29 Nisan 2025
21YYTE.ORG Fikir Tankı Ukrayna Krizi ve Yunan Dengeleri

Ukrayna Krizi ve Yunan Dengeleri

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Ukrayna krizinin Yunanistan’a çeşitli yönlerden “ucu dokunuyor”. Her şeyden önce diplomatik düzeyde çünkü ister istemez Kıbrıs’taki Türk işgalini, Helenizmin büyük, açık yarasını akla getiriyor. Ecevit’in, 1974 operasyonunu Kıbrıslı Türkleri korumak amacıyla yapılan “barış operasyonu” olarak tanımlaması gibi Putin de bugün Kırım’ın ilhakını, soydaşlarını “özgürlüğe kavuşturma” olarak tarif ediyor. Uluslararası hukukun ana rolüne inanan ve onun üzerine yatırım yapan bir ülke olarak Yunanistan, Batı aleyhtarlığı nedeniyle Rusya’nın tavrından memnuniyet duymakta ısrarlı olanların aksine Moskova’nın bu hareketini kınamaktan başka bir şey yapamaz. Başka bir ifadeyle iki olay arasındaki önemli farklılıklara rağmen çok basit bir biçimde “Putin, hem Ukraynalılara hem de Batı’ya karşı iyi yaptı.” dersek “Ecevit’in de Kıbrıslı Rumlara ve Yunanistan’a iyi yaptığını” kabul etmemiz gerekir. Bu arada Yunanistan, Rusya’dan doğal gaz tedarik etmeye en azından şimdilik mecbur. Bunun paralelinde ülkemizi ziyaret eden Rus turistlerin sürekli olarak artmasıyla elde edilen kazanımlar da bellidir. Bu bakış açısıyla Yunan hükûmeti, gergin ip üzerinde bir denge kurmaya davet ediliyor. Uluslararası toplumun Rusya’ya yaptırım uygulaması doğal. 2008 yılındaki Gürcistan olaylarını, şimdi Ukrayna izliyor. Sınırların yeniden çizilmesini kabul edersek çok tehlikeli bir biçimde Pandora’nın kutusunu açarız ve elbette bu ilke, sadece Rusya için değil, her zaman uygulamamasına rağmen Batı için de geçerlidir. Ukrayna’na da Gürcistan gibi NATO üyesi olmadığı için Batı’nın Rusya ile savaşa yönelmeyeceği netleşmiş bulunuyor. Ancak ABD ve Avrupa’nın, Moskova’ya tutumu nedeniyle ekonomik ve siyasi yaptırım uygulaması elbette onların hakkıdır. Tekrar kendi evimizdeki duruma dönelim. Yunanistan’ın kendine özgü durumu, onu Ukrayna’daki gelişmeler karşısında daha ılımlı hatta nötr bir tutum benimsemeye zorluyor. Bu çerçevede AB Başkanı olarak Antonis Samaras, Avrupa’nın mutedil rol oynaması gereğini vurgulamakla doğru hareket etti. Öte yandan Batılı ortaklar ve müttefikler, Yunanistan’ın özellikle ekonomik açıdan zorlu koşullar altındayken kolay değişebilir bir konumda olduğunu kabul etmeli. Batı, Yunanistan’ın konunun çeşitli boyutları karşısında daha ılımlı bir tutum benimsemesini anlayışla karşılamalı, Avrupa-Atlantik tutumuna yakınlaşması nedeniyle gelecekte ekonomik açıdan zarar görmesi durumunda, ona daha büyük destek vermelidir. (Kaynak:Athanasios Ellis, Kathimerini, Yunanistan,27 Mart 2014) YORUM: Gazetenin Kırım ve Kıbrıs arasında bir ilişki kurması ilginç. Ecevit'in yaptığı ile Putin'in yaptığı aynı şey diyor. Gazete yazarına bakılırsa Kıbrıs konusunda Yunanistan'ın pozisyonuna Kırım konusunda Türkiye düşmüş oluyor.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *