Türk Başarısızlığı

Ilımlı İslamcı Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidardaki onuncu yılında siyasi kariyerinin en hassas dönemini yaşıyor. Saygınlığını zedeleyen yolsuzluk davalarıyla kuşatılmış durumda savcıları ve polisleri görevlerinden alarak paranoya belirtileri gösteriyor. Demokrat bir lidere yakışmayan otoriter davranışlar sergileyerek en önemli müttefikleri ve hatta öz din kardeşleri tarafından terk edilmiş durumda. Son olarak Avrupa kulübüne girmesini sağlayacak siyasi ve sosyal ilerlemelerin kaybolmaya başladığı şu son günlerde Erdoğan, yalıtılmış, kuşatılmış ve en kötüsü de uluslararası toplumun önceleri zihninde yarattığı, İslam dünyasında üçüncü yolu başarılı kılabilecek adam algısından çok uzakta bulunuyor. Bu ağır hayal kırıklığının sebepleri neler? En basit şekliyle; gücün yozlaştırdığı veya İslamcılıkla demokrasinin bağdaşmadığı söylenebilir. Bozulmaların sebeplerini yansıtmak gerekiyor çünkü Erdoğan'ın temsil ettiği büyük umudun çöküşü sadece İslam dünyasını değil Avrupa'yı da ilgilendiriyor. Ilımlı İslam modelinin başarısı, iki farklı dünya ve kültürün birbirlerini anlaması için bir kapı açabilir. Bir başarısızlık ise yarı açılmış durumda olan kapının kapanması anlamına gelir. Türk liderin üstlendiği görevin kolay olmadığı aşikâr. Ordunun temsil ettiği beyaz Türk milliyetçiliği engelini ortadan kaldırmak çetin bir işti. Öyle ki özellikle de Birleşik Devletler’de sığınmacı olarak yaşayan bir imam tarafından yönetilen hizmet üyeleri gibi kendi müttefikleri bile son yaşanan olaylarda görüldüğü üzere işini daha zorlaştırıyor. Türk yönetim yapısının doğuştan gelen zayıflığı önceden açıktı. Şu anda da mevcut ve yolsuzluk için açık kapı bırakıyor. Türk toplumunun çoğunluğu İslamcı olmasına rağmen laik güç kökleşmiş durumda. Fakat bütün bu sebepler, Erdoğan'ın otoriterliğini ve mutlakiyetçiliğini haklı çıkarmaya yetmiyor. Şüphesiz bu durumda insan faktörü göz önüne alınmalı. (Kaynak:La Vanguardia,İspanya,13 Ocak 2014) YORUM: Klasik iddia olan İslam ile demokrasinin bağdaşmadığı konusu bir kez daha gündem taşınmış.Türk modeli olarak bilinen yaklaşımda islam ile demokrasinin bağdaşarak ekonomik dinamizm eşliğinde alternatif bir kalkınma modeli olduğu vurgulanıyordu.Son yaşanan gelişmelerin bu yaklaşıma olumsuz yansımaları devam ediyor.