Rusya’nın 2014’te Avrupa’da askeri açıdan daha saldırgan bir tavır sergilemesi, bazı uzmanlara göre savunma sistemini güçlendirmek için yeni adımlar atmak zorunda kalan NATO’yu aslında güçlendirdi . Avrupa Konseyi Dış İlişkiler Komisyonu yetkilisi Nick Witney, “NATO liderleri aslında Vladimir Putin’e teşekkür etmeli. NATO’nun güçlü olması için Rusya’dan gelecek tehditler şart. Putin’in oluşturduğu tehlike NATO’nun işine yaradı,” diyor. Witney, Putin’in attığı adımların NATO’yu canlandırıp harekete geçirdiğini söylüyor. Ukrayna’nın batısında yapılan askeri tatbikatlar, Polonya ve Baltık ülkelerinde konuşlandırılan asker sayısındaki artış ve tüm üye ülkelerin korunacağı taahhüdünün yinelenmesi, NATO’nun aldığı önlemlerden bazıları. Londra’daki Kraliyet Birleşik Hizmetleri Enstitüsü’nden Malcolm Chalmers, Putin’in NATO’nun 1990’lı yıllardan bu yana elde ettiği kazanımları silmeye çalıştığını, ancak attığı adımların ters etki yarattığını söylüyor: “Rusya, NATO’nun zaaflarını bulmaya çalışıyor. NATO içinde bölünme olup olmadığına bakıyorlar, NATO’nun askeri açıklarını arıyorlar. NATO üyeleriyse birlik ve beraberlik içinde oldukları sürece Rusya’nın hamlelerini bertaraf edebileceklerine inanıyor.” Chalmers, Putin’in Batı Avrupa’daki en yakın dostu Almanya Başbakanı Angela Merkel’i kendisinden soğuttuğunu söylüyor: “Başbakan Merkel, hiçbir Batılı liderin yapmadığını yaptı ve Ukrayna krizine diplomatik çözüm getirmeye çalıştı. Merkel’in amacı uzlaşıya varmaktı. Ancak Putin henüz müzakere masasına oturmaya hazır değil. (amerikaninsesi.com)
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
