Polis Başbakan’ı Dinledi mi? Hayır!

Bir televizyon kanalının 15 Ocak akşamı yayınlanan ana haber bülteninde Orman Arazileri ile ilgili rant konularında Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, SİNPAŞ Genel Müdürü ve İBB’ye bağlı KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım arasında yapılan görüşmelere değinildi. Başbakan ve SİNPAŞ Genel Müdürü arasında orman arazilerinde inşaat alanı artışı konusu ele alındı. SİNPAŞ ve KİPTAŞ Genel Müdürleri arasında konuyla ilgili yasa çıkıp çıkmayacağı tartışılırken, Belediye şirketi yetkilisi muhatabına kanunun istedikleri gibi çıkacağı gerekçesiyle Beykoz’dan almayı düşündükleri 500 dönemin araziyi kaçırmamasını tavsiye ediyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin başına Mısır’da, Suriye’de, İran konusunda böylesine dertler sarılmışken, Başbakan dahil yetkililerin bir çeşit “insider trading” yöntemiyle belirli çevrelere inşaat sektörü üzerinden rant sağladığı, Başbakan’ın askerden kaçan oğlu Bilal ERDOĞAN’ın ise sözkonusu pazarlıklarda bizzat yer aldığı anlaşılıyor. Öte yandan polisin Başbakan’ı dinlediği yorumunun ise yanlış bir değerlendirmeden kaynaklandığı anlaşılıyor. Polislerin, soruşturma kapsamında telefonlarını dinledikleri SİNPAŞ yetkilisinin yaptığı görüşmeleri tespit ettikleri, dolayısıyla adıgeçenin kontrol altında bulundurulan telefonu ile görüşme yapılan herhangi bir kişinin de doğal olarak dinlemeye takıldığı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın her nedense İstanbul’daki mega projeler, aralarında Milli Eğitim,MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü, Vakıflar vs. gibi çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına ait arsa ve arazilerin TOKİ üzerinden değerlendirilmesi ya da diğer özel şirketlere satılması süreçlerinde rol oynadığı görülmektedir.Bırakalım ileri demokrasilerin yaşandığı İskandinav ülkelerini, demokrasinin az geliştiği ülkelerde bile bu tür faaliyetlerde bulunan siyasiler istifa eder ve aklanmak üzere yargıya başvurur. * * * “Öğle sıcağında Hz. Ömer maliye bakanı statüsündeki adamını çağırır. Adam evine gidince Hz. Ömer'in oğlu Asım'ın da orada olduğunu görür. Bakanına şöyle der halife: "Bu oğlum ne yapmış biliyor musun. Irak'a gittiğinde oradakilere kendisini tanıtmış. Halifenin oğluyum demiş. Onlar da ona işlemeli kılıç, altın ve gümüş tabaklar vermişler." Asım itiraz eder: "Hayır babacığım. Onlar kafileden birilerine verdi. Onlar da bana hediye etti." Hz. Ömer hiddetlenir: "Hayır! Bütün bu hediyeler hazineye konulacak. Sen halifenin oğlu olmasaydın bunların hiçbiri sana verilmezdi. Sen benim makamımı kullandın." (Asrül Hilafeti el-Umari, S:236) http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/hatipoglu/2013/03/29/buyuk-halife-hz-omerin-huzurunda Her seferinde dinimize, kutsal değerlerimize atıfta bulunan, çocuklarının ticaret yapmalarında herhangi bir sakınca bulmayan büyüklerimize Hz.Ömer’in bu ibretlik sözleri ithaf olunur…