"Stratejik Göç Mühendisliği" kitabını şimdi ücretsiz olarak okuyabilirsiniz

Yazan  27 Nisan 2021

Irak'ın kuzeyinde oluşmuş bulunan Barzanistan, Suriye, Türkiye ve İran'da dört parça ile bunların birleşmesinden oluşacak Kürdistan... Suriye'nin kuzeyinde ve bizim güneyimizde kurulacak bir Sünnî Arap devleti ve Türkiye'den geriye ne kalırsa o… Öyle ya, burada yalnız Kürt ve Arap yok, daha neler var neler. Ve hepsinin "birleşmesi" ile nur topu gibi bir federasyon, üstüne bir de Hilafet eklenirse tadından yenmez. Hedef bu!

Özdağ, Kaçınılmaz Çöküş- AKP'nin Dörtlü Krizi kitabında Hilâfet Devleti için döşenen taşların dördünü ele alıyordu:

1) Ekonomik kriz;
2) Devlet krizi: Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşlarının tek tek sökülmesi;
3) Millî Birlik Krizi: Her gün tıpa tıp kendileri gibi düşünmeyenlere akıl almaz hakaretler yağdırma, “burada yalnız Türk yok” diye her fırsatta haykırma, tıpa tıp onlar gibi düşünmeyeni dinsiz ilan etme, halkın yüzde ellisine terörist, çukur deme ve nihayet;
4) Suriyeli sığınmacılar krizi.

Uzaktan bakıldığında birbirinden ayrı imiş gibi görünen bu dörtlü, aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin temelinde taş üstüne taş komama stratejisinin adımlarıdır. Ekonomik kriz bunlardan ayrı diye düşünülebilir; değildir. O da yıkım operasyonuna kaynak sağlamak için yapılmış harcamaların sonucudur. Stratejik Göç Mühendisliği işte bu dörtlü harekâtın dördüncüsünü, Suriyeli sığınmacıları ele alıyor. Bütün indikatörler Suriyelilerin Türkiye'de temelli kalacağına ve hızla çoğalacağına işaret ediyor. Önümüzdeki on yıllarda kucağımızda nüfusumuzun yüzde onunun üstünde bir kitle bulacağımızı gösteriyor. Kimlik krizi içinde bir kitle…

Teröristlerin, mafyanın cirit attığı, iç savaş fünyesi görevi üstlenmiş bir kitle. Israrla kimliği, yani Türkiye'nin millî birliği reddedildi. Anayasanın amir hükmüne rağmen Türkiye Türklerin değildir, burada şu var, bu var diye yıllarca haykırıldı. Türkiye buna, "Hayır, biz Türk’üz, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk’tür" cevabını verince… Anlaşılan terbiye edici ithalata girişildi. İçerde üretilemeyen azınlık yurt dışından ithal edildi. Basınımızda BOP haritası diye popüler olan Amerikan Yarbayı Ralph Peters'in "Kan Sınırları" haritasını bilirsiniz. Yazı Amerikan Silahlı Kuvvetler Dergisi'nin 1 Haziran 2006 tarihli sayısında çıkmıştı. Ancak pek azımız yazının metnini okudu. Yazıda Yarbay Peters keyifle şöyle buyuruyordu: "Ah, ve size 5000 yıllık tarihten başka bir küçük gerçek: Etnik temizlik iş görür." Keyifle tabi, ne de olsa herif Texas veya California'ya Meksikalıların yerleştirilip oraların Amerikanlardan temizlenmesinden değil, Türkiye'nin Sevrvari parçalanmasından söz ediyor.

Önce Irak, sonra da Suriye'de olup bitenler ve en sonunda Türkiye'ye akan milyonlar, ABD veya AB'yi pek rahatsız etmiyor. Onlar ancak kendi ülkelerine şu veya bu şekilde gelmiş birkaç bine ifrit oluyor. Bizim karşılaştığımız ise tam da budur: Etnik temizlik. Suriyeli yerinden yurdundan ediliyor. Bu insanlık suçu şüphesiz. Bir taşla iki kuş: Hem Suriye'nin kuzeyi Araplardan hem de Türkiye'nin güneyi Türklerden temizleniyor. Birinciye PKK, ikinciye de bizim sığınmacılar yerleşiyor: Göç Mühendisliği! İki kuş daha vuruluyor: Yarbay Peters da bizim hilafet kulisimiz de mutlu! Şimdi göğsümüzü gere gere Türkiye Türklerin değil diyebiliriz. Burada şüphesiz Arap da var artık. 1071'de başlayan sıkıcı Türk egemenliğine ortak geldi. Hayırlı olsun! Özdağ, pek az kalemin yazdığını yazmaya cesaret etmekte: Bu, millî egemenliğimize yönelmiş bir saldırıdır. Bir iç harp bombasının fünyesidir. Eline, aklına sağlık sevgili Ümit Özdağ hocam. İnşallah birkaç göz daha açılır. (Prof. Dr. İskender Öksüz)

STRATEJİK GÖÇ MÜHENDİSLİĞİ KİTABINI ÜCRETSİZ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

 

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display