Ruslar Tartus’taki Varlıklarını Büyütebilirler mi?

Suriye, Rus müttefikine Tartus’taki sahanlığını genişletmek ve burayı bir üsse dönüştürmek yoluyla Orta Doğu bölgesinde yayılması için yeni bir çağrı gönderdi. Çağrı, Suudi Arabistan’ın ABD kılıfıyla Yemen’deki “Ansarullah” hareketine karşı uluslararası bir hava ittifakına komuta ettiği bir dönemde geldi. Suriye Devlet Başkanı, geçen cuma günü bir grup Rus basın mensubu ile yaptığı görüşmede, Şam’ın Rusya’yı Orta Doğu’da daha etkin görmek isteyip istemediği sorusu üzerine Rusya’nın Orta Doğu’daki genişlemesini kuşkusuz memnuniyetle karşılayacakları yanıtını vermişti. Esad, “SSCB’nin dağılmasından sonra yitirilen dengenin yeniden kurulabilmesi için Rusya’nın Akdeniz’in doğusunda ve Tartus Limanı’nda bulunması oldukça önemli… Rusya, dünya istikrarı için önemli bir role sahip” dedi. Esad’ın açıklamaları, Yemen’de ittifak güçlerinin saldırıya geçmesiyle eş zamanlı gelse de, Rusya’ya yönelik çağrı, Hafız Esad dönemine kadar dayanan eski bir çağrı. Hafız Esad, Rusya’nın kendisini Suriye’de askerî olarak temsil etmesinin, İsrail ve ABD’li müttefiki ile “korkuyu dengeleme” fikrinin güçlenmesine katkı sağlayacağı görüşündeydi… Konu açıkça gündeme getirilmemekle birlikte, Suriyeli diplomatlar ve yetkililer, Suriye’nin, Rusya’nın Orta Doğu bölgesindeki varlığını, tam olarak Tartus üzerinden genişletmesi yönündeki arzusunu dillendirdiğini aktarıyorlar. Henüz iki taraf da bu duruma bir isim koymuş değil. Tartus’da bulunan üs de askerî bir güç veya lojistik teçhizat barındırmıyor. Üssün tek faaliyeti, birkaç ayda bir Akdeniz’i geçen Rus filosunun gemilerinin bakım onarım işlerine bakmak. Geçen iki yıla kadar bu konu konuşulmuyordu, tâ ki Rusya’nın Orta Doğu’daki varlığını güçlendirme ihtiyacı fiilen doğana kadar. 2013 yılının Mart ayında Suriye güvenlik güçleri, terk edilmiş bir kayalıkta tamamen tesadüf eseri, İsrail’e ait gelişmiş gözlem ve casusluk araçları buldular. Kayalık, Tartus kıyısına birkaç yüz metre, Rus deniz sahanlığına ise birkaç kilometre uzaklıktaydı. Aynı yılın sonunda Rusya ve Suriye, Suriye sahillerinde 2190 kilometre karelik bir alanda petrol arama anlaşması imzaladılar. Böyle bir yatırımı koruma ihtiyacı anlaşılabilir; tabi diğer siyasi ve askerî meselelerin önemini ihmal etmeden. Fakat yine de bütün umutlar, Moskova’nın siyasi kararına ve Washington ile savaşında ne kadar genişlemek ve sertleşmek istediğine bağlı.(Kaynak: Ziyad Haydar,El Safir,Lübnan,31 Mart 2015)