Rusya’nın Ulusal Çıkarları ve Gürcistan Politikası

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Abhazya ve Güney Osetya ile 2012 yılında imzalanan serbest ticaret anlaşmalarını onayladı. Serbest ticaret rejimine şeker, alkol ve tütün dahil edilmeyecek. Gürcistan’ın yeni Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili Ekim ayında yapılan seçimleri kazandıktan sonra yaptığı göreve başlama konuşmasında, ülkesinin Rusya ile ilişkilerini normalleştirilmesinden yana olduğunu belirtirken, karşılığında Moskova’nın Gürcistan'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesini istemişti. (http://en.ria.ru/business/20131222/185831332/Putin-Ratifies-Free-Trade-Deals-with-Abkhazia-SOssetia.html) Rusya Federasyonu, 2008 yılında Kosova’nın bağımsızlık ilanı öncesinde uzun süre direnmiş, öncelikle Belgrad’ın rızasının alınması gerektiğini savunmuştu. Ardında, Ağustos 2012’de Gürcistan birliklerini bölgeden püskürttükten sonra Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarını tanımıştı. Rusya’nın söz konusu politikası Batılı ülkelerce çifte standartlı olduğu gerekçesiyle eleştirilmişti. Buna karşın, ABD ve AB, Kosova’nın bağımsızlığını tanırken, Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlık ilanlarını Gürcistan’ın toprak bütünlüğünün ihlali olarak değerlendirilmişti. Kremlin’in, serbest ticaret anlaşmasını imzalamasındaki zamanlama, yeni Gürcü yönetimi ile bir ön mutabakatı akla getirirken, ulusal çıkarların, “uluslararası hukuk” ve “ulusal egemenlik” gibi kavramlara nasıl ağır bastığını bir kez daha ortaya çıkmaktadır.