Jamaika Kültür Bakanı Olivia Grange, Karayipler ülkesi Jamaika'nın İngiltere'nin transatlantik köle ticaretindeki rolü nedeniyle Kraliçe II. Elizabeth'ten kölelik tazminatı talep etmeyi planladığını söyledi. Grange, Kraliçe Elizabeth'ten tüm Jamaika vatandaşları için kölelik tazminatı talep eden bir dilekçenin İngiliz kraliyetine sunulacağını söyledi.“Transatlantik köle ticaretinin kurbanları ve torunları için telafi edici adalet arayışına yönelik adımlarımızda daha fazla çaba harcadığımızı duyurmaktan özellikle memnuniyet duyuyoruz” dedi.Kölelik tazminatı talebi, ülkenin muhalefet partisi Halkın Ulusal Partisi (PNP) tarafından da destekleniyor. (Yeni Şafak)

Jamaika’nın İngiltere ile Kopmayan Bağlarının Temeli Nedir?

Jamaika 1655’te İngiliz kolonisi olan bir Karayip ülkesi. Ülkede köleleştirilmiş emeğe dayanan plantasyon sistemleriyle şeker ve çeşitli mahsuller yetiştiriliyordu. Bunun için yüz binlerce köle zorla adaya götürülüp baskıcı rejim altında köleliğe zorlanıyordu. Jamaika 1962 yılında İngiltere’den bağımsız hale geldi ancak İngiliz Milletler Topluluğu’nda (Commonwealth) kalmaya devam ediyor. Dolayısıyla İngiliz kraliçe Jamaika, İngiliz Milletler Topluluğu içinde olduğu için resmen Jamaika Kraliçesi olarak adlandırılıyor. Jamaika, İngiltere devletinin başında olduğu için Kraliçe'den kölelik tazminatı talep edebiliyor.

2013'te Jamaika'nın başbakanı PortiaSimpson Miller, BM'de tazminatların tartışılması çağrısında bulundu. İki yıl sonra eski İngiliz başbakan David Cameron, Jamaika'ya yapacağı ilk resmi ziyaret öncesinde tazminat olarak milyarlarca sterlin ödeme çağrılarıyla karşı karşıya kaldı. Ancak eski muhafazakâr lider, tazminat veya özürlerin doğru yaklaşım olmadığını düşündüğünü söyleyerek bu talebi reddetti. (TheNational.scot)

Köle Sahiplerine Tazminat Ödendi, Peki Ya Kölelere?

Express'in bildirdiğine göre, yasa gereği köle sahiplerine köleleştirdikleri insanları kaybetmeleri sebebiyle “mülkleri” olarak kabul edildikleri için maddi tazminat verildi. Köle sahiplerine gerektiği gibi tazminat ödenmesini sağlamak için, İngiliz hükümeti 20 milyon sterlinborç aldı. Tutarın şimdiye kadar alınmış en büyük kredilerden biri olduğu söylendi. O dönemde, bu miktar aynı zamanda İngiliz Hazinesinin yıllık gelirinin %40'ına tekabül ediyordu. Ancak köleleştirilen ve yurtlarından edilen insanların ve onların ailelerinin zararı kapatılmadı. Jamaika, şu anda İngiltere’nin de bir parçası olduğu Uluslararası Para Fonu’na (IMF) yüksek miktarda borçlu olmaya devam ediyor.

Birleşik Krallık Devlet Hazinesi sözcüsü tazminat konusu hakkında şunları söyledi: “Tazminatlar hükümetin yaklaşımının bir parçası olmasa da transatlantik köle ticareti için derin üzüntü duyuyoruz ve dünyanın en çok etkilenen bölgelerinde güçlü adaletsizlik duygusunu ve kölelik mirasını tamamen kabul ediyoruz.”

Daily Star'a konuşan tarihçi ve İngiliz Monarşistler Derneği'nin kurucusu Thomas Mace-Archer-Millsise “Britanya, Jamaika'nın köleleri için kendi payını ve ardından bir miktar özgürlük bedelini çoktan ödedi.” dedi ve ardından sözlerine şu şekilde devam etti: "İngiltere, 1800'lerin köle eylemleri yoluyla, imparatorluk boyunca kölelerin özgürlüğünü satın alarak aslında borca ​​girdi.”

Milyonlarca insanın etkilendiğinde transatlantik köle ticaretinde İngiltere insanlık dışı uygulamalarını tamamen telafi etmiş bulunmuyor. 14 trilyon dolara mal olacak tazminatları İngiltere’nin kabul etmesi kolay olmayabilir.Özür dilemeyi de reddeden İngiltere’nin, müzelerinde kolonilerinden kalma eserleri ve zenginlikleri sergilemesi eleştiri konularından biri. Jamaika’nın harekete geçmesinin ardından tazminat dilekçesine verilecek karşılığın ne olacağı merak konusu.

Kaynak: Express, TheNational, Yeni Şafak