
Irak'ta Anbar vilayetinin başkenti Ramadi ve Suriye'de Palmira anti kentinin bir hafta içinde arka arkaya IŞİD'in eline geçmesi ABD kamuoyunda Obama'nın IŞİD stratejine yönelik eleştirileri artırdı. Irak'ın topraklarının yaklaşık üçte birinin Suriye'nin topraklarının ise yarısından fazlasının IŞİD'in eline geçmiş olmasına rağmen Obama IŞİD stratejisinin yürüdüğünü söylüyor. __TAKTİKSEL GERİ ÇEKİLME__The Atlantic Dergisi’ne mülakat veren Obama, "Ramadi'nin düşmesi ABD'nin IŞİD'e karşı savaşı kaybettiği anlamına mı gelir?” sorusuna verdiği cevapta sorumlu komutanlarla görüştüğünü belirterek , "Kaybetmekte olduğumuzu düşünmüyorum. Ramadi'deki Iraklı güvenlik güçlerinin bizim eğittiğimiz ya da güçlendirdiğimiz güçler olmaması nedeniyle çok uzun zamandır korunmasız ve uzun süecek bir mücadeleyi yürütebilecek bir konumda olmadığından bu güçlerin taktiksel bir ger çekilmesi olduğuna kuşku yok" yanıtını verdi. (Konuyla ilgili olarak daha önce açıklama yapan ABD Genelkurmay Başkanı da IŞİD saldırısı esansında bölgedeki yoğun kum fırtınası nedeniyle koalisyon güçlerinin yeterli hava desteğini sağlayamaması nedeniyle Iraklı güçlerin zayiat vermemesi için geri çekildiğini açıklamıştı.) __IŞİD'LE MÜCADELE YILLAR SÜRECEK, DAHA SEKİZ AY OLDU__ Ramadi'ye giren IŞİD’lilerin sayısının, Musul'a girenlerle kıyaslandığında nispeten küçük kaldığını dile getiren Obama, bunun Anbar'da ve ülkenin Sünni kesimlerinde Iraklı güvenlik güçlerinin eğitiminin, takviyelerin, komuta ve kontrol sistemlerinin yeteri kadar hızlı ilerlemediğini gösterdiğini kaydetti. "Sünni bölgelerde, sadece eğitim değil, adanmışlığı da artırmamız, Sünni aşiretleri şu an olduklarından daha aktif hale getirmemiz lazım" diyen Obama, yıllar sürecek bir mücadelenin daha sekizinci ayında olduklarına işaret etti. __IRAK'A GİRMEK HATAYDI__Obama, Irak Başbakanı Haydar Abadi'nin bu sorunların çoğunluğunun farkında ve samimi olduğunu, kapsayıcı bir Irak devletine bağlılık gösterdiğini düşündüğünü dile getirdi. Obama, bir soru üzerine, "Irak'tan çıkarılan dersler konusunda çok netim. Her şeyden önce bence oraya girmek bir kere hataydı. Bu hataya rağmen, bu fedakarlıkları Iraklıların ülkelerini geri almasına olanak sağladı. Bu fırsat Maliki tarafından ve Sünni ve Kürt nüfusa etkili biçimde el uzatmadaki isteksizlik yüzünden harcandı" değerlendirmesinde bulundu. __IRAKLILAR KENDİLERİ İÇİN SAVAŞMAZSA BİZ ONLARIN YERİNE SAVAŞMAYIZ__Obama, ABD Ordusu’na, Irak güvenlik güçlerine ülkelerini korumaları için ihtiyaç duydukları tüm yardımları sunmaları yönünde talimat vermeyi sürdüreceğini ve istikrar sağlamaları için gerekli diplomatik ve ekonomik yardımları sağlayacağını kaydetti. Iraklılara her türlü yardım ve destek vaadinde bulunan Obama'nın mülakatta verdiği en önemli mesaj ise şuydu: Eğer Iraklılar kendi ülkelerinin güvenliği için savaşmaya istekli olmazlarsa biz onların yerine bu savaşı yapmayız! *************DEĞERLENDİRME: 2015 yılı başlarında IŞİD'le mücadelenin iyi gittiğini, örgütün ilerleyişinin durdurulduğunu ve savunmaya geçtiğini açıklayan Obama yönetimi