Kandil'den terör saldırılarını tırmandırma talimatı ve misilleme tehdidi. Bu ne anlama geliyor?

Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki elebaşıları Türkiye’yi tehdit etti. Kandil’deki elebaşılar, “Özgürlük Hareketimiz Türk devletinin tutumunu değerlendirerek bunun kabul edilmeyeceği kararına varmış, tüm barajların yapımını durdurma ve bunun için her türlü imkânını seferber etme kararı almıştır” tehdidini yöneltti. Halkı tutuklamaları önlemeye çağıran Kandil, “Her tutuklama artık gerilla için bir misilleme nedeni olacaktır” dedi. Açıklamada “Türk devleti ve AKP Hükümeti 7 Haziran seçimlerinden sonra bu tür uygulamalardan vazgeçerek demokratikleşme yönünde adım atacaklarına dair kamuoyuna açıklamalar yapmaları gerekirken, Kürt halkına yönelik savaş yürütmek anlamına gelen adımlar atmaları kesinlikle kabul edilmeyecektir. Bu tür adımlara karşı direnme hakkımızı kullanılacaktır" ifadeleri yer aldı. Kandil açıklamayı yeni yaptı ama bölgedeki teröristler talimatı çok önceden almışlardı ve bölgede daha önceki aylarda yaşanan yol kesme, karakol ve baraj inşalarında çalışanları, bunların ekipmanlarını ve buralarda güvenlik tedbiri alan güvenlik güçlerini hedef alan terör olaylarının daha da yoğununun giderek tırmanan bir şekilde yaşanacağını gösteren terör olayları son bir iki günde yaşandı. İşte medyaya yansıyanlar: Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi’nde PKK’lı iki terörist grubu, Gürbulak ve Iğdır yollarını kesip TIR’lara mototof kokteyli attıktan sonra otomatik tüfeklerle ateş açtı. Saldırılarda 3 TIR yandı, Siirt’in Pervari ilçesine bağlı Okçular köyündeki jandarma karakoluna onarım amacıyla kum taşıyan 4 kamyon, Hasantepe mevkiinde teröristler tarafından durdurulup yakıldı. Tunceli, Pertek’te bir araçta 919 tane tüfek mermisi bulundu. Ardahan’ın Göle ilçe belediyesine ait kamyonet gasp edildi. Mardin’in Nusaybin ilçesinde gösteri yapan bir grup terörist kendilerine müdahalede bulunan polise silah çekti. PKK’lı bir grup önceki gece yarısı Doğubayazıt- Gürbulak ile Doğubayazıt- Iğdır karayolunda eş zamanlı molotof kokteylli eylem yaptı. Terörist grubu, Doğubayazıt- Iğdır karayolunda TIR’ları durdurarak bölücü propaganda yaptı. Teröristler daha sonra gıda malzemesi taşıyan TIR’ı ateşe verdi. Bu sırada olay yerine gelen jandarma ile teröristler arasında kısa süreli çatışma çıktı. Teröristler aynı saatlerde Türkiye-İran sınırında bulunan Gürbulak Sınır Kapısına yaklaşık 20 kilometre mesafede TIR’ları durdurdu. Teröristler TIR’ları kalaşnikof tüfeklerle taradı, molotof kokteyli attı. Olayda 2 TIR yanarak kül oldu. Siirt’in Pervari ilçesinde 4 kamyonun yolu yine terör örgütü mensubu bir grup tarafından kesildi. Teröristler kamyonları ateşe verdi. Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Türkiye-Suriye sınırında kazılan hendekleri protesto için Midyat Yolu Caddesi’nde toplanan yüzü maskeli PKK’lı teröristler, barikat kurup yolu trafiğe kapattı. Olay yerine gelerek PKK’lı teröristlere uyarıda bulunan polis ekibine havai fişek ve el yapımı patlayıcıyla karşılık verildi. Sırtında “intikam birimi” yazan bir PKK’lı teröristin elindek silahı polise karşı salladığı görüldü. (Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/hainler-yollari-kesti-tirlari-atese-verdi-116838h.htm) **********YORUM**********2012 yılı sonunda PKK terör örgütünün askeri anlamda içinde bulunduğu çıkmazı göremeyen ve bununla birlikte Ortadoğu'daki ve sınırının hemen güneyindeki genel gidişatı öngöremeyen AKP hükümeti PKK terör örgütüyle nihai hedefi ve içeriği bilinmeyen çözüm süreci adı altında müzakereye başlayınca PKK bu süreçte yurt içinde bulunmasına ihtiyaç duymayacağı silahlı teröristleri (artan bir şekilde örgüte yeni katılımlar da sağlayarak) Suriye'nin kuzeyine gönderdi ve bugün Kürt koridoru denen yapının gerçekleşmesini başarmış oldu. PKK çözüm sürecinde yurtdışında bunu yaparken yurt içinde de sürekli yaptığı tehdit ve şantajlarla elde ettiği avantajı yasal güvencelere dönüştürmeyi, doğu ve güneydoğuda kamu düzeninin kontrolünü fiilen ele geçirmeyi başarmış, alçak yoğunlu terör saldırıları deavm ederken sözde eylemsizlik durumunu uzatmayı taleplerinin karşılanması karşında hükümete baskı aracı olarak kullanmayı başardığını da gördük. Bu şekilde gelinen 7 Haziran seçimlerinden beklentileri ise AKP'nin tekbaşına hükümet olarak kalması ve müzakere masalarında, gizli görüşmelerde konuşulanları ve 28 Şubat ortak açıklamasındaki maddeleri hayata geçirecek şekilde yeni bir anayasa yapılmasıydı. Seçim sonuçları istenilen şekilde çıkmayınca (aslında istedikleri bir durum oluştu ama gelinen ortamda AKP'nin HDP ile koalisyon yapmasının PKK ile koalisyon anlamına geldiğinin ve bunun toplum tarafından kabul edilmeyeceğinin anlaşıldığını söylemeliyiz) ve yine muhtemel bir erken seçimde çözüm sürecine karşı olanlardan oy alamama kaygısıyla AKP'nin HDP ile koalisyonu (şimdilik) gündeme getirilmeyince bugünlerde PKK yine bildiği tek iş olan teröre sarılmış durumda. Bakalım AKP bu terör saldırıların nasıl karşılayacak? PKK terörüne askeri tedbirler ve operasyonlarla karşılık verecek mi yoksa yine bir geri adım atıp PKK'nın taleplerini hayata geçirecek bir hükümetin hayata geçmesini kabul edecek mi? Böyle kritik durumlarda devreye sokulan İmralı'daki teröristbaşı ne zaman ve hangi çağrılarla ortaya sürülecek? Hal böyle olunca toplumu ters köşe yapacak açıkça beyan edilmeden HDP destekli bir AKP azınlık hükümeti hiç de sürpriz olmayacaktır.