
Saldırılar sonrası Çin, militan İslamcıların ve Uygur ayrılıkçıların peşinde. Geçen hafta 39 kişinin ölümüne sebep olan bombalı saldırı sonrası Çin hükûmeti terörle mücadele etmek üzere bir yıllık bir kampanya başlattı. Dagens Nyheter muhabiri Torbjörn Petersson yoğun güvenlik önlemleri altındaki Sincan şehrini ziyaret etti.
Sincan’da DN’e konuşan Uygur akademisyen ve girişimci Mehmet, “Tüm yaşananlar teröristlerin suçu olamaz. Pekin’deki yönetime güvenimizi tamamen kaybettik.” dedi.
Sincan’da son bir yıl içerisinde saldırılarda yüzden fazla insan öldü. Çinli yetkililer bunların aşırı dinci ve ayrılıkçı güçler olan teröristler tarafından yapıldığını söylüyor.
Kunming Tren İstasyonunda mart ayında gerçekleşen vahşi saldırıda 29 masum insan siyahlar giymiş bıçaklı ve kılıçlı kişiler tarafından öldürülmüştü. Batı Çin’deki aşırılıkçılara suç atılmıştı. O zamandan beri yetkililer Çin’in tüm şehirlerindeki Müslüman azınlıkları Sincan’a yollamaya başladı. Uygurlar ile Han Çinlerinin arası açılmaya devam ediyor.
Olayların örtbas edilmesi ve delil eksikliği o kadar büyük ki Uygur teröristlerin yaptığı söylenen terör saldırılarının ardında bir dizi cevapsız soru kalıyor. Geçen sonbaharda Pekin’in merkezinde bir araba kazasında bir adam, karısı ve annesinin öldüğü olayda olduğu gibi.
Mehmet, Uygurların işaret edildiği olaylarla ilgili olarak halkın neden bu kadar az şey bildiğini merak ediyor.
Sincan’daki gelişmeleri takip eden bir gazeteci, Çin’deki saldırıların yurt dışındaki teröristler tarafından yapılan saldırılar gibi tarif edildiğini ancak Çin’de organize teröristler bulunmadığını söylüyor. “Polis, Uygurları gözaltına aldıktan sonra onların arkadaşları, kuzenleri, akrabaları intikam almak için saldırılarda bulunuyorlar. Planlı saldırılar değil, siyasi bir amaçları yok, silahları bıçaklar ve kılıçlar, başka da silahları yok zaten.” diyor gazeteci.
Uygurlar uzun süredir Çinli yetkililerin kültürlerini yok etmeye, dinlerine karışmaya çalıştıkları ve çalışma ortamlarında ayrımcılığa uğradıklarına dair şikâyette bulunuyorlar. Sincan Han Çinlileri ile dolmuş durumda ve Uygurları kendi vatanlarında ikinci sınıf vatandaş durumuna düşürmeye çalışıyorlar.
Çin Komünist Partisi azınlıkların baskı altında olduğunu reddediyor ve bölgeye yapılan yatırımlara dikkat çekiyor. Yönetim suikastlar ve devam eden memnuniyetsizlik arasında bir bağ olduğunu kabul etmek istemiyor.
Urumçi’de akademisyen ve girişimci olan Mehmet, “Uygurlar bugün beş yıl öncesine göre daha büyük bir hayal kırıklığı içerisindeler. Bu da gençlerin (normalde Sincan’da olmayan) İslam’ın daha radikal eğilimlerinin etkisine girmelerine sebep oldu, muhtemelen yalnızca Allah’ın onları kurtarabileceği düşüncesiyle. Bu hoşuma giden bir gelişme değil.” diyor.
(Kaynak:Torbjörn Petersson,Dagens Nyheter,İsveç,30 Mayıs 2014)
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *