29 Nisan 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Türkiye’de Caferi Şiilerin Konumu ve İlişkileri

Türkiye’de Caferi Şiilerin Konumu ve İlişkileri

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türkiye’nin Caferi azınlığı, Cumhuriyet döneminde sağcı, solcu ve İslamcı tüm hükûmetlerin verdiği vaatlere rağmen şu ana kadar sosyal ve dinî taleplerine ulaşamadılar, taleplerinin gerçekleşmesi konusunda da çok umutlu değiller. Caferi Şiileri, Türkiye’de bir geçmişe sahip. Ancak geçen yıllar boyunca yabancıymış gibi farklı tutumlarla karşılaştılar. Bu arada Erdoğan’ın yerel ve bölgesel politikalarına bakıldığında hükûmete daha hassas bir şekilde bakan Caferiler, Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulundular. Bu yazıda Türkiye’deki bu önemli azınlığın rolünü ve konumlarını analiz edeceğiz. --Türkiye Caferileri, Etnik Gruplar ve Yerleşim Bölgeleri-- Türkiye’deki Caferiler tarihi, Türklerin Orta Asya’dan şu anki Türk topraklarına göç etmesiyle ve Türklerin büyük bir bölümünün Aleviliğe yönelmesiyle başlıyor. Türkiye’de Şii etnik gruplarının büyük bir bölümünü İran’ın Azeri kökeninden gelen Azeri Türkleri oluşturuyor. 12 imam Şiilerinin asıl yeri İran, Azerbaycan, Özerk Nahçıvan ve Ermenistan ile sınırı olan Türkiye’nin Kars ve Iğdır illeridir. Türkiye’de hem yerli hem de göçle gelen Şiileri, 12 imam Caferi mezhebindendir. Türk Caferilerinin birçoğu sayılı tehditler nedeniyle Almanya gibi çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşarken Türkiye’deki Şiiler inanç ilkesi, Şii kültürünün ve kararlarının uygulanması açısından İran Şiilerine benziyor. --Türkiye’de Caferi Şiilerin Gerçek Nüfusu ve Bu Konudaki Şüphelerin Nedenleri-- Türkiye laik düzeni tarafından bugüne kadar 12 imam Şiilerinin nüfusu konusunda resmî ve net bir rakam sunulmadı. TBMM’nin 2010 yılı raporuna göre Şii nüfusu üç milyon olarak öngörülmektedir. İlgili uzmanlar, Türkiye’deki Caferi Şiilerin şu anki nüfusunun üç milyondan fazla olduğunu vurguluyor. Bu arada laik düzenin kendine özgü politikaları ve kişilerin mezheplerinin kimliklerde yer almaması nedeniyle Şiilerin sayısı konusunda net bir veri yok. Coğrafi konum, geri kalmışlık, eğitim, bilim, iletişim, kültür ve ekonomi merkezlerinden uzaklık, dinî ve siyasi bir önderin ve bilgili âlimlerin yokluğu gibi nedenlerden dolayı Türkiye Caferi Şiileri, Türk toplumunun en geri kalmış kesimidir. Büyük kentlerde son yıllarda Şiilerin yaşam kalitesi arttıysa da genel olarak hâlâ uygun bir düzeyde değil. Caferiler de Aleviler gibi hukukî ve ekonomik meziyetlerden ve Diyanet İşleri Başkanlığının ayrıcalıklarından mahrumlar. --Caferilerin Konumu… Türk Partileri ve İktidar Yapısında Caferilerin Şimdiki ve Geçmişteki Rolü-- Türk ekonomisindeki büyüme ve AB’nin siyasi baskıları nedeniyle Şiiler de bazı haklar kazanmak için sosyal ve ekonomik başarılara ulaştı. Caferi yatırımcılar ve iş adamları, Şii bürokratların aksine Türkiye Cumhuriyeti laik düzeninde ve Sünni toplumunda bazı konumlar ve başarılar elde etti. --Caferi Şiileri ve Siyasi Yapıları-- Tarihî nedenlerden -örneğin Osmanlı Sultanlarının Şiilere yönelik zulmünden- ötürü Türkiye Cumhuriyeti şekillendikten ve az da olsa oluşan özgürlükten sonra, Şiiler ve Aleviler barışçıl bir tutumla Türkiye laik rejiminin yanında yer aldı ve hükûmetlerle her türlü çatışmadan sakındı. Hatta Türk yetkililerin açıklamasına göre Caferi Şiiler tarafından hiçbir tehdit söz konusu