Brezilya Cumhurbaşkanı Lula Da Silva'nın davetlisi olarak katıldığı Brezilya'da Silva'nın Ortadoğu ve özellikle de İran ile ilgili düşüncelerine ek olarak Lübnan'ın desteklerini tekrarlayan Süleyman , Lübnan'ın hem Ortadoğu'daki duruşunu hem de uluslararası politikadaki tavrını bir kez daha ortaya koymuştur.
İkili görüşmeler sonunda karşılıklı işbirliklerinden bahseden liderlerden Silva , Lübnan ile gerçek bir ortaklık zamanın geldiğini belirtmiş ve bu ziyareti bir başlangıç olarak açıklamışlardır.Ortadoğu'daki diyalog konusuna da değinen Silva , gerekli temaslarda bulunacağını belirtti . Silva kendisinden istenilmesi halinde, Ortadoğu barışı için aktif rol üstlenmeye hazır olduğunu kaydetmişti. ABD Başkanı Barack Obama'nın ev sahipliğini yaptığı ve 47 ülkenin katıldığı nükleer güvenlik zirvesinde, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva İran'a yaptırımlar uygulanmasına sıcak bakmadıkları belirtmişti.[1] BM Güvenlik Konseyi'nin daimi olmayan üyeleri Türkiye, Brezilya ve Lübnan İran'a yaptırımlara karşı çıkmıştı.
Silva , Zirve'de İran'a yaptırımlara karşı çıkmakla kalmayıp Ortadoğu ile ilgili görüşlerinde İran, Hamas ve Hizbullah 'a olan desteklerini de belirtmiştir. Brezilya cumhurbaşkanı İran olmadan Ortadoğu görüşmelerinin eksik olacağını belirtmiş , Ortadoğu'da İran veya Lübnan Hizbullah Hareketi yada Hamas olmadan barış konusunda her tür siyasi görüşme başlatılması eksik olacağını ve dolayısıyla bölgede barış ve huzur ortamı sağlanamayacağını ifade etmişti. Filistin de bir bağımsız bir hükümetin kurulması gerektiğini düşünen Silva aynı ölçüde Hizbullah ile de temas halinde olunmasından yana görüşleriyle dikkat çekmektedir.Geçtiğimiz yıl Brezilya'ya giden Şimon Peres ülkede protestolarla karşılanmış Brezilyalılar ellerinde Filistin ve Lübnan bayrakları taşıyarak İsrail'e karşı Hamas ve Hizbullah'ın yanında olduklarını göstermişlerdi.
Son zamanlarda Brezilya'nın Ortadoğu konusunda aldığı tavır ve Cumhurbaşkanı Süleyman'ın ziyareti ile gerçekleşen ortak fikir ve hareket açıklamaları Lübnan'ın Ortadoğu'da tamamen ABD ve İsrail karşıtı olan tarafa geçtiğini söylememiz için yeterli mi dir? Bir yandan Lübnan'da bir yılını doldurmaya hazırlanan ve giderek Suriye-İran eksenine kaymış hatta Hizbullah'ın ülkede en büyük destekçisi haline gelmiş bir Hükümet , diğer taraftan Cumhurbaşkanı Süleyman'ın yoğun bölge ve uluslar arası ziyaretlerinde verdiği ABD politikalarına karşı çıkan açıklamalar.Tüm bunların değerlendirmesinde tek gerçek karşımıza çıkıyor. Suriye devamında değil kendi kararlarıyla hareket eden bir ülke.Lübnan , çatışma bölgelerine ve petrol kaynaklarının bulunduğu Körfez'e yakınlığı sebebiyle hassas bölgenin genellikle göz ardı edilen ülkesi olmuş ; Lübnan'ın siyasi kaderi , doğrudan sadece Suriye ve İsrail'i ilgilendirmiştir .[2] Artık ülke de bölgede yalnız kalmayacak bir Lübnan yaratılmak isteniyor.
Yapılmak istenen belli. Her dine özgürlük-ki burada özellikle belirtilen İslam rejimin söz konusu olmaması – sağlanıp daima ordu ve siyasette Hizbullah'ın yanında yer alınması,İsrail ve ABD politikalarına karşı Suriye-İran-Türkiye ile işbirliğinde bulunulması.Lübnan tüm bu ilişkilerle olası bir İsrail saldırısına karşı desteklerinin azalmasını engellemeye çalışmaktadır.Brezilya ziyareti de bu noktada oldukça anlamlıdır.Güce karşı ortak hareket edebilmek.
[1] http://www.milligazete.com.tr/haber/brezilya-da-irana-yaptirimlara-karsi-159572.htm
[2] Kor,Z.T.,Lübnan,İlke yay.,İstanbul,2006,s.69.
