Ürdün-Suriye sınırının Suriye tarafında GÜVENLİ BÖLGE mi oluşturuluyor?

Arap basınında çıkan haberlere göre, Ürdün, Suriye ile olan sınır bölgesinde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bileşenleriyle (Önceki adı Yeni Suriye Ordusu şimdiki adı Devrimci Komando Ordusu, Güney Cephesi vs) işbirliği yaparak IŞİD unsurlarına karşı operasyon başlatmaya hazırlanıyor. İddiaya göre, İngiltere ve ABD de bu operasyona destek verecek. Harekâtın amacının hâlihazırda o bölgede bulunan IŞİD bağlantılı grupları geriye püskürterek sınırında IŞİD’den temiz bir bölgeyi oluşturmak, aynı zamanda Rakka’ya yönelik operasyon nedeniyle IŞİD unsurlarının Suriye’nin güneyine yani Ürdün sınır bölgesine gelmelerini önlemek. Bunun diğer bir ifadesinin Ürdün-Suriye sınırında bir güvenli bölge oluşturmak olduğunu söyleyebiliriz. Buna göre Ürdün’de ABD’nin denetiminde bulunan MOK operasyon odası kontrolünde ÖSO bağlısı grup temsilcileri bir dizi toplantılar da gerçekleştirdi. İddiaya göre, İngiltere Başbakanı Theresa May’in geçen hafta Ürdün’e gerçekleştirdiği ziyaret ve daha öncesi Ürdün Kralı İkinci Abdullah’ın ABD’ye ziyareti de bu bağlamda yapıldı. Bu hafta başında IŞİD, Suriye-Ürdün-Irak sınır üçgeninde ÖSO kontrolündeki Tenef sınır kapısı bölgesine saldırmış, ABD ve İngiliz askeri unsurlarının da desteğiyle IŞİD saldırısı püskürtülmüştü. Ürdün-ABD-İngiltere destekli ÖSO’nun Ürdün-Suriye sınırında yapması beklenen bu harekatın Fırat Kalkanı benzer bir harekat olacağı ve IŞİD’ten temizlenecek bölgenin bir güvenli bölgeye dönüşeceğini söyleyebiliriz. ABD Bşk. Trump Pentagon’dan Suriye’de güvenli bölge uygulamasına ilişkin çalışma yapmasını istemiş ve 3 ay süre vermişti. Bu sürenin 20 Nisan civarında dolması bekleniyor. Trump güvenli bölgeyi gündeme getirdiğinde Amerikan kaynakları Suriye-Ürdün sınır bölgesi de ilan edilecek güvenli bölgeler arasında sayılmıştı. Ancak konu detaylı ve önceki açıklamalarla birlikte incelendiğinde Trump’ın ilan etmek istediği güvenli bölge ile Türkiye veya Ürdün’ün güvenlik kaygılarıyla oluşturmak istediği güvenli bölgelerin farklı nihai hedefleri oluştuğunu görüyoruz. ABD yönetiminin güvenli bölgeleri Suriye’de federal yapı oluşturulmasında bir basamak olarak kullanmak istediği anlaşılmaktadır. Güvenli bölgenin uçuşa yasak olarak da ilan edilmesi halinde Suriye ve Rusya’nın nasıl tepki vereceği bir başka konu. Çünkü Rusya ve Suriye bu tür uygulamayı egemenliğin ihlali olarak görüyor ve karşı çıkıyor.