Rusya’nın Esad’a Gönderdiği Uçakların Gerçeği

Birçok elektronik site, tanklara karşı güdümlü füzeler, top parçalarına ek olarak 6 MİG-31 uçağının Mezze askeri havaalanına ulaştığından bahseden haberler yayınladı. Rusya’da yapılan hava gösterilerden birisi sırasında bu uçaklara ait resimleri yayınladı. Bu uçaklar 2007 yılında Rusya ile rejimin yaptığı anlaşmanın bir parçası sayılmaktadır. 1 milyar dolara ulaşan anlaşma birçok MİG-29 uçağının geliştirilmesini ve 8 MİG-31 uçağının elde edilmesini kapsadı. Aralarında finans ve İsrail’in itirazı olmak üzere birçok neden teslim almayı engelledi. Uzman olmayanların MİG-31 ve MİG-25 uçaklarını özellikle eğitim amaçlı 2 koltuklu olanlarını ayırt etmesi güçtür. Şu ana kadar bu uçakların ulaştığına dair somut teyit edici bilgiler bulunmuyor. Birinci derecede hava savunma uçağı olarak taarruz eden bombardıman uçaklarını ve uçakları önlemek için tahsis edilmiş soğuk savaş uçaklarından sayılır. En önemli özellikleri; yüksek sürati, uzun menzilli radarı ve yaklaşık 22 km.yükseklikte uçabilmesi ve büyük menzilde füze atma gücüne sahip olması. Bu uçak sadece hava önleme ve kontrol amaçları için tahsis edilmiş yüksek süratli ve uzun menzilli önleme uçağı olması nedeniyle kara bombardımanı için gücü yok. Awacs uçaklarına benzer komuta ve kontrol uçaklarının gücüne sahip. 200 km.uzaktaki hedefleri keşfedecek radara sahip. Hava harekatlarında komuta rolü üsleniyor. Hareket komutanlığı karargahına oradan da hava savunma sistemi ve diğer uçaklara radar bilgilerini iletebiliyor. Bu 8 uçağın Suriye’ye ulaşmış olması durumunda sahadaki Devrimcilere karşı doğrudan kullanılmayacak ancak Türkiye’nin kurmaya niyet ettiği tampon bölgeye karşı kullanılacak. Rejim nezdinde MİG-25 uçaklarının devre dışı kalmasından ve etkili önleme uçaklarının bulunmamasından sonra rejim bu uçaklara gerçekten gereksinim duymaya başladı. Öyle anlaşılıyor ki Rusya Esad’ı desteklemek ve tampon bölge oluşumunu engellemeyi amaçlayan çabalar kapsamında Suriye’yi bu uçaklarla donattı. Bu uçakların uzun süre engellemeden sonra bu aşamada teslim edilmesi (şayet doğruysa) Halep’in kuzeyinde tampon bölge kurulmasına ve Türkiye’ye karşı olduğu anlaşılıyor. Sadece bu türden 8 uçak İsrail ya da koalisyon uçakları için gerçek soruna neden olamayacak. Koalisyonun istemesi durumunda bu uçaklar kendi havaalanlarından kalkamayacak, birkaç saat içerisinde havaalanları devre dışı bırakılabilecek ve tahrip edilebilecek. Şayet bu uçakların ulaşmasının gerçek olması ve kendi zümresinden pilotların kullanması durumunda Türkiye’nin tampon bölge kurmasını engelleyemeyecek. Ancak Türk uçaklarını rahatsız etmeye neden olacak. Bir kaçını düşürmeye neden olacak. Türk ordusunu ve Türk liderliğini zor durumda bırakmak amacıyla Türk hava sahasını yüksek süratle ve yüksek irtifada (hedef alınması zor olur) ihlal edebilir, güçsüz görünümde gösterebilir ve yandaşlarına moral verebilir. Ancak sonuçta Türkiye’nin bu uçakları havaalanlarından kalkmadan önce bile karada tahrip etme konusundaki büyük gücü nedeniyle tampon bölgeyi engelleyemez. Bu uçakların Türkiye tarafından hedef alınmasının kolaylığı nedeniyle Lazkiye havaalanına konuşlanması beklenmiyor. Bu arada orta ve güney havaalanları yeterli uyarı zamanının bulunması nedeniyle bu uçakları karşılamak için daha iyi. Türk sınırından göreli olarak uzakta ve iyi korunaklı diğer havaalanları ya da Dumayr havaalanı ya da Hama hava alanında konuşlanabilir. Kaynak: orient-news.net