değil. Türkiye’de İstanbul merkezli iki önemli Caferi Şii grubu bulunmaktadır; Zeynebiye ve Kevser grupları var ve bu ikisi genellikle birbiriyle çatışıyor. Türkiye Şiilerinin belirli siyasi bir partisi yok ve seçimlerde genellikle milliyetçi, sağcı-İslamcı partileri destekliyorlar. Tabii bazen konum ve menfaat elde etmek için sol eğilimli CHP ile de iş birliği yaptılar. Ancak genellikle Kuzeydoğu bölgelerindeki Caferiler daha çok milliyetçi MHP’yi destekliyor ve Batı bölgelerindeki Caferiler İslami-milliyetçi partilere destek veriyor. Genel olarak Türkiye’deki Caferiler, hükûmete nüfuz etme ve katılım açısından göze çarpan bir varlık gösteremedi. --Türkiye’de Erdoğan Hükûmeti ile Caferilerin İlişkileri- - AKP, Türkiye’de Şiilerin oylarını almak için farklı programlar çerçevesinde ve özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla Şii din adamlarını çekmeye ve istihdam etmeye çalışıyor. Her ne kadar Türkiye’deki Şii simalar, Diyanet İşleri Başkanlığının girişimine karşı olsa da Erdoğan hükûmeti para yardımları sözüyle, verdiği bazı sosyal ve kültürel ayrıcalıklarla Şiilerin oyunu almaya çalışıyor. Türkiye’de Caferilere ait 300’den fazla cami var. Diyanet İşleri Başkanlığının projesine göre 200 kadar cuma imamı bu yolla kamuya istihdam edilecek. --Türkiye’de Caferi-Alevi İlişkileri-- Osmanlıların, dünyanın üç kıtasına ve bölgeye altı asır süren hükümranlığı boyunca Caferiler ve Aleviler zayıf kaldı. Şiilerin genel inancında tevhit, peygamberlik, ahiret, adalet ve imam birdir. Ancak tarihî ve çeşitli sosyal nedenlerden dolayı Aleviler müçtehit âlimlerden uzak kaldı. Bugün bazı Alevi gruplar kültür, gelenek ve görenek açısından Şiilikten uzaklaştı. Tabii Caferilerle Aleviler arasında birçok sosyal ve kültürel farklılar mevcut. --Caferi-Sünni İlişkileri-- Tarihî geçmişe, zihniyetlere ve geçmişteki tutumlara gri -ne siyah ne beyaz- bakmaya çalışırsak Caferi azınlıklarının Türk toplumunun tüm düzeylerinde aktif varlık gösterdiğini söyleyebiliriz. Türkiye’nin farklı noktalarında 300’den fazla camide 400 kadar Caferi âlim görev yapmaktadır. Türk parlamentosunda da Şii ve Alevi birkaç milletvekili bulunuyor. Bazı kentlerde belediye başkanlığını Caferiler yürütmektedir. Doktorlar, mühendisler, yatırımcı ve iş adamları, akademisyenler, öğretmen ve kamu çalışanlarının sayısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Sünni toplumuna Caferilerin güçlü katılımını gösteriyor. Sünni çoğunluk ve Caferi azınlık yeni sosyal izlenimler gereğince birbirlerini anlayarak kabul ettiler. Erdoğan hükûmetinin öngördüğü reformlar, laik gruplardan ayrıcalıkları almak doğrultusunda olsa da Sünni ılımlı İslami grupların yararınadır. Ancak reformlar ve özellikle başkanlık sistemi konusunda İslamcılar arasında ve hatta AKP içinde de görüş ayrılıkları var. --Türkiye’deki Son Gösterilerde Caferilerin Rolü ve Konumu-- Gezi Parkı olaylarıyla ilgili son gösterilerde, Caferiler de toplumun diğer kesimi gibi farklı rol ve konuma sahipti. Ancak Selahattin Özgündüz liderliğindeki Zeynebiye grubu, Erdoğan hükûmetinin tutumuna muhalefet ederek söz konusu gösterilere katıldı. Tabii Caferiler, lidersiz olduğundan ve tarafların çatışmaları nedeniyle hiçbir zaman Aleviler ve Kürtler düzeyinde gösterilerde güçlü rol oynayamadılar ve muhalefette etkili bir konuma sahip olamadılar. (Kaynak:Ahmed Mercaninejad,Cumhuri İslami,İran,23 Ocak 2014)
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *