Türkiye'nin Suriye Politikası Açmazda...

Erdoğan ve Davutoğlu liderliğinde sürdürülen dış politika Suriye konusunda giderek açmaza sürüklenmektedir. AKP'nin Suriye'nin demokratik yollardan seçilmiş rejimini devirme çabaları bumerang etkisi yapmaktadır. Esad'ın birkaç hafta içerisinde devrileceğini tahmin eden Ankara'nın ne derece büyük hesap hatası yaptığı her geçen gün daha fazla belirginleşmektedir.İşin ilginç tarafı hesap hatasının mali boyutu bizzat Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından yapılan açıklamalarda teyid edilmiştir. Erdoğan Suriye konusunda 4,5 milyar dolar, Davutoğlu ise 3.5 milyar dolar harcandığını belirtmişlerdir. Erdoğan son oniki yılda Cumhuriyetin tüm kazanımlarını elden çıkarma ve dış borçlanma sayesinde üretilen sermayenin 4.5 milyarını sonu belli olmayan bir macera için sarf ederken, "kardeşlerimiz için helal olsun" diyecek kadar pişkin davranmaktadır. Erdoğan ve arkadaşları elbette bir gün ülkeyi Ortadoğu Bataklığı'na soktukları, yabancı bir devletin iç işlerine karıştıkları, demokratik yollardan seçilen bir hükümeti silah zoruyla devirmeye çalıştıkları, bu amaçla luslararası terör unsurlarını destekledikleri, Türk halkını kamplara ayırdıkları, ülkeyi iflasın eşiğine getirdikleri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şerefli mensuplarına kurulan kumpasa ortak oldukları, ülkenin en mahrem kurumlarından Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın karargahına baskın düzenlenmesine göz yumdukları, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurumları ve kurallarını bozdukları gerekçesiyle bir gün hesap vermek zorunda kalacaklardır. Ankara bugünlerde ABD liderliğinde IŞİD'e karşı mücadele etmek için Suriye'nin kuzeyinde uçuşa yasaklanmış bir tampon bölge oluşturulması koşulunu ileri sürmektedir. Türkiye'nin ısrarla Esat rejimini devirme arzusu Batı'da karşılık bulmazken, Moskova'nın şiddetli tepkisini çekmektedir.Ankara, Mısır'da, Irak'ta ve Filistin'de düştüğü hatalardan ders almamakta, Esat'ın en iyi seçenek olduğunu görmek istememektedir. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, ülkesine kabul ettiği Suriyeliler için uluslararası toplumdan maddi ve manevi destek istemek zorundadır.Eğer ülkesinde artık güvenlik sorunlarına yolaçan Suriyelileri göndermek için tampon bölge istiyorsa bunu açık açık ifade etmelidir.