Irak'ın kuzeyindeki yerel bazı kazanımlar haricinde IŞİD'in son olarak Irak'ta Ramadi ve Suriye'de Palmira gibi kritik yerleri ele geçirip kontrol ettiği alanları genişletmesine ve ayrıca IŞİD'in Afrikanın en kuzey batı noktasından Afganistan'a hatta Güney Asya ülkelerine kadar eylem yapabilme ve eleman toplama ortamını yaratmış olmasına rağmen IŞİD stratejisinn başarısız olduğunu kabul etmek istemiyor. Irak ve Suriye'de bu kötü gidişe rağmen Obama'nın ısrarla söylediği ise bu savaşı Amerikalılar yapmayacağı yani karada savaşacak Amerikan askerlerini bölgeye göndermeyeceğidir. Ancak ABD'de özellikle Cumhuriyetçilerin bölgeye daha fazla asker gönderilmesine yönelik baskı yaptıklarını biliyoruz. Dolayısıyla eğer IŞİD'in Bağdat'ı ele geçirme gibi bir girişimi olmazsa Obama'nın IŞİD'le mücadeleyi mevcut stratejiyle götürmek istediğini söyleyebiliriz. Ancak yerelde savaşacak güçlere silah yardımının artması büyük ihtimal ki aslında bu bölge için büyük tehlike. (Ntekim Obama Irak güvenlik güçlerine ilk etapta 1000 adet anti-tank füzesi gönderilmesi talimatı vermiştir) Tabi IŞİD'e karşı savaşacak güçlerin müşterek bir komuta altında sevk ve idsresinin sağlanaması halinde bölgeye bu kadar silahın gönderilmesi de sonuç getirmeyeceği gibi çatışmaları ve zayiatları daha da artırcaktır. Bağdat yöetiminin askeri faaliyetleri kordine etmedeki başarısızlığı Irak'taki sialhlı güçlere yaılacak yardımın şeklinin değiştirilmesini yani Kürt ve Sünni gruplara Bağdat üzerinden değil de doğrudan yardım yapılmasını getirebilir ki bu durum Irak'taki bölünmeyi hızlandırabileceği gibi IŞİD'le mücadele yanında Irak'ta Kürt-Şii-Sünniler arasında bir iç savaşı da körükleyebilecektir. Bu durum ilk başta ve kısa vadede Kürtler ve Sünniler için kendi bağımsız devletlerinin önünü açan bir kazanım gibi gözükse de orta ve uzun vadede kaybeden yine onlar olacaktır. Dolayısıyla hem Irak hem de Suriye'de var olan merkezi yönetimleri kullanacak ve destekleyecek şekilde bir IŞİD'le mücadele stratejisi esas alınmalıdır. Merkezi yönetimleri dışayıp sahada birbirleriyle anlaşmazlıklar ve çatışmalar yaşayan grupları ayrı ayrı destekleyen yaklaşımlar sorunu çözmeyeceği gibi daha da karmaşık hale getirip daha kanlı bir sürece yol açacaktr. Bugün Irak'ta bir türlü düzenin sağlanamamış olmasının temel nedeni 2003 işgali sonrasında Irak devletinin ordusu dahil tüm kurumların dağıtılmış olmasıdır. Çünkü yeniden bir devlet ve ulus yaratmak hiç de kolay değildir, hele bir de Ortadoğu gibi bölünmüşlüğün arttığı bir bölgede. ABD bu deneyimden ders almalıdır ve yarım yamalakta olsa bir şekilde Irak'ta kurulmuş merkezi yönetimi ve Suriye'de de Esad rejimiyle çalışmayı esa alacak stratejiyi benimsemelidir. Uzaklardan gelip bölgedeki soruna müdahil olan ülkelerin sıkıştılarında bölgeden ayrılacakları akılda tutulmalı ve bölgenin ileri gelen ülkeleri (Türkiye, İran, Suudi Arabistan gibi) hiç olmazsa kendi güvenlikleri açısında bizzat batılı ülkeleri bu yaklaşımı içeren strateji izlemeye zorlamalıdır.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *