Şah Fırat operasyonunun düşman sevindiren B planı!

Taktik seviyede sözde başarılı bir tahliye operasyonu gerçekte ise stratejik bir başarısızlık olan geri çekilme operasyonu Şah Fırat konuşulmaya devam ediliyor. Gün geçtikçe daha ilginç gerçeklerin ortaya çıkacağı da anlaşılıyor. Başbakan Davutoğlu ABD ziyaretinde beraberindeki yandaş gazetecilere Şah Fırat operasyonu dahil gündeme ilişkin açıkmalarda bulunmuş. Bugünkü gazetelerde ise öne çıkan Davutoğlu'nun şah fırat operasyonunda bir de B PLANLARININ olduğu ifadeleri. Buna göre SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİNİN VE SAYGI KARAKOLUNUN TAHLİYE OPERASYONUNDA EĞER BİRLİKLERİMİZE TEK KURŞUNLA BİLE OLSA ATEŞ AÇILSA TÜRKİYE SURİYE'DE KALACAKMIŞ, SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİNİN BULUNDUĞU TÜRK TOPRAĞI VE TÜRKİYE ARASINDA KALAN TOPRAK PARÇASI DA TAMAMEN KONTROL ALTINA ALINACAKMIŞ! O zaman adama sormazlar mı daha kurşun atılmadan belki tehdit olabilir diye tası tarağı toplayıp Türk toprağını terk etmeye karar vermiş zihniyet kurşun atılsa/ saldırı olsa orada kalmayı becerebilir miydi? Terk etme / tahliye hedefli operasyona girmişsin saldırı olsa nasıl kalıp mücadele edecektin? Ege'de 16 adası tek bir kurşun bile atılmadan Yunan işgalinde olmasına rağmen herhangi bir tepki vermeyen Türkiye'nin Süleyman Şah toprağını terk etmeye karar vermişken atılacak bir kurşuna karşılık vermeyeceğini sokaktaki vatandaş bile zaten değerlendirmez mi? Bu işin bir yanı. İkincisi, medyaya yansıyan bilgiler ve yapılan açıklamalar gösteriyor ki bu tahliye operasyonu öncesinde bölgedeki silahlı terörist gruplara (PYD/YPG, ÖSO, IŞİD), koalisyon ülkelerine, Suriye konsolosluğuna bilgi verdiniz, özellikle silahlı gruplarla koordinasyona girdiniz. Onlara dediniz ki biz Süleyman Şah toprağını terk ediyoruz sakın bir yanlışlık yapmayın, operasyonu zora sokmayın, engel olmayın. Bu müthiş(!) fikri duyan terörist gruplar, koalisyon ülkeleri, Suriye size niye müdahale etsin ki? Bilakis hiçbir şey olmasın da Türkiye hemen çekilsin diye istihbarat, güvenlik, eskort desteği bile vermişlerdir. Bu aktörlerin hepsi Türkiye'nin özelde hem Irak hem de Suriye'den genelde Oratdoğu'dan tamamen çekilmesini zaten istemiyor mu? Dolayısıyla bugün gazetelere manşet olan ve DAVUTOĞLU'NUN ÖVÜNEREK ANLATTIĞI B PLANI TAM DA DÜŞMAN SEVİNDİRECEK BİR POLİTİK-ASKERİ PLANLAMADIR. Düşman diyorum çünkü o terörist gruplar Türkiye'nin güvenliğine tehdit oluşturduklarına göre düşman konumundadır. Esad yönetimiyle AKP iktidarının ilişki durumunu tanımlamaya gerek yok ne olduğu aşikar yani düşman kardeşler. Koalisyon ülkeleri de Irak ve Suriye'de Türkiye'siz yeni bir düzen kurma hazırlığında olduğundan Türkiye'nin geri çekilmesini zaten hararetle teşvik etmişlerdir. Aslında Türkiye'nin bölgeden çekilmesi çözüm süreciyle hareketlenmişti. Çözüm sürecinde Barzani'nin sözde desteği alınacak diye Kerkük'teki defacto uygulamalara göz yumuldu. IŞİD'in ortaya çıkmasıyla birlikte Türkmenler yerlerinden edildi, Türkiye Türkmenlere ilişkin tek bir tepki göstermedi, Kerkük fiilen ve resmen Barzani'nin eline geçti. Musul Başkansolosluğunun işgaliyle Musul'dan çekildik. Zaten Suriye'deki Türkmenler tamamen kendi kaderlerine terk edilmişti, şimdilerde de Suriye'den tamamen çekildik. Bu arada Süleyman Şah toprağını terk edip terörist PYD/YPG'nin kontrolündeki bir alana tek taraflı bir kararla yeni türbe alanı olarak yerleştik. Acaba YPG kontrolündeki bu alana karşılık terk ettiğimiz Süleyman Şah türbesinin bulunduğu uluslararası anlaşmalara göre Türk toprağı olan bölge de YPG'ye mi devredildi? AKP iktidarı böyle B planları yapmaya devam ettikçe Türkiye'nin geri çekilmesi, kendi sınırları içine sıkışması ve bölgesel/küresel politikalarda dışlanması ile etkisizliği devam edecek, sonuçta kaybeden hep Türkiye olacaktır.