Türkiye, Ne Atatürkçülükten Ne De Dinden Vazgeçebilir.

Türkiye’de yapılan 7 Haziran seçimleriyle AK Parti tek başına hükûmet kurma şansını kaybetti. Bu kez Mecliste yer alan diğer partilerle bir koalisyon hükûmeti kurması gerekiyor. AK Parti iktidarı dönemlerinde ülkedeki dinî temayüllerin güçlendiği, dinin siyasetin önüne geçtiği konuşuluyor. Peki, yeni koalisyon hükûmetinin kurulmasıyla din arka planda mı kalacak? Konuyu modern.az’a değerlendiren Türkiye-Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı Milletvekili Nizami Caferov’a göre yeni iktidarda Atatürkçülükle dinî temayüller arasında diyalog kurulmalı. Caferov şöyle konuştu: “Sadece Atatürkçülükten yola çıkarak geçen asrın 20’li 30’lu yıllarında olduğu gibi dinden tamamen vazgeçmek imkânsız ama Atatürkçülük de bir kenara itilemez. Türkiye’nin sosyopolitik, manevi ve kültürel yapısı diyalog gerektiriyor, şu an ki durumdan çıkış yolu da budur. TBMM’ye giren milletvekillerinin de diyalog girişimlerinde bulunacağına inanıyorum.” Milletvekili Nizami Caferov’a göre bu konuda partiler arası diyalog çok önemli: “Atatürkçülüğün dinden tamamen vazgeçtiği yönünde farklı görüşler var. Fakat Atatürk’ün dine bakışı söylendiği gibi değil. O dönemin kendi şartları vardı. Çağdaş ve modern Türkiye’yi kurmak için millî şuur ön plana çıkarıldı. Çünkü şeriatla işler yürümüyordu. Din, kültür ve maneviyat bütün devletlerin siyasi karakterinde mevcut; o yüzden diyaloğa ihtiyaç var. Dinî devlet kurulmasına gelince… Ben şahsen AK Partinin böyle bir düşüncesinin olmadığına inanıyorum. Bu yüzden diyalog ve uzlaşı şart.” Türk toplumunun millî değerlerine sadık ve çağdaş bir toplum olduğuna değinen Caferov, yeni hükûmette her iki görüşün de temsil edilmesi gerektiğini kaydetti.(Kaynak:Ayten Aliyeva,Modern.az,Azerbaycan, 25 Haziran 2015)