11 Mart 2025
21YYTE.ORG Kırgızistan Kırgızistan'a Destek Sürecinin Önemi

Kırgızistan'a Destek Sürecinin Önemi

Türkiye’nin Kırgızistan’da çözüme yönelik adım atarken Rusya'yla hareket etmesi, Türk Cumhuriyetleri-Türkiye ilişkileri açısından stratejik bir hata olacaktır.

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türkiye’nin Kırgızistan’da çözüme yönelik adım atarken Rusya'yla hareket etmesi, Türk Cumhuriyetleri-Türkiye ilişkileri açısından stratejik bir hata olacaktır.

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 1-2 Şubat 2011 tarihlerinde, Kırgızistan'a resmi bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Bu ziyaret Kırgızistan tarafından çok önemsenmiştir. Öyle ki, Kırgızistan Başbakanı Atambayev, çok mutlu olduğunu ve mutluluktan uyuyamadığını dile getirmiştir.[1] İki günlük ziyaret kapsamında, BaşbakanErdoğan Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva ve Başbakan Atambeyav ile yaptığı ikili görüşmelerin dışında, Manas Üniversitesi'ni ziyaret etmiş,[2] Türk-Kırgız İş Formu'na ve Bişkek Türk Büyükelçiliği'nin yeni binasının açılışına katılmıştır.[3] İş Forumu'nun sonunda Kırgızistan Tarım Bakanlığı ile Türk şirketi Arbel arasında yapılan bir sözleşmeyle Kırgızistan'dan 10 bin ton fasulye ithal edileceği duyurulmuş, Kırgızistan Tarım Bakanlığı bu sözleşmeyle Talas bölgesindeki çiftçilerin sorunlarının çözüleceğini söylemiştir.[4] Karşılıklı iyi niyet ve destek söylemlerinin ardından Cumhurbaşkanı Otunbayeva, Başbakan Erdoğan'a Kırgızistan'ın en önemli uluslararası ödülü olan "Danaker Nişanı"nı vermiştir.

Kırgızistan, 67,72 milyon Dolar ile Türkiye'nin 2009 yılında Afganistan'dan sonra en çok kalkınma yardımı verdiği ikinci ülkedir.[5] 2011 yılı içinde de, Türkiye'nin 10 milyon Dolar hibe yapması ve TİKA aracılığıyla, ağırlıklı olarak ülkenin güneyindeki okul ve hastaneler için 15 milyon Dolar'lık yatırım yapılması beklenmektedir.[6] Ekonomik sıkıntıların halkı ayaklanmalara sürüklediği bir ülke için dış yardımlar büyük önem taşımaktadır. SSCB döneminde Kırgızistan bütçesinin,1/3'nin merkezi bütçe tarafından karşılandığı, Soğuk Savaş sonrasında da bu 1/3'lik bölümün uluslararası yardımlarla devam ettiği düşünüldüğünde, durumun ciddiyeti daha net anlaşılacaktır.[7]

Kırgızistan, 7 Nisan 2010'daki olayların ardından uluslararası yardımlara daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Uluslararası destek sadece ekonomik alanda değil, her alanda gereklidir. Ancak olaylar esnasında ve sonrasında Kırgızistan'ın bölge ülkelerinden, özellikle Rusya'dan istediği destek karşılıksız kalmıştır. Şanghay İşbirliği Örgütü, olayların Kırgızistan'ın iç meselesi olduğunu söylemiş, Kolektif Güvenlik Antlaşması Teşkilatı (KGAT)[8] ise kuruluş amacının, dış müdahalelere karşı güvenlik sağlamak olduğunu belirtmiştir.[9] Daha sonra 10 Aralık 2010 tarihinde gerçekleşen KGAT zirvesinde, üye ülkeler içindeki iç güvenlik krizleri için de Teşkilat'ın harekete geçebileceği belirtilmiştir.[10] Bunun yanında Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Barış Vakfı, Kırgızistan'ın güney bölgesindeki "Etnikler Arası Uzlaşmayı Pekiştirme Stratejisi"ni finanse etmeye hazır olduğunu belirtmiştir.[11] Rusya ilketapta Kırgızistan'a müdahale ve yardım etmemişse desonradan aldığı kararlar Kırgızistan'da pasif kalmayı da kabul etmediğini göstermiştir.Kırgızistan, Orta Asya'yı Çin'e bağlayan önemli kavşaklardan birisi olması ve ülkesinde hem Rusya'nın hem de ABD'nin üslerinin bulunması açısından önem arz etmektedir.

Başbakan Erdoğan da Kırgızistan'da yaptığı konuşmada, Kırgızistan'a yatırım konusunda, Kırgızistan, Rusya ve Türkiye'nin üçlü bir işbirliği yapabileceğini söylemiştir.[12] Oysa Türkiye'nin, Kırgızistan konusunda çözüme yönelik adım atarken, partner olarak Rusya'yı seçmesi stratejik bir hata olacaktır. Kırgızistan'daki durum, geçtiğimiz yıl İstanbul'da 10. zirvesi yapılan ve kurumsallaşma yönünde önemli adımlar atan "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi" için büyük önem arz etmektedir. Uluslararası örgütlenmelerin amaçlarından birinin, sorunları çözmek olduğu ve ancak bu şekilde etkinliklerini arttırdığını düşündüğümüzde, Kırgızistan'daki durum Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi için sorundan öte bir fırsattır.

