Tedbirsizlik, Çılgınlık

Düşünce temelli senaryolar siyasi işleyişin ve de dış politikanın bir parçasıdır. Lakin Türk Dışişleri Bakanı, Bakanlık müsteşarı, MİT Müsteşarı ve Genelkurmay İkinci Başkanı birbirleriyle konuşuyor ve iç savaş ülkesi Suriye'ye bir saldırıyı haklı çıkarmak için ciddi bir şekilde bir olay tertiplemeyi düşünüyorlarsa o zaman bu artık bir düşünce oyunu değil, aksine bir tedbirsizlik ve çılgınlık arası bir vakadır. Ukrayna ile Rusya arasındaki sınırda yaşanan durumu bir tarafa bırakacak olursak Türkiye-Suriye sınır bölgesi hâlihazırda dünya genelindeki en tehlikeli yer. Suriye rejiminin daha hangi provokasyonlara geleceğini hiç kimse kestiremez. Şimdi Türkiye'nin neler yapabilecek durumda olduğu bile bilinmiyor. NATO'nun bu dış sınırlarında, onları korumak için Alman askerleri duruyor. NATO Anlaşması, Suriye'nin saldırması hâlinde Türkiye'nin savunulmasında Alman ordusunun da hazır bulunmasını öngörüyor. Lakin eğer saldırıyı Ankara provoke ettiyse böyle bir katılım siyasi olarak savunulabilir mi? Muhtemelen hayır (Kaynak:Eckart Lohse Allgemeine Zeitung,Almanya,31 Mart 2014) YORUM:Son kaset olayının Almanya yansıması böyle olmuş.Türkiye'nin kendi provakasyonu marifetiyle Suriye ile bir savaş durumunda NATO askerlerinin savaşmaması ihtimali pek hesaba katılan bir durum değil. En azından bunu savaşmamak için bir gerekçe olarak kullanabilecekleri anlaşılıyor.