Türkiye'nin bağımsız Kürdistan'ı tanımasının alt yapısı mı hazırlanıyor?

Barzani yönetimine yakın yayın yapan Rudaw haber sitesinde son günlerde Türkiye'nin Barzani'nin ilan edeceği bağımsız Kürt devletini tanıyacağına ilişkin haber ve röportajlar yayınlanıyor. Barzani'nin ABD ve Avrupa ziyaretleri esnasında ve sonrasında yaptığı açıklamalarda sürekli olarak "görüştüğüm herkes bağımsızlığımıza destek veriyor" propagandası yapmıştı. Ziyaretleri sonrasında Barzani bölgesindeki siyasi partilerin yetkilileriyle yaptığı toplantıda da "eğer benim arkamda durursanız bağımsızlığımızı hemen ilan ederiz" demişti. Bunun üzerine Türkiye'nin birkaç noktasında ufak grupların yaptığı bazı açıklamalar Rudaw haber sitesinde "Türkiye'den bağımsız Kürdistan'a destek" başlığıyla verilmişti. Aynı haber sitesi dün ise "Türk yazar: Kürdistan'ı tanımak kırmızı çizgi" başlığıyla Akil İnsanlar Heyetinde yer alan Hilal Kaplan röportajına yer vermiş. Röportajda Hilal Kaplan'ın "çözüm süreciyle Türkiye'de bir çok şeyin değiştiği, eskiden Kürt devletinin Türkiye’nin kırmızı çizgisi olduğunu şimdi ise aksine bağımsız Kürdistan’ı tanımanın kırmızı çizgi haline geldiğini" söylediği belirtiliyor. Rudaw sitesinde bugün ise yine Akil İnsanlar Heyetinden Avni Özgürel ile yapılan bir röportaj yayımlanmış. Röportajda Avni Özgürel'in şu sözlerine yer verilmiş: " Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bağımsız bir Kürdistan’ı desteklediğini düşünüyorum. Bu, AK Parti’nin de Kürdistan’ın bağımsızlığını istediği anlamına geliyor. 7 Haziran’da yapılacak seçimden hemen sonra çözüm süreci Türkiye’nin gündeminde birinci sırada yer alacak. Türkiye geleceğini yeniden inşa etmek istiyor, bu da Kürt meselesinin çözümünden geçiyor. HDP başkanlık sitemine karşı değil, Erdoğan’ın başkan olmasına karşı. Türkler’in en büyük müttefiki Kürtlerdir. Bağımsız bir Kürdistan’ın Türkiye’nin bütünlüğüne zarar vermez. Barzani hükümeti bir saldırıya maruz kalırsa Türkiye askeri, siyasi, ekonomik her türlü yardımı yapacaktır." **********DEĞERLENDİREM*********AKP hükümeti izlediği dış politikasının sonunda bugün bölgedeki tek ortağı olarak Barzani yönetimi kalmıştır. İşin ilginç yanı Türkiye'de AKP her alanda bir çıkmaza girmiş ve kendilerine yeni bir çıkış yolu olarak Başkanlık sistemini ve bunu gerçekleştirebilmek için de yeni bir anayasa gerektiğini, AKP giderse Türkiye'nin yönetilemeyeceğini topluma kabul ettirmeye çalışmaktadır. Irak'ın kuzeyinde de Barzani 2 yılı uzatmalı olmak üzere 10 yıllık Başkanlık süresini Ağustos 2015'te dolduracaktır. Ama bölgede özellikle IŞİD tehdidi bahane edilerek "Barzani olmazsa IŞİD bölgemizi işgal eder, Barzani'den başkası bağımsız Kürdistan'ı ilan edemez" propagandasıyla Barzani'nin Başkan olarak kalmasını sağlayacak yeni bir anayasa değişikliğine hazırlanmaktadır. Yine ilginçtir ki bölgesel yönetimin diğer siyasi partileri bölgelerinde Başkanlık değil parlamenter sisteme geçilmesine istemektedir. Yani hem Barzani'ye hem de Başkanlığa karşı duruyorlar. İşte böyle bir ortamda ABD ve Avrupa'nın desteğini arkasına aldığını iddia eden Barzani'nin Türkiye'nin de desteği olmadan bağımsızlık ilan edemeyeceği bilinmektedir. Barzani'nin Türkiye'de çözüm süreci dahil AKP'nin politikalarına verdiği tam desteğin karşılığında AKP'den de benzer destek beklemesi karşılıklı çıkarlar açısından normaldir. Ama seçime giden Türkiye'de AKP'nin milliyetçi oylara çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde Barzani'ye desteğini açıkça söylemesi zor bir ihtimaldir. Anlaşılan o ki AKP'ye yakın kişilerin oluşturduğu Akil İnsanlar Heyetinden bazı kişiler bu görevi üstlenmiş gözüküyor. Röportajlarındaki ifadelere bakıldığında AKP (Erdoğan)'den bir sufle almışlar olacaklar ki AKP ve Erdoğan adına bu kadar emin ve net ifadeler kullanıyorlar diye düşünmeden edilemiyor. Dolayısıyla Türk kamuoyu bağımsız Kürdistan'ın tanınmasına tepki vermeyecek şekilde bir algıya maruz bırakılmak istendiğini söylemeliyiz.