Avrupa Konseyi dönem başkanlığı Ermenistan'a geçiyor

Yazan  17 Mayıs 2013

Avrupa genelinde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün adresi olarak bilinen Avrupa Konseyi’nin dönem başkanlığını devralan Ermenistan, tarihinde ilk kez bir Avrupa kurumunun dönem başkanlığını yapmaya hazırlanıyor. Ermenistan, Avrupa Konseyi'nin siyasi açıdan iddialı olmayan küçük ülkeleri arasında yer alıyor. Avrupa Konseyi’ne Azerbaycan ile birlikte 25 Ocak 2001 tarihinde üye oldu. Avrupa Konseyi'nin 2013 yılı için 243 milyon euro olan bütçesine katkısı 285 bin euro ile sınırlı. Erivan, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ve Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde 4’er vekille temsil ediliyor. Bir diğer Avrupa Konseyi organı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) daimi bir yargıcı var. (Kaynak: http://www.dw.de/avrupa-konseyi-d%C3%B6nem-ba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ermenistana-ge%C3%A7iyor/a-16814248) Avrupa'da Ermenistan denildiğinde akıllara gelen konuların başında,ülkedeki demokratik zaaflar, Soykırım iddiaları ve Karabağ meselesi geliyor. Daha önce düzenli periyotlarla gündeme getirilen soykırım iddiaları ve Karabağ meselesinin Ermenilerin dönem başkanlığını yaptığı bu süreçte daha sık gündeme gelmesi ihtimali yüksek. Ermenilerin sözde soykırımın 100. yılı dolayısıyla ciddi bir hazırlık dönemiyle hazırlandıkları 2015 öncesi Avrupa'daki bu gelişme, Ermenilerin elini güçlendirecektir, Ermeniler Avrupa Konseyi'ni de kullanarak Türkiye'yi önkoşulsuz anlaşma masasına oturtmayı ve sınırların açılması ve ilişkilerin normalleştirilmesi çalışmalarını hızlandıracaktır. Türkiye'deki iktidarın Ermeniler karşısında verdiği tavizlere yenilerini ekleyeceğini söylemek mümkündür. AKP iktidarının "kürt açılımı" adıyla attığı adımlara yenileri "ermeni açılımı" çerçevesinde eklemlenecektir. Türkiye dış politikada Ermeni diasporasının ve Ermenistan'ın baskılarına maruz kalırken, iç politika da ise sözde aydınların ve ayrılıkçı medya mensuplarının "Ermenilerden özür dilemeliyiz" kampanyalarıyla yeniden karşıya karşıya kalabilir. Sonuç olarak Türkiye'yi bekleyen süreç, Osmanlı'nın son dönemini hatırlatmaktadır.

Ahmet Turan Esen

İlk ve orta öğrenimini Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde tamamlamıştır. Lisans eğitimini (2006-2010 dönemi) Kırıkkale Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde başarıyla tamamlamıştır. Daha sonra Yalova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Uluslararası İlişkiler anabilim dalında Yüksek Lisans eğitimine başlamıştır. Halen Yalova Üniversitesi’nde Yüksek Lisans öğrencisi olan Ahmet Turan Esen, “Türkiye-Azerbaycan İlişkileri ve Türkiye’nin Güney Kafkasya Politikasına Yansımaları” başlıklı yüksek lisans tezini hazırlamaktadır.

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü’ndeki görevine Nisan-2012’de başlamıştır.

 

Yabancı Diller

İngilizce

 

Makaleleri

Ahmet Turan Esen, Hakan Boz, Turgay Düğen, Alper Özcan, “Türkiye-Azerbaycan-KKTC Birleşik Devletleri”, 21. Yüzyıl Dergisi, Temmuz - 2012.

Ahmet Turan Esen, “Davutoğlu Bakü’yü Nasıl Küstürdü?” 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, Ekim - 2012.

Ahmet Turan Esen, “Türk Konseyi, Türk Birliği’nin Anahtarı Olur Mu?”, 21. Yüzyıl Türkiye Dergisi, Kasım - 2012.

Ahmet Turan Esen, “Yeni Gürcistan: Batı Ekseninde Rusya’yla Dost”, 21. Yüzyıl Dergisi, Aralık-2012.

ÜYE GİRİŞİ

Şifremi unuttum
  1. SON MAKALELER
  2. ÇOK OKUNANLAR

Ergun Mengi   - 07-04-2024

Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Başlangıcında, Osmanlı İmparatorluğunun Siyasi ve Askeri Anatomisi

2. Mahmut, Balkan isyanları, Rus baskısı ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yla uğraşırken yeniçeriler, her fırsatta ayaklanmaktaydı. 15-18 Kasım 1808’de Babıali’yi basan yeniçerilerle mücadele eden Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa mahzendeki barutları ateşleyerek içeri giren 600 yeniçeriyle beraber kendini h...

Error: No articles to display