İstanbul'daki 10. Zirve'de Kırgızistan'daki geçiş sürecine destek verileceği vaat edilmiştir. Sonuç bildirgesine de giren bu vaat,[13] sistemli bir şekilde uzun süreli olarak yerine getirilmelidir. Türkiye'nin bu konuda tek başına yaptığı yardımlardan ziyade, Türk Cumhuriyetleri'nin birlikte hareket edebilmeleri daha önemlidir, çünkü bu şekilde yıllardır istenen düzeye gelemeyen Türk Cumhuriyetleri politikasında önemli bir aşama kaydedilebilir. Ayrıca Türk Cumhuriyetleri arasındaki örgütlenme sürecinin dışında kalan, Özbekistan ve Türkmenistan da, Kırgızistan'daki mevcut durumun düzeltilmesinde Türk Cumhuriyetleri'nin sağlayabileceği başarıyı fark etmesi durumunda, örgütlenme sürecine dâhil olabilir. Yapılacak yardımlarla önümüzdeki iki yıl içinde Kırgızistan'da önemli gelişmeler sağlanabilirse, 2012 Eylül'ünde Kırgızistan'da yapılacak olan "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi" daha önemli hale gelecektir. Bu süreçte Türk Cumhuriyetleri'nin, özellikle Kırgızistan'ın, "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi"nin etkinliğine olan inancı ve güveni de artacaktır.

Başbakan Erdoğan'ın Kırgızistan ziyareti iki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu yönde devam edeceğini göstermektedir. Kırgızistan yöneticilerinin ikili ilişkilerde gösterdiği samimiyet de bunu desteklemektedir. Kırgızistan'a yardımlar konusunda Rusya'nın gösterdiği isteksizlik de, Kırgızistan ile Türkiye arasındaki yakınlaşmayı olumlu yönde etkileyebilir. Kırgızistan'ın uluslararası yardımlara ihtiyaç duyduğu bir dönemde Türkiye'nin ve Türk Cumhuriyetleri'nin daha etkin olmaları gerekmektedir. Türkiye, Kırgızistan'a destek sürecinde tek başına önemli bir rol üstlenmiştir ancak bu süreçte Türk Cumhuriyetleri ile birlikte hareket edilmesi veya buna öncülük edilmesi gerekir.

Sonuç olarak, Türkiye'nin Kırgızistan'daki durumu düzeltmek adına Rusya ile hareket etme niyetini beyan etmesi, Türk Cumhuriyetleri'ne yönelik politika ile tutarsızlık göstermektedir. Bu yönde bir adım, Türk Cumhuriyetleri-Türkiye ilişkileri açısından da stratejik bir hata olacaktır. Böyle bir hata ile son yıllarda kurumsallaşma yönünde atılan adımlar için önemli bir sıçrama tahtası olabilecek "Kırgızistan'a destek süreci", yanlış bir hamleyle, "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi"nin etkisiz olduğunu ve Orta Asya'da Rusya olmadan hareket edilemeyeceğini gösterecektir.

 


 

[1] "Tayyip Ağabeyimiz Geldi", http://www.aksam.com.tr/tayyip-agabeyimiz-geldi--16896h.html, (03.02.2011).

[2]"Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN ile Başbakan Yardımcısı İbrahim CUNUSOV, Kırgız-Türk Manas Üniversitesi'ni Ziyaret Ettiler",

http://tur.kabar.kg/index.php?option=com_content&task=view&id=1187&Itemid=1, (03.02.2011).

[3]"Türkiye Cumhuriyeti Bişkek Büyükelçiliği Yeni Binasının Açılış Töreni Yapıldı.", http://tur.kabar.kg/index.php?option=com_content&task=view&id=1185&Itemid=1, (03.02.2011).

[4]"Türk Şirketi Kırgız Çifçilerinden 10 Bin Ton Fasulye Satın Alacaktır.", http://tur.kabar.kg/index.php?option=com_content&task=view&id=1186&Itemid=1, (03.02.2011).

[5] TİKA Türkiye Kalkınma Yardımları 2009 Raporu.

[6] "İşbirliğimiz, Kardeşliğimizin Gereğidir",

http://www.basbakanlik.gov.tr/Forms/pActuelDetail.aspx, (03.02.2011).

[7] Kırgızistan'da Son Gelişmeler: Dün, Bugün, Yarın, ORSAM, Rapor No: 26, Ocak 2011, s.11.

[8] 15 Mayıs 1992'de imzalanan Kolektif Güvenlik Anlaşması, 7 Ekim 2002'de tarihinde Beyaz Rusya, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya ve Tacikistan arasında imzalanan "Taşkent Anlaşması"yla Kolektif Güvenlik Anlaşması Teşkilatına dönüştürülmüştür. Askeri bir ittifaktır. 2006 yılında Özbekistan da teşkilata üye olmuştur.

[9] Kırgızistan'da Son Gelişmeler…, s.11.

[10]Anar Somuncuoğlu, "Rusya Orta Asya'nın "Jandarması" Olma Arzusunda",

http://www.21yyte.org/tr/yazi6051-Rusya_Orta_Asyanin_Jandarmasi_Olma_Arzusunda.html, (02.02.2011).

[11]" BDT, Kırgızistan'ın Güney Bölgesinde Etniklerarası Uzlaşmayı Pekiştirme Stratejisini Finanse Etmeye Hazırdır",

http://tur.kabar.kg/index.php?option=com_content&task=view&id=1175&Itemid=1, (03.02.2011).

[12] "İşbirliğimiz, Kardeşliğimizin …", (02.02.2011).

[13]10. Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi Toplantısının Bildirisi,

http://www.mfa.gov.tr/bildiri.tr.mfa, (20.09.2010).

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *