Soğuk Savaş, Suriye, Türkiye Ve Göze Göz Politikası

Suriye’de muhalifler, Lazkiye’nin kuzeyindeki Kesep kentinde askerî operasyona başladığında, muhalifleri destekleyen ülkeler, Suriye ve Lübnan sınır bölgelerinde Hizbullah ve Suriye ordusunun ilerlemeleri ve başarıları karşısında Suriye’nin kıyı bölgelerinde muhaliflerin de benzer ilerlemeler kaydetmesini umuyordu. Bu bölgelerde çatışmalar devam ediyor ancak NATO üyesi ülke olarak Türkiye’nin bu operasyondan bekledikleri şu ana kadar gerçekleşmedi. Lazkiye’nin kuzeyindeki çatışmalarda, Türk ordusu ve MİT’in doğrudan müdahalesinin ve elektronik savaş sistemlerinin kullanılmasının, ABD ordusu ve NATO’nun koordinasyonu olmaksızın yapıldığı düşüncesi doğru olamaz çünkü bu geniş çaplı operasyon, Suriye’de ilk kez Türk ordusunun açık ve doğrudan desteğiyle binlerce muhalifin katılımıyla şekillendi. Öyle ki Suriye hükûmetinin resmî şikâyetleri karşısında Türk ordusu ve hükûmeti bunu kesin bir dille yalanlamaya bile yanaşmadı. Bu bölgede askerî operasyonun yapılması Türk ordusunun elektronik ve lojistik desteği olmadan mümkün değil. Kesep bölgesindeki operasyonun en önemli özelliği, Ukrayna gelişmeleri ve Kırım’ın Rusya ile birleşmesiyle eş zamanlı olmasıdır. Bu arada Türkiye, NATO’nun sabit ve önemli üyesi olarak bunda açık bir rol oynadı. Bu gelişme, ABD ile Rusya arasında uluslararası düzeyde soğuk savaşın gelişebileceğini ve Türkiye’nin de geçmişte olduğu gibi dengelerin belirlenmesinde belirleyici bir unsur olacağını gösteriyor. Türkiye'nin İran ile yeniden irtibat sağlamasının ardından Suriye ile ilgili gelişmelerde daha ılımlı bir politika izlemesi beklenirken Lazkiye’nin kuzeyindeki gelişmelerde Türk ordusu askerî rol oynadı. Türk yetkililerinin siyasi tutumları ve bazı açıklamalarına karşın kanıtlar, Türkiye ve ordusunun, NATO ve ABD ile ilişkilerinin, çevredeki diğer ülkelerle ilişkilerine nazaran daha üstün olduğunu gösteriyor. Türk ordusu, Kesep operasyonunu da Ukrayna konusunda Rusya ile olası krizde ABD’nin "göze göz" mesajını açıklamak için bir koz olarak kullandı ve gelecekte de Ukrayna krizinin şiddetlenmesiyle Suriye’de Türk ordusu tarafından benzer girişimlerde bulunulması uzak görünmüyor (Kaynak: Abrar, İran,14 Nisan 2014)