasına izin verildi, daha sonra 154'de de Öz Savunma Kuvvetleri oluşturuldu. Japon hükümeti silahlı kuvvetlerine yeni rolü verirken anayasada bir değişiklik yapmayı düşünmüyor. Daha önceki hükümetler zamanında olduğu gibi anayasasının ilgili hükmünden ne anlaşıldığı bir hükümet kararı olarak şimdiki ve gelecek hükümetler tarafından kullanılmak üzere Japonya'nın yeni savunma güvenlik politikasına yazılacak. Böylece Japon askerlerinin başka ülke askerleriyle birlikte operasyonlara katılmasının da önü açılmış olacak. Şimdiki Japon Hükümeti son yıllarda Pasifik ve Güneydoğu Asya'da artan gerginlikler ve sınır sorunları nedeniyle Japon ordusunun önleyici vuruş hakkı dahil daha aktif kullanımını sağlayacak politikalar geliştirmeye çalışıyordu. Japonya ile yakın güvenlik anlaşmaları olan ABD Japon hükümetinin bu girişimini destekliyor. Çünkü belirtilen değişiklik yapıldığında bölgede bulunan Amerikan savaş gemileri herhangi bir saldırıya uğradığında artık Japon deniz kuvvetleri yardıma ve ortak savunmaya katılabilecektir.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *